Karanlık Aydınlık

Türkiye’den F-35 için yeni teklif

Türkiye, yeniden F-35 programına dönmek adına yeni bir hamle yaparak ortak üretim teklifi sunacak.

Türkiye, F-35 savaş uçağı programına yeniden dahil olabilmek için ABD’ye “ortak üretim” teklifi sunmaya hazırlanıyor.

Erdoğan-Trump görüşmesinde, Türk savunma sanayi şirketlerinin üretim zincirine yeniden katılması ve ileri teknoloji transferi konuları gündeme gelecek.

Programdan çıkarılmadan önce Türk savunma şirketleri, F-35’in gövde parçaları, aviyonik sistemleri ve motor montaj süreçlerinde kritik roller üstlenmişti. Toplam üretim kapasitesinin yaklaşık 12 milyar dolara ulaştığı belirtiliyordu.

Türkiye, bu sürecin tekrar başlamasıyla hem yerli savunma sanayisinin ekosistemini güçlendirmeyi hem de yüksek teknoloji üretiminde küresel ölçekte daha etkin bir konum kazanmayı hedefledi. Böylece Türk şirketleri, sadece parça üretimi değil, uçak sistemlerinin bütünsel entegrasyonu konusunda da rol alabilecekti.

Programdan çıkarılma süreci ve etkileri

Türkiye, S-400 hava savunma sistemi alımı nedeniyle 2020’de F-35 programından çıkarılmıştı. Ancak programdan çıkarılma kararına rağmen bazı parçaların üretimi devam etti.

ABD Savunma Bakanlığı, Türkiye’de üretilen 139 parçanın 2022 yılı sonuna kadar üretim hattında kaldığını duyurmuştu.

Söz konusu parçalar arasında iniş takımı, gövde yapısal bileşenleri, elektronik sistemler ve aviyonik alt bileşenler bulunuyordu. Bu durum, Türkiye’nin programdaki kritik üretim rolünün sürdürülebilirliğini ve tecrübesini ortaya koyuyor. İçinde bulunduğumuz yılın Mart ayında ise üretim ekipmanları çekilmeye başlanmıştı.

O günden sonra uçakların akıbeti ve üretim süreci hakkındaki soru işaretleri giderilemedi.

Türk şirketlerinin katkıları neler olacaktı?

Türk firmaları, F-35’e uygun yerli mühimmat geliştirme çalışmalarına da öncülük edecekti. Türkiye’nin sipariş verdiği 120 uçağı almaması durumunda, F-35 ortaklarına 12 milyar 360 milyon dolar ek maliyet yansıdığı biliniyor. Bununla birlikte aşağıdaki şirketlerin de katkısı, Türkiye’nin projedeki önemini gösteriyor.

  • ASELSAN: F-35 uçaklarının Elektro Optik Hedef Sisteminin önemli parçalarını geliştiriyordu.
  • TUSAŞ-TAI: “F-35A Orta Gövde” üretiminde ABD dışındaki tek tedarikçiydi. Bu da Türk savunma sanayisinin önemini gösteriyordu.
  • AYESAŞ: F-35 savaş uçağının füze uzaktan kumanda arabirimi ve panoramik kabin ekranının elektronik kartlarının tek tedarikçisiydi.
  • Kale Havacılık: TUSAŞ/TAI ile birlikte F-35 uçak gövdesi yapısal parçalarını ve düzeneklerini üretecekti. Ayrıca Heroux Devtek şirketi ile üç uçak tipinin iniş takımı kilit parçalarını üretecekti.
  • ROKETSAN ve TÜBİTAK: F-35 uçağında dahili olarak kullanılacak Hassas Güdümlü Stand-Off Füzesi’nin (SOM) geliştirme, entegrasyon ve üretimini yürütüyordu.
  • MİKES A.Ş.: British Aerospace Engineering ve Northrop Grumman için F-35’in elektronik bileşenleri ve parçalarını sağlayacaktı.
  • ALP Havacılık: F-35 uçak gövdesi yapısal parçaları ve asambleleri, iniş takımı bileşenleri ve motor için F-35 motoru titanyum entegre kanat rotorlarını üretecekti.

Erdoğan-Trump görüşmesi, iki ülke arasında savunma iş birliğini yeniden şekillendirme fırsatı olarak görülüyor. Türkiye’nin F-35 programına dönüş isteği sadece teknik veya ekonomik bir adım değil, diplomatik bir mesaj niteliği taşıyor.

Yorum yaz Yorum yaz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki Haber

İran ve Rusya’dan küçük nükleer santraller için iş birliği

Sonraki Haber

Erdoğan ve Trump buluştu: F-16 ve F-35 artık masada