Karanlık Aydınlık

Ofer Hapishanesi’ndeki Baskınlardan İsrail Sorumlu Tutuluyor

Batı Şeria’daki Ofer Hapishanesi baskınlar ve tutuklulara yönelik ihlaller nedeniyle İsrail’in doğrudan sorumlu olduğu açıklandı.

Filistinli insan hakları kuruluşları ve Hamas, İsrail güçlerinin Batı Şeria’daki Ramallah bölgesinde bulunan Ofer Hapishanesine düzenlediği baskınlar ve tutuklulara yönelik ihlaller nedeniyle İsrail’in doğrudan sorumlu olduğunu açıkladı.

Filistin yönetimine bağlı Esirler ve Serbest Bırakılanlar Heyeti ile Filistin Esirler Cemiyeti, ortak bir bildiri yayımlayarak Ofer Hapishanesi’ndeki Filistinli tutukluların güvenliğinin ciddi tehdit altında olduğunu belirtti. Açıklamada, hapishanelerde sistematik işkence, tıbbi ihmal ve gıda kısıtlamaları gibi ağır insan hakları ihlallerinin yaşandığı ifade edildi.

Hapishanelerde Artan Hak İhlalleri

Filistinli kurumlar, İsrail’in cezaevlerinde Filistinli tutuklulara yönelik baskıları bilinçli bir politika haline getirdiğini belirterek, bu ihlallerin özellikle 7 Ekim’den sonra daha da şiddetlendiğine dikkat çekti. İsrail’in baskınları, sistematik işkence ve kötü muameleyle tutukluların fiziki ve psikolojik olarak yıpratılmasını amaçlıyor.

Özellikle hücre baskınları sırasında tutukluların dövüldüğü, üzerlerine gaz bombası atıldığı, su ve gıda gibi temel ihtiyaçlara erişimlerinin engellendiği vurgulandı. Filistinli kurumlar, bu uygulamaların insan haklarına aykırı olduğunu ve uluslararası toplumun bu duruma kayıtsız kalmaması gerektiğini belirtti.

Mısır ve Katar’a Çağrı Yapıldı

Filistinli insan hakları kuruluşları, İsrail’in hapishanelerdeki hak ihlallerine karşı uluslararası toplumun daha aktif bir rol üstlenmesi gerektiğini belirterek, özellikle ateşkes müzakerelerinde arabulucu olan Mısır ve Katar’ı acilen harekete geçmeye çağırdı.

Yapılan açıklamada, Mısır ve Katar’ın, İsrail hapishanelerinde Filistinli tutuklulara yönelik uygulamaları gündeme taşıması ve baskı yapması gerektiği vurgulandı. İsrail’in cezaevlerinde işlediği sistematik hak ihlallerinin, yalnızca Filistinli mahkûmlar için değil, bölgedeki barış çabaları açısından da büyük bir tehdit oluşturduğu ifade edildi.

Mahkûmlara yönelik işkence, tıbbi ihmaller, aç bırakma ve fiziksel saldırıların engellenmesi için Mısır ve Katar’ın İsrail üzerindeki diplomatik ve siyasi etkisini kullanması bekleniyor. Filistinli yetkililer, ateşkes görüşmelerinin yalnızca askeri operasyonlarla sınırlı kalmaması, hapishanelerdeki insan hakları ihlallerinin de müzakere masasına taşınması gerektiğini söyledi.

Açıklamada son olarak, Filistinli tutukluların yaşadığı koşulların belgelenmesi ve bağımsız gözlemcilerin İsrail hapishanelerine erişiminin sağlanması için Mısır ve Katar’ın Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi gibi kuruluşlarla ortak hareket etmesi çağrısında bulunuldu.

