Karanlık Aydınlık

Ukrayna Parlamentosu, maden anlaşmasını onayladı

Ukrayna Parlamentosu, ABD ile imzalanan maden anlaşmasını onayladı. Ukraynalılar bu adımdan çoğunlukla umutlu ama çekinceler de var.

Ukrayna Parlamentosu, Perşembe günü yapılan oturumda, ABD ile imzalanan maden anlaşmasının onaylanmasına karar verdi.

Bu anlaşma, Ukrayna’nın Rusya’ya karşı sürdürdüğü direnişin devamı için hayati öneme sahip bir stratejik adım olarak görülüyor.

Kiev, Washington’dan gelecekteki askeri yardımlarını güvence altına almayı ve bu süreçte ABD ile daha sağlam bir ekonomik ve askeri ortaklık kurmayı hedefliyor.

Anlaşma, Ukrayna tarafında sadece ekonomik bir kazanım değil, aynı zamanda stratejik bir ilişkiyi derinleştiren ve uzun vadeli güvenlik garantileri sağlayabilecek bir fırsat olarak değerlendiriliyor.

Ukrayna ve ABD arasındaki ortaklık derinleşiyor

Parlamento, 338 milletvekilinin kabul oyu ile bu anlaşmayı onayladı. Hiçbir karşı oy kullanılmazken, bazı milletvekilleri anlaşmanın içeriğiyle ilgili belirli endişelerini dile getirdi. Özellikle anlaşmanın hükümet tarafından sunulan tüm bilgileri kapsayıp kapsamadığına dair şüpheler vardı.

Bununla birlikte anlaşmanın onaylanması, Ukrayna’nın ABD ile olan ilişkilerini daha da pekiştiren ve stratejik ortaklıklarını derinleştiren bir adım olarak öne çıkıyor.

Ukrayna Başbakan Yardımcısı Yulia Svyrydenko, sosyal medya platformu X’te yaptığı açıklamada, “Bu belge yalnızca hukuki bir yapı değil; aynı zamanda stratejik bir ortakla yeni bir etkileşim modelinin temelini atıyor” dedi.

Svyrydenko, anlaşmanın Ukrayna’nın geleceği için kritik olduğunu ve ABD ile güvenlik ve ekonomik ilişkilerin bir dönüm noktasına geldiğini ifade etti.

Rusya’nın Askeri güç gösterisi ve Ukrayna’nın tepkisi

Ukrayna Parlamentosu’nun anlaşmayı onaylaması, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik işgalinin 80. yıl dönümüne denk gelen bir dönemde gerçekleşti.

Rusya, bu tarihi günü büyük bir askeri geçit töreniyle kutlamayı planlıyordu. Ancak Rusya’nın bu etkinlikte gücünü sergilemesi, Ukrayna için önemli bir siyasi ve askeri mesaj taşıyor.

Kiev yönetimi ise Rusya’nın hazırlıklarını gölgeleyecek şekilde, özellikle İHA saldırılarıyla Rusya’nın askeri güç gösterilerini etkisiz hale getirmeye çalıştı.

Ukraynalı karar vericiler, ABD ile yapılan anlaşmanın onaylanmasının, gelecekteki ateşkes görüşmelerinde ülkesinin elini güçlendireceğini ve bu süreçte daha fazla uluslararası destek elde edeceğini umuyor.

Ateşkes önerileri ve ABD’nin askeri desteği

Ukrayna, ABD tarafından önerilen 30 günlük geçici ateşkese olumlu yaklaşırken, Rusya’nın yalnızca üç gün sürecek bir ateşkes talebini kabul etmedi.

Ukraynalı karar vericiler, bu önerinin süreklilik kazanabilmesi için tarafların karşılıklı mutabakatı ve sürekli diyalog gerektirdiğini belirtti. Yine de Ukrayna’nın 30 günlük ateşkes kabul etmesi, diplomatik açıdan Rusya karşısında elini güçlendirdi.

ABD, aynı zamanda, Kiev’e uzun vadeli silah desteği sağlamayı hedefliyor ama Ukrayna’nın bu süreçte daha fazla silah ve savunma yardımı talep etmesi bekleniyor.

Rusya tarafı ise mevcut Kiev yönetimi ile masaya oturmamakta kararlı görünüyor. Onun yerine geçici hükümet ile sürece başlamak istiyor.

Anlaşmanın detayları: Ekonomik ve askeri yansımaları

Ukrayna ile ABD arasındaki maden anlaşması, ABD’ye Ukrayna’nın yeni maden projelerinden ayrıcalıklı erişim sağlamayı öngörüyor.

Bu anlaşmanın bir diğer önemli boyutu ise Ukrayna’nın yeniden yapılanma süreci için oluşturulan yatırım fonunun ilk 10 yıl içinde faaliyete geçecek olmasıdır. Bazı kesimler bu süreci çok uzun buluyor.  

