Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türkiye’nin savunma sanayiindeki önemine dikkat çekerek, bu alandaki bağımsızlık çabalarını övdü.
Lisans Engeli Gecikmeye Neden Oldu
Altay Tankı’nın 2015 yılında envantere girmesinin planlandığını belirten Yılmaz, “Almanya, motor ve transmisyon ihracat lisansı vermediği için gecikme yaşandı,” dedi. Bu tür dış kaynaklı engellemeler sonrası Türkiye, yerli çözümlere yönelerek savunma sanayisinde önemli adımlar attı.

Altay Tankı’nın Yenilikçi Özellikleri
Altay tankı, son teknoloji sistemleriyle Türk Silahlı Kuvvetleri için devrim niteliğinde bir kara aracı. Tankın başlıca özellikleri şunlardır:
- Ana Silah Sistemi: Altay, yivsiz setsiz 120 mm L55 kalibrelik ana silaha sahiptir. Bu silah, yüksek isabet oranı ve üstün atış gücüyle dikkat çeker.
- Atış Kontrol Sistemi: Volkan II Atış Kontrol Sistemi ile donatılmış tank, ilk atışta yüksek isabet sağlama kabiliyetine sahiptir.
- Koruma ve Güvenlik: Altay, hem mürettebatı hem de sistemi korumak için AKKOR Aktif Koruma Sistemi ile donatılmıştır. Bu sistem, düşman tehditlerini tespit edip imha edebilir.
- Hareket Kabiliyeti: Hidropnömatik süspansiyon sistemi sayesinde tank, arazide mükemmel bir hareket kabiliyeti sunar. Palet ayarı ve otomatik seviyelendirme yetenekleri, her türlü zorlu koşulda üstün performans sağlar.
- Dayanıklılık ve Güç: Türkiye’nin yerli motor üretimi sayesinde Altay, dışa bağımlılığı azaltan bir yapıya kavuşmuştur. Yerli motor ve transmisyon sistemleriyle tankın performansı en üst seviyeye çıkarılmıştır.
- İleri Teknoloji Donanımlar: Gece ve gündüz etkin şekilde kullanılabilen ileri görüş sistemleri, üstün elektronik altyapı ve komuta kontrol sistemleri tankın önemli avantajlarından bazılarıdır.

Yılmaz, Altay tankının sadece bir kara aracı olmadığını, aynı zamanda Türkiye’nin savunma sanayisindeki bağımsızlık mücadelesinin bir simgesi olduğunu vurguladı. Yerli ve milli üretim hamlelerinin, Türkiye’nin bu alandaki global rekabet gücünü artırdığını ifade etti.
Kaynak: SAHA İSTANBUL