Hamas: “Ofer Hapishanesi’ndeki Saldırılar Faşist Politikaların Devamı”

Hamas, yayımladığı yazılı açıklamada, İsrail güçlerinin Ofer Hapishanesi’ndeki Filistinli tutukluların koğuşlarına baskın düzenlediğini, şiddet uyguladığını ve gaz bombası kullandığını belirtti. Hamas yetkilileri, bu saldırıların “İsrail işgalinin faşist doğasını ve Filistinli mahkûmlara yönelik sistematik düşmanlığını” yansıttığını kaydetti.

Hamas, uluslararası insan hakları kuruluşlarını ve hükümetleri İsrail’in cezaevlerinde gerçekleştirdiği sistematik ihlalleri durdurmak için harekete geçmeye çağırdı. Açıklamada, İsrail’in Filistinli tutuklulara yönelik işlediği suçların kayıt altına alınarak sorumluların yargılanması gerektiği vurgulandı.

On Binden Fazla Filistinli Mahkûm Tehlike Altında

Hamas’a bağlı Esirler Medya Ofisi, Ofer Hapishanesi’nde İsrail’e bağlı özel birliklerin belirli bölümlere baskın düzenlediğini, mahkûmları darp ettiğini bildirdi.

Filistinli insan hakları örgütlerine göre, İsrail hapishanelerinde şu anda 10 binden fazla Filistinli tutuklu bulunuyor. Son dönemde artan baskılar nedeniyle mahkûmların sağlık hizmetlerine erişimi sınırlandırılırken, yiyecek ve su gibi temel ihtiyaçları da bilinçli olarak kısıtlanıyor.

Filistinli yetkililer, uluslararası toplumun İsrail hapishanelerinde yaşanan sistematik hak ihlallerine karşı daha fazla baskı yapması gerektiğini vurguluyor.

Ofer Hapishanesi Hakkında

Ofer Hapishanesi, İsrail’in Batı Şeria’daki Ramallah kentinin batısında bulunan bir askeri cezaevidir. İsrail yönetimi altında faaliyet gösteren bu hapishanede ağırlıklı olarak Filistinli tutuklular bulunuyor. İsrail ordusunun kontrolünde olduğu için sivil hapishanelerden farklı bir statüye sahiptir.

Hapishane, idari tutukluların yoğun olarak bulunduğu yerlerden biri olarak biliniyor. İdari tutukluluk, herhangi bir suçlama yöneltilmeden veya mahkeme süreci işletilmeden kişilerin süresiz olarak gözaltında tutulmasına olanak tanıyor. İsrail’in bu uygulaması uluslararası insan hakları örgütleri tarafından sıkça eleştiriliyor.

Ofer, aynı zamanda askeri mahkemelerle bağlantılı bir hapishanedir. Burada yargılanan Filistinliler, genellikle hızlı ve adil olmayan yargı süreçleriyle karşı karşıya kaldıklarını dile getiriyor. Savunma hakkının kısıtlandığı, delil sunma olanaklarının yetersiz olduğu ve mahkemelerin büyük ölçüde İsrail askeri savcılarının yönlendirmesiyle hareket ettiği belirtiliyor.

Hapishanenin kapasitesinin çok üzerinde tutuklu barındırdığı, fiziki şartların kötü olduğu ve tıbbi hizmetlere erişimin kısıtlı olduğu rapor ediliyor. Mahkûmlar arasında zaman zaman protestolar ve açlık grevleri yaşanıyor. Güvenlik önlemleri sıkı tutulurken, aile ziyaretleri de ciddi kısıtlamalara tabi tutuluyor.

Uluslararası insan hakları kuruluşları, Ofer’deki uygulamaların Cenevre Sözleşmelerine aykırı olduğunu belirtiyor. Özellikle çocuk mahkûmlar, idari tutuklular ve ağır ceza alan kişilerin durumu uluslararası basında zaman zaman gündeme geliyor.

KAYNAK: AA

Yorum yaz Yorum yaz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Önceki Haber

Rusya, Çernobil’e Yapılan İHA Saldırısını İnkâr Ediyor

Sonraki Haber

Bayraktar Keşif Kampüsü “Yılın En Başarılı Keşif Kampüsü” Seçildi