Japonya, Çin’in Hint-Pasifik bölgesindeki artan etkisine karşı, özellikle Çin donanmasının Güney Çin Denizi’nde tartışmalı adalar çevresindeki devriye faaliyetleri ve Tayvan çevresinde düzenlediği geniş çaplı askeri tatbikatlar gibi girişimlerine yanıt olarak, askeri kapasitesini güçlendirmek amacıyla yeni bir adım attı.
Devlet televizyonu NHK’nin haberine göre, Japonya, ülkenin güneyinde yer alan Kumamoto’daki Kengun Üssü’ne uzun menzilli Tip-12 füzeleri konuşlandıracak. Çin’in bölgede Tayvan yakınlarında düzenlediği askeri tatbikatlar ve Güney Çin Denizi’ndeki deniz yetki alanı iddiaları, Japonya’nın bu yöndeki güvenlik endişelerini artırıyor.
Tip-12 füzeleri 2026’ya kadar konuşlandırılacak
Japonya Kara Öz Savunma Kuvvetleri’ne (GSDF) ait Kengun Üssü’ne, Mart 2026 sonuna kadar karadan gemiye fırlatılan Tip-12 uzun menzilli füzelerin yerleştirilmesi planlanıyor. Söz konusu füzelerin menzili, düşman üslerine karşı gerçekleştirilebilecek saldırılar dikkate alınarak 1000 kilometreye çıkarılacak. Tip-12 füzeleri, GPS güdümlü sistemleri, gelişmiş radar izleme kabiliyeti ve mobil fırlatma platformlarıyla dikkat çekiyor. Sistemin modernizasyonu, Japonya’nın sadece savunma değil, karşı saldırı kapasitesini de artırma vizyonunun bir parçası.
Yeni savunma doktrininin parçası
Bu konuşlandırma kararı, Japonya’nın 2022 yılında açıkladığı ve kendi topraklarına yapılacak saldırılara karşı “karşı saldırı yetkisini” içeren yeni güvenlik stratejisinin bir uzantısı olarak değerlendiriliyor. Anayasal kısıtlamaları nedeniyle uzun yıllar boyunca yalnızca savunmaya dayalı bir askeri strateji benimseyen Japonya, özellikle Çin ve Kuzey Kore kaynaklı tehditlerin artmasıyla birlikte bu yaklaşımını yeniden şekillendiriyor.
Amaç: Çin’e karşı caydırıcılık
Tokyo yönetimi, bu konuşlandırma ile birlikte özellikle son dönemlerde Hint-Pasifik bölgesindeki askeri tatbikatlarını yoğunlaştıran Çin’e karşı stratejik bir caydırıcılık oluşturmayı hedefliyor. ABD bu adımı desteklerken, Çin ise Japonya’nın askeri kapasitesini artırmasına karşı çıkıyor ve bu tür gelişmeleri bölgede gerginliği tırmandırıcı unsurlar olarak değerlendiriyor. Güney Kore ve Avustralya gibi ülkeler ise Japonya’nın savunma doktrini değişimini dikkatle takip ediyor. Bu adım, Japonya’nın ulusal karşı saldırı kapasitesini artırma yönündeki geniş kapsamlı savunma politikalarının bir parçası olarak değerlendiriliyor. Öte yandan, bu gelişme Güney Kore ve Avustralya gibi bölge ülkeleri tarafından yakından izlenirken, Çin’den gelecek olası diplomatik tepkiler de merak konusu.
Bölgesel ve uluslararası dengeler etkilenebilir
Japonya’nın füze konuşlandırma kararı, yalnızca Çin’e karşı değil, aynı zamanda bölgedeki güvenlik mimarisine yönelik genel bir mesaj olarak da algılanıyor. ABD, Japonya’nın bu hamlesini desteklerken, Çin Dışişleri Bakanlığı daha önce benzer adımları “bölgesel barış ve istikrara tehdit” olarak nitelendirmişti. Uzmanlar, Japonya’nın savunma bütçesini artırmaya devam etmesi halinde bölgede silahlanma yarışının hızlanabileceğini belirtiyor.
Tokyo yönetimi, Tip-12 sistemlerinin ardından daha uzun menzilli füzeler, hipersonik silahlar ve uydu destekli gözetleme sistemleriyle entegre bir savunma ağı kurmayı hedefliyor. Özellikle 2030’a kadar hayata geçirilmesi planlanan yeni nesil savunma teknolojileri, Japonya’nın bölgedeki caydırıcılığını daha da artırabilir.
Japonya’nın bu hamlesi, bölgede artan jeopolitik gerilimlerin gölgesinde, Hint-Pasifik’teki güvenlik dengelerine dair önemli bir gelişme olarak öne çıkıyor.
Kaynak: AA
