Karanlık Aydınlık

Trump, Putin’e ilk kez doğrudan tepki gösterdi

ABD, Rusya – Ukrayna savaşında müzakerelere devam ederek savaşı bitirmek isterken, Kremlin’in yeni istek ve şartları Trupm’ın sabrını taşırmaya başladı.

ABD Başkanı Donald Trump, Ukrayna’daki savaşı sona erdirmek için müzakere etmeye çalışırken, Moskova’nın ABD destekli ateşkes anlaşmasını kabul etmeden önce ek koşullar öne sürmesine tepki gösterdi.

Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e “çok kızgın” ve “sinirli” olduğunu söyledi. Bu açıklama, Kremlin’i doğrudan eleştirdiği ilk açıklama olarak dikkat çekiyor.

Rusya, ateşkes anlaşmasını geciktiriyor mu?

ABD’nin öncülüğünde geçtiğimiz hafta Ukrayna ve Rusya arasında iki ayrı ateşkes anlaşması sağlandı.

Bu anlaşmalardan biri, tarafların enerji altyapılarına yönelik saldırıları durdurmasını, diğeri ise Karadeniz’deki ticaret yollarının güvenliğini sağlamayı amaçlıyordu. Ancak Moskova, her iki anlaşmayı da saatler içinde ihlal etti ve ateşkese uymadan önce yeni şartlar öne sürdü.

Rusya’nın talepleri arasında Avrupa’nın Rusya’ya uyguladığı ekonomik yaptırımları hafifletmesi, özellikle de enerji sektöründeki kısıtlamaların kaldırılması yer alıyor.

Kremlin yetkilileri, Batı’nın ekonomik ambargoları kaldırmadan kalıcı bir ateşkese yanaşmayacaklarını belirtiyor. Bunun yanı sıra, Ukrayna’nın NATO ve Batı ile olan ilişkilerini sınırlandırması ve bazı bölgelerde askeri varlığını azaltması gibi koşullar da bulunuyor.

Bu talepler, Batı başkentlerinde ve Ukrayna’da büyük tepkiyle karşılandı. Washington ve Brüksel, Rusya’nın bu stratejisinin sadece zaman kazanmak ve savaşın gidişatını kendi lehine çevirmek için bir manevra olduğunu düşünüyor.

NATO yetkilileri, Moskova’nın bu süreçte Ukrayna’daki askeri operasyonlarını yeniden organize etmeyi ve cephe hattında avantaj elde etmeyi hedeflediğini belirtiyor.

Ukrayna tarafı da benzer endişeleri paylaşıyor. Kiev, Rusya’nın müzakere sürecini uzatarak kış aylarına hazırlık yapmayı ve cephedeki tedarik zincirlerini güçlendirmeyi planladığını düşünüyor.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski daha önce yaptığı açıklamalarda, “Rusya’nın her ateşkes önerisi aslında yeni bir saldırıya hazırlanma sürecidir” diyerek Moskova’nın taktiklerine dikkat çekmişti.

Trump yönetimi ise, Putin’in ek taleplerinin ateşkes sürecini çıkmaza soktuğunu ve Rus liderin savaşı sona erdirmek yerine daha fazla avantaj elde etmeye çalıştığını düşünüyor.

Başkan Trump, Putin ile yaptığı son telefon görüşmesinde, savaşın sona erdirilmesi için gerçekçi adımlar atılması gerektiğini belirtti. Ancak Moskova’nın talepleri göz önüne alındığında, Rusya’nın ateşkesi bilinçli olarak geciktirdiği yönündeki iddialar giderek güçleniyor.

Önümüzdeki günlerde Trump ve Putin’in bir kez daha görüşmesi bekleniyor. Bu görüşmede Rusya’nın ateşkese uyması için yeni bir baskı mekanizması oluşturulup oluşturulmayacağı belirsizliğini koruyor.

