Terör örgütü PKK, İmralı’dan gelen çağrının ardından 5-7 Mayıs’ta gerçekleştirdiği kongrede kendini feshetti. Böylece 47 yıl önce Diyarbakır’ın Lice ilçesine bağlı Fis köyünde kurulan örgüt, Kandil’de alınan kararla tarihe karıştı.
İmralı’dan çağrı geldi, Kandil’den yanıt verildi
Teröristbaşı Abdullah Öcalan, 27 Şubat tarihinde İmralı Cezaevi’nden yaptığı çağrıyla, PKK’nın silah bırakması ve düzenleyeceği bir kongreyle kendini feshetmesi gerektiğini belirtti.

Bu çağrı, DEM Parti ile yürütülen İmralı görüşmelerinin ardından geldi. Öcalan’ın çağrısına Kandil’den olumlu yanıt gelirken, 5-7 Mayıs tarihleri arasında örgüt üst kadrolarının da katıldığı kongrede fesih kararı alındı.
PKK’nın kuruluşu: Fis köyünden Kandil’e uzanan terör yolu
PKK, 27 Kasım 1978’de Diyarbakır’ın Lice ilçesine bağlı Fis köyünde yapılan ilk kongreyle kuruldu. Öcalan ve beraberindekiler o dönemde “Apocular” olarak anılıyordu.

Kuruluşunun ardından şehirlerde silahlı saldırılar başlatan örgüt, 12 Eylül 1980 askeri darbesinin ardından Lübnan’ın Bekaa Vadisi’ne yerleşerek 1984’e kadar burada silahlı eğitim faaliyetleri yürüttü.
İlk saldırı Eruh’ta gerçekleşti, eylemler yayıldı
PKK, Türkiye’deki ilk silahlı saldırısını 15 Ağustos 1984’te Siirt’in Eruh ilçesinde, ardından Hakkâri’nin Şemdinli ilçesinde gerçekleştirdi. Bu saldırılar, bölgede onlarca yıl sürecek silahlı çatışmaların başlangıcı oldu.

1991-1992 döneminde eylemler yoğunluk kazandı. 1993’te örgüt tek taraflı ateşkes ilan etti ancak 24 Mayıs 1993’te Bingöl-Elazığ karayolunu keserek 33 silahsız eri kurşuna dizdi. Aynı yıl Erzincan’ın Kemaliye ilçesine bağlı Başbağlar Köyü’nde 31 sivilin öldürüldüğü katliam da örgütün kanlı sicilinde yer aldı.
Canlı bomba eylemleri ve şehir saldırıları
2000’li yıllarda terör örgütü, kırsaldaki faaliyetlerine ek olarak şehir merkezlerinde canlı bomba eylemleri gerçekleştirmeye başladı.

Saldırılarda çok sayıda sivil ve güvenlik görevlisi şehit oldu. Türkiye, terör örgütünün lideri Abdullah Öcalan’ın Suriye’den çıkarılması için diplomatik baskı uyguladı. Esad yönetimi bu baskılara dayanamayarak Ekim 1998’de Öcalan’ı sınır dışı etti.
Öcalan’ın yakalanışı ve yargılama süreci
Suriye’den ayrılan Öcalan, sırasıyla Rusya, İtalya ve Yunanistan üzerinden Kenya’ya geçti. Nairobi’de Yunanistan Büyükelçiliği’nde saklanan Öcalan, 15 Şubat 1999’da MİT’in düzenlediği operasyonla havaalanında yakalandı.

16 Şubat’ta Türkiye’ye getirilen Öcalan, çıkarıldığı mahkemece ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı ve İmralı Cezaevi’ne konuldu.
Çözüm süreci ve hendek olayları
Abdullah Öcalan’ın talimatıyla Kasım 2012’de cezaevlerindeki açlık grevleri sona erdirildi. Ocak 2013’te ilk heyetin İmralı’ya gitmesiyle “çözüm süreci” başladı.

Ancak süreç, PKK’lıların 22 Temmuz 2015’te Şanlıurfa’nın Ceylanpınar ilçesinde iki polisi şehit etmesiyle sona erdi. Ardından örgüt, şehirlerde hendekler kazarak sözde özerklik ilan etti. Güvenlik güçlerinin operasyonlarıyla ağır darbe aldı.
‘Terörsüz Türkiye’ süreci ve yeni görüşmeler
Yaklaşık 10 yıl sonra MHP lideri Devlet Bahçeli’nin Meclis’te yaptığı çıkışın ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Terörsüz Türkiye” vurgusuyla yeni bir sürecin kapısını araladı.

DEM Parti ile İmralı arasında başlatılan görüşmeler sonucunda Abdullah Öcalan, PKK’ya silah bırakma ve fesih çağrısı yaptı. 3’üncü görüşmeden sonra alınan kararlar doğrultusunda Kandil’de kongre toplandı.
47 yıl sonra fesih kararı çıktı
Kuruluşunun 47’nci yılında toplanan ve KCK’nın lider kadrosunun da yer aldığı kongrede, örgütün kendini feshetmesi yönünde karar alındı. Böylece 1978 yılında Fis köyünde başlatılan terör hareketi, Kandil’de alınan bu kararla sona erdi.

Türkiye’de 50 binin üzerinde insanın hayatına mal olan terör süreci, aynı zamanda yaklaşık 2 trilyon dolarlık ekonomik kayba da yol açtı.