TEKNOFEST’te, Milli Savunma Bakanlığına bağlı Askeri Fabrika ve Tersane İşletme AŞ (ASFAT) ile İtalya merkezli Magnaghi Havacılık arasında önemli bir iş birliği adımı atıldı.
İki şirket, havacılık bakım alanında Türkiye’yi uluslararası bir merkez haline getirmeyi hedefleyen Ortak Girişim Sözleşmesi imzalandı.

ASFAT Genel Müdürü Prof. Dr. Mustafa İlbaş ve Magnaghi Havacılık Yönetim Kurulu Başkanı Paolo Graziano tarafından imzalanan sözleşme, havacılık sektöründe yeni bir dönemin kapısını aralıyor.
Üst düzey katılım
İmza töreni, savunma ve havacılık sektörünün önde gelen isimlerini bir araya getirdi. Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Milli Savunma Bakan Yardımcısı ve ASFAT Yönetim Kurulu Başkanı Musa Heybet, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün ve Baykar Genel Müdürü Haluk Bayraktar törene katılan isimler arasında yer aldı.

Katılımcılar, bu anlaşmanın sadece iki şirket arasında değil, aynı zamanda Türkiye ile İtalya arasında da stratejik iş birliğini güçlendirdiğine dikkat çekti. Tören, tarafların birlikte verdiği hatıra fotoğrafıyla sona erdi.
ATAK helikopterleriyle başlayacak
Kurulacak olan Bakım, Onarım ve Yenileştirme Merkezi, öncelikli olarak Türk Silahlı Kuvvetleri’nin envanterinde bulunan askeri platformlara ait iniş takımı sistemlerinin bakım ve onarımı için faaliyet gösterecek.
Merkezin ilk hizmet vereceği platformun ise ATAK helikopterleri olması planlanıyor. Böylece Türkiye’nin milli üretim kabiliyetiyle ortaya çıkan ATAK’ların uzun vadeli bakım süreçlerinde dışa bağımlılığın azalması sağlanacak.

Uzmanlara göre, bu merkez sadece askeri platformlara değil, sivil havacılık alanındaki ihtiyaçlara da cevap verecek. Hedef, uluslararası ölçekte ihracat yapan bir bakım üssü haline gelmek. Bu girişimle Türkiye, havacılık bakım sektöründe bölgesel bir cazibe merkezi konumuna ulaşmayı amaçlıyor.
Magnaghi’nin uzmanlık alanı
İtalyan şirketi Magnaghi Havacılık, özellikle uçak ve helikopter iniş takımları konusunda dünyada sayılı firmalar arasında bulunuyor. Tasarım, üretim, kalifikasyon ve bakım alanındaki uzmanlığıyla tanınan şirket, bugüne kadar birçok ülkenin hava platformlarına yönelik projeler yürüttü.

Ayrıca, sadece iniş takımlarıyla sınırlı kalmayan şirket; hidrolik ve elektromekanik cihazlar gibi alt sistemlerin geliştirilmesine de yoğunlaşıyor. Bu yönüyle Magnaghi, ASFAT ile yapılacak ortak girişimde teknik bilgi ve tecrübesini Türkiye’ye aktarmayı hedefliyor.
Anlaşmanın stratejik önemi
ASFAT ile Magnaghi Havacılık arasında imzalanan ortak girişim, Türkiye’nin savunma ve havacılık alanındaki stratejik hedefleri açısından kritik bir dönemeç olarak değerlendiriliyor. Uzmanlara göre bu iş birliği, hem askeri kabiliyetleri güçlendirecek hem de Türkiye’nin uluslararası havacılık bakım pazarındaki yerini sağlamlaştıracak.

İlk aşamada ATAK helikopterleriyle başlayacak bakım faaliyetleri, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin operasyonel gücünü doğrudan destekleyecek. Böylece yerli üretim ATAK’ların uzun vadeli kullanımında da dışa bağımlılık azalacak, bakım süreleri kısalacak ve operasyonel verimlilik artacak. Bu durum, Türkiye’nin kendi geliştirdiği platformların sahada daha etkin şekilde kullanılmasına imkân tanıyacak.
Anlaşmanın ikinci boyutu, sivil havacılığa katkı olacak. Kurulacak merkezin sadece askeri değil, aynı zamanda sivil uçakların bakım ve yenileştirme süreçlerinde de rol üstlenmesi planlanıyor. Bu sayede Türkiye, bölgesinde hem askeri hem de ticari havacılık bakım-onarım hizmetlerinde önemli bir üs haline gelebilecek.

Üçüncü olarak, uluslararası iş birliği boyutu öne çıkıyor. Magnaghi Havacılık, Avrupa’da iniş takımı üretimi ve bakımı konusunda uzman şirketlerden biri. Bu ortaklık, Türkiye’ye teknoloji transferi ve bilgi paylaşımı açısından değerli katkılar sunacak. Aynı zamanda Türk şirketlerinin küresel havacılık bakım pazarında daha görünür hale gelmesine imkan sağlayacak.
Sonuç olarak, bu ortak girişimin Türkiye’nin savunma sanayiinde yerlileşme ve millileşme vizyonuna önemli bir destek sunacağı belirtiliyor. Uzmanlar, anlaşmanın Türkiye’yi hem bölgesel hem de küresel ölçekte havacılık bakım hizmetlerinde stratejik bir merkez konumuna taşıyabileceğini vurguluyor.
Kaynak: AA