Zelenski’yi devirme çağrılarına sert tepki

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ukrayna’da bir geçiş hükümeti kurulmasını ve Devlet Başkanı Volodimir Zelenski’nin görevden alınmasını talep etmesi, uluslararası arenada büyük yankı uyandırdı.

AFP’ye göre Putin, Ukrayna’daki üst düzey generallerin Zelenski’yi devirmesi gerektiğini söyledi. Bu açıklamalar, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik politikalarının yalnızca askeri operasyonlarla sınırlı kalmadığını, doğrudan rejim değişikliği hedeflediğini ortaya koydu.

Putin’in bu çıkışı, özellikle ABD ve Batılı müttefikleri tarafından, Ukrayna’nın egemenliğine yönelik doğrudan bir saldırı olarak değerlendirildi. Batı’nın uzun süredir dile getirdiği endişelerden biri, Rusya’nın Ukrayna’da sadece toprak kazanmak istemediği, aynı zamanda ülkede Kremlin’e yakın bir yönetim oluşturmayı hedeflediğiydi.

Trump ise bu açıklamalara karşı net bir tutum sergileyerek, Putin’in sözlerinin kabul edilemez olduğunu belirtti. “Bu sözler doğru yere gitmiyor” diyen Trump, Zelenski’nin görevden alınmasının müzakereleri daha da karmaşık hale getireceğini ve barışa giden yolu tıkayacağını vurguladı.

Daha önce Zelenski’yi eleştiren ve savaşın başında Ukrayna’nın da hataları olduğunu savunan Trump’ın bu çıkışı, ABD yönetiminin Ukrayna’ya olan desteğinde bir değişim yaşandığına işaret olarak değerlendirilebilir.

Trump, Ukrayna liderine doğrudan destek verdiğini açıkça dile getirmese de Putin’in rejim değişikliği talebini reddetmesi, Washington’ın Kiev yönetimine yönelik politikasında yeni bir döneme girildiğini gösteriyor.

Trump ve Putin’in önümüzdeki günlerde gerçekleştireceği görüşmede, bu konunun da masaya yatırılması bekleniyor. Trump’ın Putin’e doğrudan bu taleplerden vazgeçmesi yönünde baskı yapıp yapmayacağı merak konusu olmaya devam edecek.

Rusya’ya ağır petrol tarifesi tehdidi

Başkan Donald Trump, Ukrayna savaşının devam etmesi halinde Rusya’ya yönelik ağır ekonomik yaptırımlar uygulayacağını açıkladı. Özellikle Rus petrolüne yönelik getirilmesi planlanan ek tarifeler, Moskova’nın enerji gelirlerini ciddi şekilde sarsabilecek bir hamle olarak değerlendiriliyor.

Trump, Rusya’nın savaşı durdurmaması ve anlaşmaya yanaşmaması durumunda “ikincil yaptırımlar” uygulayacağını belirterek, bu adımın küresel enerji piyasalarında geniş çaplı etkiler yaratabileceğine işaret etti.

NBC News’e yaptığı açıklamada Trump, “Eğer Rusya ile Ukrayna’daki kan dökülmesini durdurmak için bir anlaşma yapamazsak ve eğer bunun Rusya’nın suçu olduğunu düşünürsem ki olmayabilir ama Rusya’nın suçu olduğuna karar verirsem, Rusya’dan çıkan tüm petrole ikincil tarifeler uygulayacağım” dedi.

Bu kapsamda Trump, Rus petrolü satın alan tüm ülke ve şirketlerin ABD ile ticari ilişkilere devam edemeyeceğini vurguladı. “Rusya’dan petrol alıyorsanız, ABD’de iş yapamazsınız,” diyen Trump, tüm Rus petrolüne %25 ila %50 arasında ek gümrük tarifeleri uygulayacağını açıkladı.

