Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı (SSB) Haluk Görgün, Milli Muharip Uçak KAAN ve yerli motor geliştirme sürecine ilişkin gündemdeki tartışmalara açıklık getirdi. Görgün, KAAN’ın geleceğinin hiçbir şekilde tek bir ülkenin motoruna bağlı olmadığını belirterek, projede yerli motor çalışmalarının planlandığı şekilde ilerlediğini vurguladı.
Görgün, KAAN’ın seri üretiminin yabancı değil yerli motor üzerinden planlandığını söyledi. TF35000 ana motoru ve APU60 yardımcı güç ünitesi için geliştirme faaliyetlerinin sürdüğünü dile getirdi. Savunma sanayiinde sürecin daima mevcut motorlarla başlanıp milli motorların devreye alınmasıyla ilerlediğini ifade etti.

Teslimat takviminde gecikme yok
“Biz de KAAN’ı blok yaklaşımıyla üretiyoruz. Yani farklı aşamalarda, farklı kabiliyetlerle güçlenen versiyonlarını envantere kazandırarak kademeli olarak geliştiriyoruz. Bu kapsamda KAAN’ın teslimat takviminde bir gecikme bulunmamaktadır. Seri üretimimizi riske atmamak için yalnızca tek bir kaynağa bağlı kalmıyor, farklı tedarik kanallarıyla çalışıyor, alternatifleri eş zamanlı olarak değerlendiriyoruz. Böylece hem takvimi güvence altına alıyor hem de milli motor geliştirme yol haritamızı kesintisiz ilerletiyoruz.”
Prototip uçaklarda motor sorunu yok
Görgün, KAAN prototipleri için ihtiyaç duyulan motorların tedarik sürecinin tamamlandığını açıkladı. “Prototip uçaklarımız için gerekli tüm motorlar tedarik edilerek Türkiye’ye teslim edildi. Prototiplerin üretimi son hızla devam etmektedir” dedi.
“İhtiyaç olması durumunda ilk blok için motor değişikliği yapılabilir”
KAAN’ın ilk blok uçakları için ABD’ye resmi motor başvurusu yapıldığını hatırlatan Görgün, bu süreçte farklı risklerin de değerlendirildiğini belirtti. Yabancı alternatif arayışlarının bulunmadığını ifade eden Görgün, “İhtiyaç olması durumunda ilk blok için motor değişikliği yapılması imkan dahilindedir. Bu durumdan kaynaklanacak bazı mühendislik geliştirme ihtiyaçlarının ortaya çıkması mümkün olmakla birlikte, uçak tasarım ve geliştirme faaliyetleri, tüm dünyada da olduğu üzere sürekli bir iterasyon ve değişiklik yönetimi ihtiyacını bünyesinde barındırmaktadır. Böyle bir durumda önemli bir takvimsel dezavantaj yaşayacağımızı düşünmüyorum. Zira biz projelerimizi Çevik Sistem Mühendisliği yaklaşımıyla yönetiyoruz. Ancak belirttiğim üzere bizim nihai seri üretim uçaklarımız yerli motorla uçacak” dedi.

Endonezya’ya ihraç edilecek KAAN’lar milli motorla uçacak
Görgün, KAAN için yurt dışından motor temininde yaşanabilecek olası sorunların Endonezya ile imzalanan 48 adetlik ihracat anlaşmasını tehdit etmeyeceğini söyledi. “Endonezya’ya ihraç edilmesi planlanan 48 adet beşinci nesil KAAN savaş uçağı, ABD menşeli motorlarla değil, milli motorlarımızla güçlendirilecektir” diye konuştu.
Yerli motor gecikti mi?
Yerli motor projesine geç başlanıldığı yönündeki eleştirileri de değerlendiren Görgün, “Bir gecikme söz konusuydu, ilk ele aldığım konu bu oldu. Şimdi sorumluluklar ve takvim net. Sorumluluk alan tüm şirketlerimiz vazifelerini zamanında yerine getiriyor, SSB Motor Daire Başkanlığı da yakından takip ediyor. Geçtiğimiz iki yılda çok önemli yol katedildi” dedi. Görgün, ANKA-III için TF6000 turbofan motorunun başarıyla çalıştırıldığını, KIZILELMA için TF10000 geliştirme sürecinin sürdüğünü, KAAN için TF35000 ve APU60 projelerinin planlandığı şekilde devam ettiğini hatırlattı.
Kara araçlarında bağımsız güç: TUNA, AZRA, UTKU ve BATU
KAAN’ın yanı sıra kara araçları için de farklı motor çözümleri geliştirildi. Vuran ve Kirpi araçlarıyla TUNA motorunun sahada olduğunu söyleyen Görgün, tank taşıyıcı ve lojistik araçlar için geliştirilen AZRA Gen-2 testlerinin sürdüğünü belirtti. Yeni nesil paletli araçlarda kullanılacak UTKU motoru ile ALTAY tankı için geliştirilen BATU motorunun geliştirme ve test faaliyetlerinin tamamlandığını, transmisyon testlerinin de başarıyla sürdüğünü aktardı.
İHA’larda milli motor çağı: PD170, PD200 ve PG50
İnsansız hava araçları için geliştirilen motorlarda da önemli aşamalar kaydedildi. TB3’te kullanılan PD200 motoru envantere girdi. ANKA ve AKSUNGUR’da PD170 motoruyla testlerin sürdüğünü, KARGI İHA için PG50 motorunun bağımsız kabiliyet sağladığını açıkladı.
Gökbey’in kalbi TS1400: Sertifikasyon süreci devam ediyor
Helikopterlerde ise GÖKBEY’in kalbinde yer alan TS1400 turboşaft motorunun sertifikasyon testlerinin devam ettiğini, seri üretim çalışmalarının da başarıyla yürütüldüğünü belirtti.

Füzelerde yerli jet motorları sahada
Füze ve mühimmatlarda ATMACA ve SOM için KTJ3200, ÇAKIR için KTJ1750, KARA ATMACA için KTJ3700 jet motorlarının geliştirildiğini, bunların başarıyla kullanıldığını ifade etti. Yeni nesil füze motorlarının geliştirme çalışmalarının da sürdüğünü ekledi.
Deniz platformlarında MAVİ BATU ve SİDA motorları
Deniz sistemlerinde Marlin SİDA için LEVEND motorunun, ULAQ SİDA için Marin X7 entegrasyonunun yapıldığını, MİLGEM gemileri için MAVİ BATU çözümünün test faaliyetlerinin tamamlandığını söyledi.
Jet motorlarında yeni dönem: TF6000’den TF35000’e
Görgün, jet motorlarında ANKA-III için geliştirilen TF6000’in başarıyla çalıştırıldığını, KIZILELMA için TF10000’in geliştirme çalışmalarının devam ettiğini, KAAN için TF35000 ve APU60’un da planlandığı şekilde ilerlediğini vurguladı.
Yol haritalarıyla tam bağımsızlık vizyonu
Motor projelerinin Savunma Sanayii Başkanlığı tarafından hazırlanan Gaz Türbinli Motor Yol Haritası, Kara Araçları Güç Grubu Yol Haritası, Milli Dizel Deniz Motorları Yol Haritası ve Milli Deniz Tipi Elektrikli Tahrik Sistemleri Yol Haritası doğrultusunda yürütüldüğünü aktaran Görgün, “Türkiye, son 20 yılda savunma sanayiinde büyük kazanımlar elde etti. Mühendislerimiz, araştırmacılarımız ve sanayicilerimizle birlikte tam bağımsız savunma idealimiz doğrultusunda milletimizin güvenliği için üretmeye devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.