İran ile ABD arasında uzun süredir devam eden nükleer program ve yaptırımlar merkezli diplomatik temaslar, yeni bir ivme kazanarak doğrudan temas aşamasına geçti.
19 Nisan’da İtalya’nın başkenti Roma’da yapılan görüşme, sürecin hem içeriği hem de şekli açısından dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. Önceki temasların dolaylı ve Umman arabuluculuğunda gerçekleştiği bilinirken, Roma’da taraflar ilk kez aynı masada yüz yüze bir görüşme gerçekleştirdi.

Görüşmenin içeriğine ilişkin resmi detaylar henüz sınırlı olsa da, diplomatik kaynaklardan edinilen bilgilere göre, taraflar özellikle İran’ın nükleer faaliyetleri konusunda güven inşa etmeye yönelik başlıklarda karşılıklı pozisyonlarını ortaya koydu.
Bu çerçevede, İran’ın nükleer enerjiyi sivil amaçlarla kullanma hakkı vurgulanırken, nükleer silah geliştirme ihtimaline karşı somut güvenceler masaya yatırıldı.
Geçmişten bugüne: Trump’ın mektubuyla başlayan süreç
Süreç, Mart ayında ABD’nin eski Başkanı Donald Trump tarafından İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney’e gönderilen mektupla başlamıştı. Trump, mektubunda İran ile doğrudan nükleer müzakerelerin yeniden başlatılması çağrısında bulunmuş, bu diplomatik girişim İran tarafından Umman üzerinden verilen yanıtla karşılık bulmuştu.

İlk temas 12 Nisan’da Umman’ın başkenti Muskat’ta gerçekleştirilmiş, bu görüşme dolaylı olsa da tarafların “olumlu ve yapıcı” değerlendirmeleriyle dikkat çekmişti.

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi, Umman’daki ilk görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, “ABD ile doğrudan temasların etkili olmadığını düşünüyoruz. Süreç Umman’ın arabuluculuğunda devam edecek” ifadelerini kullanmıştı. Ancak bu açıklamanın üzerinden sadece birkaç gün geçmişken, görüşmelerin Roma’da yapılacağı kesinlik kazandı. Böylece taraflar, diplomatik sürecin ağırlık merkezini Avrupa’ya taşıyarak müzakerelerin doğrudan yürümesine olanak tanımış oldu.
Tajani: Roma’daki görüşme iyi geçti, umutluyuz
İtalya Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Antonio Tajani, 19 Nisan’da Roma’daki Umman Büyükelçiliği’nde gerçekleşen görüşmeye dair değerlendirmelerini kamuoyuyla paylaştı.
Rete4 kanalına verdiği demeçte Tajani, görüşmelerin oldukça yapıcı bir havada geçtiğini vurguladı. “Umman’ın arabuluculuğunda bugün (dün) İran ile ABD arasında yapılan görüşme iyi geçti” diyen Tajani, taraflarla sürekli temas halinde olduğunu belirtti.

Tajani, İran Dışişleri Bakanı ile yaptığı son görüşmede, tarafların önümüzdeki hafta sonunda Maskat’ta yeni bir toplantı planladıklarını öğrendiğini ifade etti. İtalyan Bakan, “Gelecek toplantı, İran’ın atom bombası üretmemesini garanti altına alacak bir anlaşmaya zemin oluşturabilir. İran nükleer enerjiyi yalnızca enerji kaynağı olarak kullanmak istiyor. Bu pozisyon net şekilde masaya konmuş durumda” dedi.
Ortadoğu’daki büyük karmaşa kontrol altına alınabilir
İtalya Dışişleri Bakanı Tajani, Roma’daki görüşmenin sadece ikili ilişkiler değil, aynı zamanda bölgesel barış açısından da önemli bir eşik olduğunu vurguladı. “Her şey doğru yönde ilerliyor gibi görünüyor. Eğer bu şekilde devam ederse, Ortadoğu’daki büyük karmaşa ve istikrarsızlığa neden olan fitillerden biri etkisiz hale getirilebilir” diyen Tajani, Roma’daki görüşmenin bu sürecin kritik bir halkası olduğunu belirtti.

İtalya’nın bu süreçte üstlendiği rolü de öne çıkaran Tajani, ülkesi adına diyaloğun her aşamasını desteklediklerini ve müzakerelerin olumlu sonuçlar vermesini umut ettiklerini dile getirdi.
Roma tercihi: Tarafsız zemin ve diplomatik sembolizm
Roma’nın görüşmelere ev sahipliği yapması, sadece coğrafi bir tercih olmanın ötesinde diplomatik bir sembol olarak da değerlendiriliyor.
İtalya, İran ve ABD arasında doğrudan siyasi gerilim yaşamayan, ancak Avrupa Birliği’nin etkin üyelerinden biri olarak güven veren bir ülke konumunda. Bu nedenle Roma, tarafların doğrudan bir araya gelmesini kolaylaştıran “tarafsız zemin” olma özelliği taşıdı. Ayrıca Vatikan gibi uluslararası diplomasi açısından önemli bir merkezde bulunması da görüşmenin simgesel değerini artırdı.
Sıradaki durak: Maskat
Roma’daki temasların ardından, tarafların yeniden Umman’a dönerek süreci orada sürdürmesi bekleniyor. Umman, geçmişte olduğu gibi bu süreçte de kolaylaştırıcı ülke rolünü sürdürüyor.
İran ile Batı dünyası arasında daha önce varılan 2015 tarihli Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP) çerçevesinde de kritik arabuluculuk görevleri üstlenen Umman, taraflar arasındaki güven kanalının korunması açısından merkezi bir konumda yer alıyor.

Maskat’taki görüşmenin detaylarına dair resmi açıklamalar yapılmasa da, tarafların Roma’da ele aldıkları başlıkların burada daha teknik ve hukuki detaylarla netleştirilmesi bekleniyor. Uzmanlar, bu görüşmenin ardından kamuoyuna bir “çerçeve mutabakatı” açıklanabileceği görüşünde.
Olası bir anlaşmanın yankıları geniş olabilir
İran ile ABD arasında sağlanabilecek bir anlaşma, sadece iki ülke arasındaki gerilimin azaltılmasıyla sınırlı kalmayabilir.
Böyle bir adım, Körfez bölgesinde tansiyonun düşmesine, İsrail-İran hattındaki dolaylı çatışmaların kontrol altına alınmasına ve İran’a uygulanan ekonomik yaptırımların hafifletilmesine yönelik uluslararası baskıların yeniden yapılandırılmasına zemin hazırlayabilir.

Ayrıca, küresel enerji güvenliği ve nükleer silahların yayılmasını önleme hedefi açısından da bu görüşmelerin sonuçları yakından izleniyor. İran’ın enerji ihracat kapasitesinin artması, dünya enerji piyasalarında da yeni bir denge oluşturabilir.

Roma’daki görüşme, yalnızca İran ile ABD arasında yürütülen karmaşık diplomatik sürecin bir durağı değil, aynı zamanda bölgesel barış adına umut vadeden bir adım oldu.
Tarafların hem içerik hem yöntem açısından daha yapıcı bir sürece evrildiği görülüyor. Önümüzdeki günlerde Maskat’ta yapılacak görüşme, bu diplomatik açılımın kalıcı bir anlaşmaya dönüşüp dönüşmeyeceğini belirleyecek önemli bir test olacak.
Kaynak: AA