Türk ve Yunan heyetleri arasında, Selanik kentinde düzenlenen Güven Artırıcı Önlemler (GAÖ) toplantısı sona erdi.
Toplantıya Türkiye adına İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Kemal Bozay, Yunanistan adına ise Büyükelçi Theoharis Lalaku başkanlık etti. Görüşmelere, her iki ülkeden büyükelçiler, üst düzey askerî yetkililer ve sivil temsilciler katıldı.

Milli Savunma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, toplantıda her iki tarafın 2025 yılı boyunca daha önce mutabık kalınan Güven Artırıcı Önlemleri gözden geçirdiği ve 2026 yılı uygulama planını ele aldığı bildirildi.
Bakanlık açıklamasında, bir sonraki toplantının Türkiye’nin ev sahipliğinde yapılacağı belirtildi.
Yunan basınında olumlu yansımalar
Yunan basını, Selanik’teki görüşmeleri ve Türk-Yunan ilişkilerindeki son gelişmeleri olumlu bir şekilde değerlendirdi.
CNN Yunanistan, Yunan Dışişleri Bakanı Yorgos Yerapetritis ile Türk mevkidaşı Hakan Fidan arasında Ankara’da gerçekleşen görüşmenin de “olumlu bir havada” geçtiğini duyurdu.

ERT televizyonu, Yerapetritis’in “Bizi birleştiren unsurların üzerine inşa edelim” sözlerine yer vererek, ilişkilerin gelişiminin “siyasi diyalog, güven artırıcı önlemlerin güçlendirilmesi ve görüşmelerin olumlu gündemi” olmak üzere üç aşamadan oluştuğunu aktardı.
SKAI televizyonu ise Yerapetritis’in iş birliği ortamından duyduğu memnuniyeti dile getirdiğini ve Doğu Akdeniz’de adil paylaşımın önemine vurgu yaptığını bildirdi.
Yunan bakanlardan İstanbul ziyareti
Selanik’teki toplantının hemen ardından, Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgos Yerapetritis ve Dışişleri Bakan Yardımcısı Aleksandra Papadopulu’nun İstanbul’a özel bir ziyaret gerçekleştireceği öğrenildi.
Yerapetritis’in Fener Rum Patriği Bartholomeos ile görüşmesi, Heybeliada Ruhban Okulu’nu ziyaret etmesi ve İstanbul’daki Rum azınlık temsilcileriyle bir araya gelmesi bekleniyor. Ayrıca, Yerapetritis’in Türk basın mensupları ile görüşme yapma ihtimali de gündemde bulunuyor.
Türk ve Yunan ilişkilerinde gelecek planları
Görüşmelerin odak noktalarından biri, Türkiye’nin karşı çıktığı Yunanistan’ın Ege ve Doğu Akdeniz’deki deniz sınırlarını belirleyen planlarıydı.

Türkiye, bu planların ülkesinin haklarını ihlal ettiğini ve bu eylemlerin hukuki sonuç doğurmayacağını vurguladı. Türkiye, aynı zamanda kendi deniz planlamasını ve haritasını UNESCO ve ilgili Birleşmiş Milletler organlarına sunmayı planlıyor.
Tüm anlaşmazlıklara rağmen Türkiye, bu sorunları diyalog yoluyla çözmeye kararlı olduğunun altını çizdi. 2023 yılında imzalanan Atina Deklarasyonu’na atıfta bulunarak, Türkiye, tüm meselelerin barışçıl yollarla çözüleceğini vurguladı.

Yunanistan Dışişleri Bakanı Yerapetritis ise, Türk mevkidaşı Hakan Fidan ile iletişimi açık tutma ve ikili ilişkileri sakin bir atmosferde sürdürme arzusunu dile getirdi.
Gerapetritis, Erdoğan ve Mitsotakis’in uygun gördüğü bir zamanda Türkiye’de yüksek düzeyli iş birliği konseyinin düzenleneceğini belirtti. Ayrıca, Yunan iş insanları 8-9 Mayıs tarihlerinde İstanbul’a bir ziyaret düzenleyecek.
Bölgesel istikrar ve gelecek perspektifleri
Türk ve Yunan yetkililerinin güven artırıcı önlemler (GAÖ) çerçevesinde düzenlediği toplantılar, sadece iki ülke arasındaki ilişkilerin normalleşmesine katkı sağlamaz, aynı zamanda bölgesel istikrar için de büyük önem taşır.
Türkiye ve Yunanistan, Ege ve Doğu Akdeniz gibi stratejik bölgelerde güvenlik, enerji, deniz sınırları ve doğal kaynaklar gibi hassas konularda iş birliği yapmak zorundadır. Bu tür toplantılar, iki ülke arasındaki gerilimleri azaltma ve bölgesel güvenliği sağlama adına kritik bir rol oynar.