Rusya Ekonomisi İçin Büyük Bir Darbe Olabilir

Bu hamle, Rusya’nın en büyük gelir kaynağı olan enerji ihracatını hedef alıyor. Rusya’nın federal bütçesinin yaklaşık %40’ı petrol ve doğalgaz gelirlerinden sağlanıyor.

ABD’nin doğrudan Rus petrolüne ek tarifeler getirmesi ve bu yaptırımlara diğer ülkeleri de dâhil etmeye çalışması, Kremlin’in ekonomik gücünü ciddi şekilde zayıflatabilir.

ABD daha önce de Rusya’nın petrol ihracatını sınırlandırmak için G7 ülkeleriyle birlikte petrol tavan fiyatı politikası uygulamıştı. Ancak bu politika, küresel petrol piyasalarında bazı ülkeler tarafından tam olarak uygulanmamış ve Rusya alternatif satış yöntemleri geliştirerek yaptırımları aşmayı başarmıştı.

Trump’ın yeni önerisi ise bu süreci daha sıkı bir denetime tabi tutmayı ve Rus petrolünü satın alan ülkeleri ekonomik olarak cezalandırmayı amaçlıyor.

Petrol Tarifeleri Küresel Piyasaları Nasıl Etkiler?

Trump’ın planladığı sert yaptırımlar, yalnızca Rusya’yı değil, küresel enerji piyasalarını da etkileyebilir. Rusya, dünya çapında üçüncü en büyük petrol üreticisi konumunda bulunuyor ve günlük yaklaşık 7 milyon varil petrol ihraç ediyor.

Bu ihracatın büyük bir kısmı Çin, Hindistan ve Avrupa’ya gidiyor. ABD’nin Rus petrolüne ek tarifeler koyması, fiyatların küresel çapta yükselmesine neden olabilir.

Uzmanlara göre, bu tarifeler hayata geçirilirse, özellikle Avrupa ve Asya’daki petrol ithalatçıları farklı tedarik kaynaklarına yönelmek zorunda kalacak. Suudi Arabistan ve diğer OPEC ülkeleri, açığı kapatmaya çalışabilir ama küresel petrol fiyatlarında oynaklık kaçınılmaz olabilir.

ABD’nin sert yaptırımları karşısında Rusya’nın nasıl bir misilleme yapacağı da pek bilinmiyor. Moskova, geçmişte enerji piyasalarında yaptırımları aşmak için farklı yöntemler denemiş ve Hindistan ile Çin gibi ülkeler üzerinden petrol satışlarını artırmıştı. Kremlin’in, Trump’ın tehditlerine karşı yeni ekonomik stratejiler geliştirmesi bekleniyor.

Senato’dan Trump’a uyarı: “Bu bir yanılsama”

Senato Azınlık Lideri Mitch McConnell (Kentucky-R), Trump’ı Putin ile “hayali bir barış” aramakla suçladı.

McConnell, Trump’ı Moskova’nın taleplerine boyun eğmenin “Amerika’nın itibarını sarsacağını, Ukrayna’yı tehdit altında bırakacağını, ittifaklarımızı zayıflatacağını ve düşmanlarımızı cesaretlendireceğini” söyleyerek uyardı.

Baltık devletlerinin savunma bakanları da bir ateşkesin yalnızca Rusya’ya güçlerini toparlama fırsatı vereceği konusunda uyardı. Estonya Savunma Bakanı Hanno Pevkur, Financial Times’a yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Hepimiz biliyoruz ki Ukrayna’daki savaş durduğunda, Rusya çok hızlı bir şekilde güçlerini yeniden konumlandıracaktır. Bu da tehdit seviyesinin çok kısa sürede önemli ölçüde artacağı anlamına geliyor.”

Kaynak: New York Post

Yorum yaz Yorum yaz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Önceki Haber

Tayvan çevresinde tansiyon yükseliyor: Çin yeni tatbikat başlattı

Sonraki Haber

Orta Asya’da tarihi bir adım: Hocent Beyannamesi