Brüksel ve Varşova arasında savunma iş birliği derinleşiyor. Sık sık F-35 savaş uçağı programı ile gündeme gelen iki ülke bu sefer Piorun ile dikkatleri üzerine çekti.
Bu maksatla Belçika Savunma Bakanı Theo Francken, kısa menzilli hava savunma kabiliyetini güçlendirmek amacıyla 200 ila 300 adet Polonya yapımı Piorun omuzdan atılan hava savunma sistemi (MANPADS) tedarik etmek üzere niyet mektubu imzaladı.
Rozszerzamy współpracę z Belgią🇧🇪! Podpisany dziś przez ministra obrony Belgii Theo Franckena list intencyjny dotyczący zakupu w 🇵🇱polskiej firmie zbrojeniowej kilkuset zestawów #PIORUN to dowód naszej konsekwentnej pracy i współpracy na rzecz bezpieczeństwa naszych państw i… pic.twitter.com/WNQBJPEzFi
— Władysław Kosiniak-Kamysz (@KosiniakKamysz) May 12, 2025
Polonya Savunma Bakanlığı tarafından X platformunda duyurulan anlaşma, Ukrayna savaşının ardından Avrupa ordularında ortaya çıkan kabiliyet boşluklarını kapatma çabalarının hız kazandığı bir dönemde Brüksel ile Varşova arasındaki askeri iş birliğinin derinleştiğini gösteriyor.
Anlaşma, Piorun sistemini geliştiren Polonyalı MESKO şirketinin tesislerinde düzenlenen bir törende imzalandı. Törene Belçika Savunma Bakanı Theo Francken ve Polonya Savunma Bakanı Władysław Kosiniak-Kamysz katıldı. Taraflar, bu iş birliğinin yalnızca teknik değil, stratejik düzeyde de önemli olduğunu vurguladı.
Teslimat takvimi netleşmedi, eğitim ve teknik destek pakette yer alıyor
Anlaşmanın mali detayları ve teslimat takvimi açıklanmadı. Ancak paketin, eğitim için kullanılacak etkisiz (inert) füzeleri, teknik destek hizmetlerini ve Belçikalı personel için kapsamlı bir eğitim programını içerdiği bildirildi.
Bu kapsamda, sistemin Belçika Silahlı Kuvvetleri envanterine entegrasyonunun hem kısa vadede operasyonel hazır olma hedefiyle hem de uzun vadeli sistem kullanımı düşünülerek planlandığı ifade edildi.

Halihazırda Fransız yapımı Mistral 3 sistemini kullanan Belçika, Piorun’u geçici bir çözüm olarak mı yoksa Mistral’e tamamlayıcı bir unsur olarak mı konumlandıracağına ilişkin resmi bir açıklamada bulunmadı.
Piorun: Grom’un yenilenmiş hali, İHA’lara karşı özel yeteneklerle geliyor
Piorun, Sovyet yapımı 9K38 Igla sisteminden türetilmiş olan Polonya menşeli Grom’un kapsamlı şekilde modernize edilmiş versiyonu. MESKO tarafından geliştirilen sistem; elektronik donanım, ergonomi ve karşı tedbirlere direnç konularında önemli teknolojik yenilikler içeriyor.

Sistem, dört kat daha hassas pasif kızılötesi arayıcı başlık, 1,82 kg’lık parça tesirli harp başlığı ve insansız hava araçlarına karşı optimize edilmiş bir yakınlık tapasıyla donatılmıştır.
Piorun, 400 ila 6.500 metre menzilde ve 10 ila 4.000 metre irtifada hedefleri etkisiz hale getirebiliyor. Tepki süresi ise 5 ila 10 saniye arasındadır. Ayrıca sistem, hedef ve mod seçimi için mini bir klavye ve gündüz/gece görüş kabiliyetine sahip bir optik sistem içeriyor.
Yaklaşık 16,5 kg ağırlığındaki füze, piyade tarafından taşınabilir şekilde tasarlanmış olsa da hafif araçlara entegre edilebiliyor. Hem düzensiz çatışmalarda hem de yüksek yoğunluklu muharebe ortamlarında etkili şekilde kullanılabilmesi, sistemin esnekliğini artırıyor.
Ukrayna’daki savaşta kanıtlanmış etkinlik
Rusya’nın Ukrayna’ya başlattığı işgalin ardından Piorun sahada aktif olarak kullanıldı.

SIPRI verilerine göre Polonya, Ukrayna’ya yaklaşık 1000 adet Piorun sistemi teslim etti. Sahadaki performansına bakıldığında sistem; helikopter, taarruz uçakları, orta irtifa İHA’lar ve seyir füzelerine karşı etkili oldu.
Stinger’a karşı Piorun: Menzil ve çoklu platform avantajına karşı elektronik savaş direnci
ABD yapımı FIM-92 Stinger ise 1980’lerden bu yana güncellenerek MANPADS kategorisinin küresel referans sistemi haline geldi. Bugün ABD ve 25’ten fazla müttefik ülke tarafından kullanılıyor.
En yeni versiyonları olan FIM-92E (Block I) ve FIM-92J (Block I upgrade) gibi modeller, yakınlık tapası ve gelişmiş karşı tedbir direnci gibi modern yeteneklere sahiptir.

Stinger, 8.000 metreye kadar menzile ve 3.800 metre irtifaya kadar hedefleri vurabiliyor. 3 kg’lık harp başlığı ve Mach 2.2 hız kapasitesiyle sınıfının en güçlülerinden biri olarak kabul ediliyor.
Sistem, Avenger ve Linebacker gibi kara platformlarında veya hava-hava konfigürasyonunda (ATAS) helikopterlere entegre edilebiliyor.

Stinger, menzil ve platform çeşitliliği konusunda avantaj sağlarken; Piorun, daha modern tasarımı, yeni nesil tehditlere karşı uyarlanabilirliği ve elektronik harp koşullarına karşı direnciyle öne çıkıyor. Ayrıca Piorun’un kullanıcı dostu arayüzü ve üretim-teslimat hızındaki esneklik, özellikle bütçe kısıtlaması altında modernizasyon gerçekleştirmeye çalışan Avrupa orduları için ciddi bir tercih sebebi oluşturuyor.
Avrupa savunma sanayisine yönelme ve stratejik özerklik vurgusu
Belçika’nın ABD yerine Avrupa merkezli bir tedarikçiyi tercih etmesi, savunma tedarikinde stratejik özerkliğe verilen önemin arttığını gösteriyor.
Ukrayna savaşı, COVID sonrası lojistik sorunlar ve ABD’nin üretim kapasitesindeki darboğazlar birçok Avrupa ülkesini tedarik kaynaklarını çeşitlendirmeye itiyor. Bu kapsamda, Belçika’nın MESKO ile iş birliği kurarak bölgesel sanayi ortaklıklarına yatırım yapması dikkat çekici bir adım olarak değerlendiriliyor.

Belçika’nın Piorun tercihi, Avrupa genelinde kısa menzilli hava savunma yeteneklerinin güçlendirilmesine yönelik eğilimi de yansıtıyor. Operasyonel hazırlık, sanayi iş birliği ve stratejik esneklik gibi başlıklarda dikkat çeken anlaşma, aynı zamanda sahada kendini kanıtlamış, yeni nesil özelliklere sahip bir sistemin Avrupa orduları açısından ne denli cazip hale geldiğini ortaya koyuyor.
Kaynak: Defence Post