Bölgesel istikrar, yalnızca Türk ve Yunan ilişkileriyle sınırlı değildir; aynı zamanda tüm Akdeniz bölgesinin barışçıl bir şekilde gelişmesi için de önemlidir.
Türkiye ve Yunanistan arasındaki diyalog, diğer bölge ülkeleriyle olan ilişkiler üzerinde olumlu etkiler yaratır. İki ülkenin karşılaştığı ortak güvenlik tehditleri, özellikle terörizm ve siber güvenlik gibi modern tehditler, bu ülkelerin birlikte hareket etmelerini gerektirir.
Bu iş birliği, bölgesel barışın sağlanmasına, ayrıca bölgedeki enerji güvenliğinin pekişmesine yardımcı olur.
Toplantıların yapılmasının başlıca sebepleri
Güven Artırıcı Önlemler (GAÖ) toplantılarının yapılmasının başlıca sebepleri, iki ülke arasında barışçıl bir ortam oluşturmayı, askeri gerilimleri azaltmayı ve diplomatik çözüm yolları geliştirmeyi hedeflemektedir.

Bu toplantıların en önemli gerekçeleri şunlardır:
- Askeri gerilimi azaltmak: Ege ve Doğu Akdeniz’deki deniz sınırları, hava sahası ve doğal kaynaklar gibi konular, zaman zaman Türkiye ve Yunanistan arasında askeri gerilimlere yol açmıştır. GAÖ toplantıları, bu tür gerilimlerin daha fazla tırmanmasını engellemeyi amaçlar. Yanlış anlamaların ve kazaların önlenmesi için doğrudan iletişim ve şeffaflık sağlanması hedeflenir.
- İkili iletişimi geliştirmek: Bu toplantılar, iki ülke arasında sürekli bir iletişim kanalı açılmasına yardımcı olur. Bu sayede sorunlar diplomatik yollarla çözülebilir ve askerî-siyasi düzeyde güven tesis edilir. Karşılıklı anlayış ve güvenin geliştirilmesi, gelecekteki olası krizlerin önlenmesi için kritik önemdedir.
- Uluslararası Hukuka uygunluk ve kararlılık: Hem Türkiye hem de Yunanistan, uluslararası hukuk çerçevesinde hareket etme kararlılıklarını pekiştirmektedir. Bu toplantılar, her iki tarafın da deniz sınırları, hava sahası ve diğer güvenlik meselelerinde şeffaflık sağlayarak uluslararası hukuka uygun hareket etme çabalarını destekler.
- Bölgesel istikrarı sağlamak: Türkiye ve Yunanistan, NATO üyesi iki ülke olarak, bölgedeki güvenlik tehditlerine karşı birlikte hareket etme zorunluluğuna sahiptir. Bu toplantılar, sadece ikili ilişkiler için değil, aynı zamanda bölgesel barış ve güvenlik için de önemlidir. İş birliği, bölgesel istikrarın sağlanmasında önemli bir rol oynar.
- Geleceğe yönelik planlar ve iş birliği: 2025 ve 2026 yılları için belirlenen güven artırıcı önlemler, iki ülkenin daha uzun vadeli iş birliğine dayalı bir ilişki kurmalarına olanak tanıyacak ve bölgedeki mevcut gerilimleri yatıştıracaktır. Bu toplantılar, iki ülkenin gelecekteki iş birliğini ve karşılıklı anlayışını güçlendirecek önemli adımlardır.
Bu sebepler doğrultusunda, GAÖ toplantıları, Türk ve Yunan diplomatik ilişkilerinin normalleşmesi için kritik bir adım olarak değerlendirilmektedir. Hem askeri hem de sivil yöneticilerin katılımı, bu tür güven artırıcı önlemlerin kapsamını genişletir ve her iki ülkenin barışçıl bir çözüm arayışına olan bağlılıklarını pekiştirir.
Kaynak: MSB, AA, eKathimerini