Bu süreç, sanılanın aksine Ukrayna’nın ihtiyaç duyduğu askeri yardımları tam olarak güvence altına da almıyor. Ukrayna ise ABD’den özellikle Patriot hava savunma sistemleri ve diğer savunma silahlarının teslimatının hemen garanti altına alınması gerektiğini düşünüyor.

Anlaşmanın en kritik askeri konularından biri, Ukrayna’nın daha fazla silah ve askeri teknoloji edinmesinin önünü açması olarak gösteriliyor. Ukrayna, ABD ile yapılan bu anlaşma sayesinde, kritik öneme sahip acil ihtiyaçların giderilmesinden sonra gelecekteki askeri yardımların artırılmasını ve daha fazla gelişmiş silah sisteminin ülkeye tedarik edilmesini umuyor.

Örnekleyecek olursak; anlaşma kapsamında Ukrayna önce Patriot hava savunma sistemlerini tedarik edecek. Patriot ihtiyacını karşıladıktan sonra başka sistemlerin tedarikini veya kendine ait bir sistemin geliştirilme sürecini belirleyecek.

Bazı Ukraynalı milletvekilleri, anlaşma metninin yeterince detaylı olmadığını ve hükümetin bazı maddeleri gizlediğini belirtti. Özellikle Ukrayna’nın yeniden yapılanması için öngörülen yatırım fonunun nasıl yönetileceği ve fonun ne şekilde kullanılacağına dair belirsizlikler gündeme geldi.

Hükümet ise bu kaygıları gidermek adına, fonun birkaç hafta içinde faaliyete geçeceğini duyurdu ve ABD’nin bu süreçteki etkin katılımının, fonun başarısını doğrudan etkileyeceğini belirtti.

Bu anlaşmanın detaylarının netleştirilmesi için iki ek belgenin yayımlanacağı ifade edilse de, bu sürecin uzun bir zaman alabileceği ve Ukrayna’nın bu fonlardan gelir elde etmesinin 10 yıl veya daha uzun bir süreyi bulabileceği gerçeği tepki çekiyor.

Yatırım fonunun başarılı bir şekilde hayata geçirilmesi, yalnızca ABD’nin Ukrayna’ya olan ilgisiyle değil, aynı zamanda küresel yatırımcıların katılımıyla mümkün olabilecek.

Zelenski: “Daha iyi bir anlaşma”

Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski, anlaşmanın önceki taslaklardan çok daha iyi olduğunu vurguladı. Geçmişte, bazı taslakların “sömürgeci” bir yaklaşım taşıdığına dair eleştirilerde bulunan Zelenski, bu anlaşmanın Ukrayna için daha adil ve dengeli bir çözüm sunduğunu söyledi. ABD Başkanı Trump ile yapılan son görüşmelerin ardından Ukrayna’nın ABD ile olan ilişkilerinde belirgin bir iyileşme sağlandığı ifade edildi.

Bazı Ukraynalı milletvekilleri, hükümetin Trump’ın Rusya’ya yakın olan başlangıç pozisyonunu değiştirmekteki çabalarını takdir etti.

Holos muhalefet partisinden milletvekili Inna Sovsun, hükümetin bu süreçte önemli bir işlev üstlendiğini belirtti. Sovsun, anlaşmanın “ticari” doğasından hoşlanmadığını, Ukrayna’nın yapıcı bir taraf olarak gösterilmesinin önemli olduğunu vurguladı.

Kamuoyu görüşü ve gelecek beklentileri

Anketlere göre, Ukrayna halkının %47’si bu anlaşmayı desteklerken, %22’si anlaşmanın olumsuz sonuçlar doğurabileceğini düşünüyor. %19’luk bir kesim ise anlaşmanın herhangi bir etkisi olmayacağı görüşünde bulunuyor.

Kiev Uluslararası Sosyal Araştırmalar Enstitüsü tarafından yapılan araştırmalar, Ukrayna halkının bu anlaşmaya yönelik karışık bir görüş sergilediğini gösteriyor. Anlaşma, Ukrayna’nın stratejik hedeflerine ulaşması için önemli bir adım olarak görülse de gelecekteki silah yardımları ve ekonomik faydalar konusunda belirsizliklerin devam ettiği ifade ediliyor.

Yine de bu anlaşma çoğunluk tarafından, Ukrayna’nın ABD ile olan ilişkilerinin daha da derinleşmesine olanak tanıyacak ve uzun vadede ülkenin uluslararası desteği elde etmesine katkı sağlayacak önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Hatta Ukrayna’nın geleceği için kritik bir dönüm noktası olabilir. Başarı için zorlu bir yolculuğun gerekeceği ise herkes tarafından kabul ediliyor.

Kaynak: Reuters, Politico EU

Yorum yaz Yorum yaz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Önceki Haber

Yeni Papa Robert Prevost kimdir?

Sonraki Haber

STM’nin insansız sualtı aracı STM NETA deniz testlerinde