İsviçre Ordusu, hava savunma kapasitesini artırmak ve modernize etmek amacıyla Almanya merkezli Diehl Defence ile IRIS-T SLM hava savunma sistemlerinin tedariki konusunda anlaşma imzaladı. Bu adım, ülkenin “Air2030” modernizasyon programı kapsamında atıldı. Aynı zamanda bu tedarik, İsviçre’nin European Sky Shield Initiative (ESSI) girişimindeki rolünü de güçlendiren stratejik bir hamle olarak öne çıkıyor.
Air2030 programı, İsviçre’nin hava ve kara tabanlı tehditlere karşı savunma kapasitesini güçlendirmeyi hedefliyor. Program çerçevesinde hava savunma sistemlerinin modernize edilmesi ve yeni nesil radar sistemlerinin devreye alınması planlanıyor.
Diehl Defence ve İsviçre arasındaki anlaşmanın kapsamı
Anlaşma kapsamında Diehl Defence, IRIS-T SLM hava savunma sistemlerinin teslimatını 2028 yılından itibaren başlatmayı, 2030 yılına kadar ise tüm sistemlerin teslimatını tamamlamayı hedefliyor.

Teslim edilecek sistemler, radar, komuta kontrol merkezleri ve füzelerden oluşan entegre bir yapıya sahip olacak. Tedarik süreci ve ödemeler, İsviçre Parlamentosu tarafından onaylanan savunma bütçesi kapsamında yürütülecek.
Diehl Defence CEO’su Helmut Rauch, anlaşma ile ilgili yaptığı açıklamada, “İsviçre ile yapılan bu anlaşma, IRIS-T SLM sistemimizin uluslararası alandaki gücünü ve etkinliğini bir kez daha göstermiştir” ifadelerini kullandı. Rauch ayrıca, sistemin NATO ve AB ülkeleri tarafından tercih edilmesinin, teknoloji ve performans anlamında sistemin önemli bir yerde konumlandığını da vurguladı.
IRIS-T SLM hava savunma sistemi
IRIS-T SLM hava savunma sistemi, alçak ve orta irtifadaki hava tehditlerine karşı geliştirilmiş modern bir savunma sistemidir. Sistem, radar ile hedef tespitini sağlar, komuta kontrol unsurları ile tehdidi analiz eder ve IRIS-T SLM füzesiyle hedefi etkisiz hale getirir.
Sistemin en dikkat çeken özellikleri şöyle;
- 40 km menzile kadar hedefleri vurabilme
- 20 km irtifaya kadar etkin savunma
- Aynı anda birden fazla hedefe angaje olabilme
- Farklı hava tehditlerine karşı esnek ve modüler yapı
- NATO standartları ile uyumlu entegrasyon
İsviçre’nin tedarik edeceği paket; IRIS-T SLM füzeleri, TRML-4D radar sistemleri ve komuta kontrol ünitelerinden oluşuyor. Bu sistem yapısı, özellikle çoklu hedef senaryolarında hava savunma kabiliyetini önemli ölçüde artırıyor.

İsviçre’nin Air2030 programı
Air2030, İsviçre’nin hava savunmasını modernize etmek için 2018 yılında başlatılan kapsamlı bir savunma programıdır. Air2030 programı kapsamında İsviçre, dünyanın önde gelen savunma sanayii şirketlerinden hava savunma ve savaş sistemleri tedarik ediyor. Bu kapsamda:
- Raytheon firmasından Patriot hava savunma sistemleri
- Lockheed Martin tarafından üretilen F-35A Lightning II sınıfı savaş uçakları

