Çanakkale Boğazı’nda yaşanan iki büyük deniz faciasında hayatını kaybeden denizciler için anma törenleri düzenlendi.
4 Nisan 1953’te İsveç bandıralı bir gemiyle çarpışarak batan TCG Dumlupınar denizaltısında şehit olan 81 mürettebat ile 17 Temmuz 1942’de Morto Koyu’nda mayına çarparak sulara gömülen TCG Atılay denizaltısında şehit olan 39 denizci dualarla anıldı.

Anma etkinliklerinin ilk bölümü, TCG Dumlupınar’ın battığı noktada gerçekleştirildi. TCG Pirireis denizaltısından suya çelenk bırakılırken, şehitler anısına sirenler çalındı.

Çanakkale Valisi Ömer Toraman, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu, Donanma Komutanı Oramiral Kadir Yıldız, Denizaltı Filosu Komutanı Tuğamiral Timur Yılmaz ve Türk Deniz Kuvvetleri’nin ilk kadın amirali Tuğamiral Gökçen Yılmaz, törene katılan isimler arasında yer aldı.

Davetliler, töreni TCG Karabiga gemisinden takip etti.
Şehitlikte saygı duruşu ve dua
Anma etkinlikleri, Nara Barbaros Şehitliği’nde devam etti. Saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı okundu. Deniz Üsteğmen Selman Çetin, yaptığı konuşmada deniz şehitlerinin fedakârlığını ve vatan savunmasındaki rollerini vurguladı.

Daha sonra İl Müftüsü Mustafa Bilgiç tarafından okunan dua eşliğinde şehitler anıldı. Törene katılan protokol üyeleri, gaziler ve şehit yakınları, mezarlara karanfil bırakarak saygılarını sundu.
Denizaltılar Çanakkale Boğazı’ndan geçiş yaptı
Anma etkinliklerinin en dikkat çeken bölümlerinden biri, Çanakkale Boğazı’nda gerçekleştirilen denizaltı geçişi oldu.

Pirireis, Hızırreis, 1. İnönü, Burak Reis, Çanakkale, Gür, Anafartalar, Sakarya, Preveze, Dolunay, Doğanay ve Yıldıray denizaltıları, Çanakkale Boğazı’ndan geçiş yaparak törene katkı sundu.

Vatandaşlar, bu anlamlı geçişi Çanakkale Deniz Müzesi Komutanlığı bahçesi ve Kordon Boyu’ndan izledi.
TCG Dumlupınar ve TCG Atılay Denizaltıları Hakkında
TCG Atılay
TCG Atılay, 1930’lu yıllarda Türkiye’nin sipariş ettiği ilk yerli yapım denizaltılardan biri olup, Taşkızak Tersanesinde inşa edilmiş ve 1939 yılında Türk Donanması’na katılmıştır.

Ay sınıfı olarak bilinen bu deniza Atılay’la birlikte, benzer üç denizaltının isim babalığını Atatürk yapmıştı. Atatürk, zamanın başbakanı Celâl Bayar’a 17 Ocak 1938 tarihli açıklama notunda şöyle diyordu:
“Yeni dört denizaltı gemimiz için bildirdiğimiz isimler şunlardır: Saldıray, Batıray, Atılay, Yıldıray. Bunların manalarını izaha bile hacet olmadığı kanaatındayım. Manaları; Türkçe olan bu kelimelerin kendisindedir.”ltılar, Türk Deniz Kuvvetleri’nin modernleşme sürecinde büyük rol oynamıştır.

Atılay’ın görevi de trajik bir şekilde son buldu. 17 Temmuz 1942’de Çanakkale Boğazı’nda gerçekleştirilen bir tatbikat sırasında denizaltı, bilinmeyen bir mayına çarparak battı. Olay yerinde büyük bir patlama meydana geldi ve denizaltı hızla sulara gömüldü. Mürettebatta bulunan 39 denizci şehit oldu.

Atılay’ı kurtarmak için yapılan çalışmalar başarısız oldu. Denizaltının enkazına ulaşan dalgıçlar, mürettebatın içeride mahsur kaldığını belirledi ancak herhangi bir kurtarma operasyonu gerçekleştirilemedi. Bu kazayla ilgili en acı detaylardan biri, mürettebatın bir süre içeride mahsur kaldığı ve yardım beklediği yönündeki iddialardı.

Atılay, Türk Deniz Kuvvetleri’nin kaybettiği ilk denizaltılardan biri olarak denizcilik tarihimize acı bir iz bırakmıştır. Bugün, enkazı Çanakkale Boğazı’nın derinliklerinde yatmaktadır.
TCG Dumlupınar
TCG Dumlupınar, Türk Deniz Kuvvetleri’ne ait denizaltı filosunun önemli unsurlarından biri olarak görev yapıyordu. II. Dünya Savaşı sonrası Türkiye’ye verilen Balao sınıfı denizaltılardan biri olan Dumlupınar, aslında ABD Donanması envanterinde USS Blower (SS-325) adıyla hizmet etmişti.

1950 yılında Türk Deniz Kuvvetleri’ne devredilen denizaltıya, Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk’ün zaferiyle sonuçlanan 1922’deki Dumlupınar Meydan Muharebesi’nin anısına “Dumlupınar” adı verildi.

Dumlupınar’ın kaderi ne yazık ki trajik bir şekilde sona erdi. 4 Nisan 1953 gecesi, Ege’deki NATO tatbikatından dönen denizaltı, Çanakkale Boğazı’nda İsveç bandıralı “Naboland” adlı yük gemisiyle çarpıştı. Çarpışmanın etkisiyle ağır hasar alan Dumlupınar, hızla suya gömüldü.

Denizaltıda bulunan 81 mürettebatın tamamı şehit oldu.
Kazanın ardından yalnızca 5 kişi su yüzeyine çıkmayı başardı. Ancak içlerinden sadece Selami Hoca ve Kemalettin Akdeniz adlı iki denizci sağ kurtulabildi.

Denizaltının torpido dairesinde mahsur kalan mürettebat, çan kulesi vasıtasıyla telsizle yardım çağrısı yaptı. “Vatan sağ olsun” sözleriyle tarihe geçen bu son mesajdan sonra, içeri sızan gazlar nedeniyle mürettebat hayatını kaybetti.

Bu facianın ardından 4 Nisan, “Deniz Şehitlerini Anma Günü” olarak ilan edildi. Dumlupınar’ın enkazı, Çanakkale Boğazı’nda yaklaşık 85 metre derinlikte yatmaktadır.
Kaynak: AA