- Hensoldt ve Thales gibi firmaların geliştirdiği yeni radar sistemleri
- Elektronik harp ve erken uyarı sistemleri
Air2030 programı, sadece savunma sistemlerinin tedarik edilmesiyle sınırlı kalmıyor. Hedef, İsviçre’nin hava sahasını 2030 sonrası döneme hazırlamak ve mevcut sistemlerin yerini modern teknolojilerle doldurmak. Projenin toplam maliyeti yaklaşık 8 milyar İsviçre Frangı olarak hesaplanıyor. Aynı zamanda İsviçre’nin hava sahasını daha etkin izleyebileceği radar ve elektronik harp yeteneklerinin geliştirilmesini, komuta kontrol altyapısının modernize edilmesini ve tüm bu unsurların entegre edilerek koordineli bir savunma ağı oluşturulmasını da kapsıyor.
Avrupa Gökyüzü Kalkanı Girişimi (ESSI)
Almanya liderliğinde 2022 yılında başlatılan ESSI, Avrupa ülkelerinin hava savunma sistemlerini entegre ederek ortak bir koruma şemsiyesi oluşturmayı hedefliyor. Program, Avrupa hava sahasını balistik füzeler, seyir füzeleri ve insansız hava araçları (İHA) gibi tehditlere karşı daha güçlü ve organize hale getirmeyi amaçlıyor.
ESSI girişimine bugüne kadar Almanya, İsviçre, Hollanda, Estonya, Letonya, Litvanya, Finlandiya, Slovenya, İtalya, Romanya, Belçika ve Norveç, Avusturya gibi birçok Avrupa ülkesi katıldı. En son Şubat 2025’te Arnavutluk ve Portekiz’in katılımı ile ülke sayısı 24’e yükseldi.
Bu girişim, ülkeler arası dayanışmayı artırırken, NATO üyesi olmayan İsviçre ve Avusturya gibi ülkelerinde dahili ile hava savunma kabiliyetlerinin NATO standartlarında ortak bir yapıda birleşmesini sağlıyor.
İsviçre, ESSI girişimine 2024 yılında resmi olarak katıldı. Avrupa’da özellikle Rusya-Ukrayna savaşı sonrasında hava savunma sistemlerinin önemi artarken, İsviçre’nin de ESSI girişimine katılımı ve Air2030 programı kapsamındaki savunma yatırımları, ülkenin tarafsızlık politikasını koruyarak ulusal güvenliğini güçlendirme stratejisinin bir parçası olarak değerlendiriliyor.

Türkiye ESSI girişimine dahil mi?
Türkiye 2024 yılında Yunanistan ile birlikte ESSİ girişimine dahil oldu. Daha önce Rusya’dan S-400 alımı ile gerginleşen NATO ilişkilerimizin görece yumuşadığı bir döneme denk geldi bu katılım. S-400’ler nedeniyle yaşadığımız ambargolar, F-35 programından ödemesini yaptığımız halde çıkarılmamız son yıllarda NATO ülkeleri ve Avrupa ile olan ilişkilerimizde engeller yaratıyor. F-35 programına dahil olamama NATO tatbikat ve harekatlarında S-400’leri kullanamayacağımız gerçeği de bu tarz girişimlerdeki etkinliğimizi sınırlıyor.
Öte yandan Türkiye’nin ESSI girişimine katılımı, İsveç’in NATO üyeliğinin Türkiye tarafından onaylanmasından kısa bir süre sonra gerçekleşti. Türkiye Büyük Millet Meclisi, 23 Ocak 2024 tarihinde İsveç’in NATO üyeliğini onaylayan yasa tasarısını kabul etti. Bu onayın ardından, 16 Şubat 2024’te Türkiye ve Yunanistan, ESSI’ye katılım belgelerini imzalayarak girişime resmen dahil oldular.
Fransa neden ESSI’ye katılmadı?
ESSI girişimi Avrupa’nın ortak hava savunma kapasitesini güçlendirmeyi hedeflese de, Fransa bu yapıya katılmayı tercih etmedi. Fransa’nın bu kararının arkasında, ESSI’nin büyük oranda Almanya, ABD ve İsrail üretimi sistemlere dayanması ve bunun Avrupa savunma sanayii bağımsızlığına zarar verebileceği endişesi bulunuyor.

Fransa, kendi geliştirdiği SAMP/T (MAMBA) hava savunma sistemi gibi Avrupa merkezli çözümlerin önceliklendirilmesi gerektiğini savunuyor. Paris yönetimi, Avrupa’nın savunma kabiliyetini artırırken dışa bağımlılığı değil, kendi teknolojik ve endüstriyel altyapısını güçlendirmeyi stratejik bir öncelik olarak görüyor.
Kaynak: Army Recognition, SETA, İsviçre Federal Hükümeti Resmi Haber Portalı