Karanlık Aydınlık

Suriye’de Kanlı 5 Gün: 1000 Ölü

Suriye’nin batısında güvenlik güçleri ile devrik Devlet Başkanı Esad’a bağlı militanlar arasında şiddetli çatışmalar yaşandı.

Suriye’nin batısındaki Lazkiye ve Tartus illerinde, son günlerde güvenlik güçleri ile devrik Devlet Başkanı Beşar Esad’a bağlı militanlar arasında 5 gün boyunca şiddetli çatışmalar yaşandı.

Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) başta olmak üzere sivil toplum örgütleri, perşembeden itibaren başlayan çatışmalarda 1000’den fazla kişinin yaşamını yitirdiğini bildirdi. Ancak uluslararası haber ajansları, sivil ölümleri doğrulamakta zorluk yaşadıklarını belirtiyor.

Çatışmalara Giden Süreç Nasıl İşledi?

Suriye’de 61 yıl boyunca hüküm süren Baas rejiminin 8 Aralık’ta devrilmesinin ardından, devrik Esad rejimiyle bağlantılı birçok subay ve milis grubu Nusayrilerin yoğun olarak yaşadığı Lazkiye ve Tartus kırsalına çekildi.

Eski rejimin kalıntıları olarak kabul edilen bu güçlerin yeniden harekete geçebileceği, Suriye Devrimi’nin ilk günlerinden itibaren yüksek ihtimal olarak görülüyordu.

Çatışmaların Başlangıcı ve Yayılması

Lazkiye kırsalında başlayan çatışmaların temelinde, bölgedeki güvenlik güçleri ile Beşar Esad’a bağlı yerel milis grupları arasındaki gerginlik yatıyor.

Bölgedeki milis grupları, uzun süredir Lazkiye ve Tartus çevresinde kendi hâkimiyet alanlarını genişletmeye çalışıyor. Özellikle Ceble ilçesi, Esad’a bağlı silahlı grupların etkin olduğu bir bölge olarak biliniyor.

Çatışmaların fitilini ateşleyen olay, Lazkiye’nin Beyt Ana köyünde meydana geldi. Yerel kaynaklara göre, güvenlik güçleri, köyde saklandığı tespit edilen bir şüpheliyi gözaltına almak istedi. Ancak köyde yaşayan ve devrik lider Esad yanlısı olduğu belirtilen silahlı milisler, bu kişiyi teslim etmeyi reddederek güvenlik güçlerine ateş açtı.

İlk başta küçük çaplı bir silahlı çatışma yaşanırken, olayın hızla büyümesi üzerine Suriye ordusu bölgeye ağır silahlarla destek birlikleri sevk etti.

Cebele ilçesine bağlı Beyt Ana köyü, meşhur “Kaplan Güçleri” olarak bilinen 24. Fırka’nın komutanı ve işlediği katliamlarla tanınan Süheyl el-Hasan’ın memleketi olarak da biliniyor.

Olaylar kısa sürede sadece Beyt Ana köyünden bölgeye yayıldı. İlk olarak Cebele ilçesinin farklı mahallelerine ve Lazkiye kırsalındaki diğer noktalara sıçradı. Milisler, rejim güçlerine ait bazı askeri noktaları hedef aldı. Bunun üzerine, Suriye ordusu, tanklar, zırhlı personel taşıyıcılar ve çok namlulu roketatarlarla bölgeye büyük bir sevkiyat gerçekleştirdi.

Bölgedeki bazı yerel kaynaklara göre, devrik Esad rejiminin milisleri, Cebele çevresinde bulunan kontrol noktalarına saldıran güvenlik güçlerine yönelik sert bir karşılık verdi. Kimi iddialara göre, Esad’a bağlı bu milislerin bazıları daha önce güvenlik güçlerinin bir parçası olmayı kabul etmiş ancak son dönemde görev dışı bırakılmıştı.

6 Aralık Perşembe günü başlayan çatışmalar günün sonuna doğru Esad yanlılarının Lazkiye ve Tartus vilayetlerindeki geniş banliyö bölgelerini ve otoyolları geçici olarak kontrol altına almasıyla neticelendi. Bu haberler üzerine ülke genelinde on binlerce kişi adalet talebiyle sokaklara döküldü ve seferberlik ilan edilmesini istedi.

Perşembeyi Cuma gününe bağlayan saatlerde Suriye’de askeri hareketlilik başladı. Yerel seferberlik unsurları ve hükümetin güvenlik güçleriyle yaptığı takviyeler birleşti. Böylece Esad milisleriyle çatışmalar başladı. Cuma günü öğlenden sonra baskının artmasıyla direnişçiler alan kaybetmeye başladılar. Ancak bu saatlerde Suriye’de Alevi katliamı olduğuna dair haberler çıkmaya başladı.

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), çatışmaların başlamasından sonraki 48 saat içinde en az 70 kişinin hayatını kaybettiğini, bunlar arasında güvenlik güçleri, milisler ve sivillerin bulunduğunu bildirdi. Şiddetli çatışmalar nedeniyle Lazkiye’nin birçok bölgesinde siviller evlerini terk etmek zorunda kaldı.

Devlet Başkanı Ahmed el-Şara, söz konusu çatışmalarda yaşanan sivil kayıpları kabul ederek faillerin sorumlu tutulacağını ve askeri eylemlerin ulusal yasalara ve etik standartlara uygun olması gerektiğini taahhüt etti.

Stratejik Noktaların Ele Geçirilmesi ve Sokağa Çıkma Yasakları

Çatışmaların hızla yayılarak Lazkiye ve Tartus gibi önemli sahil şehirlerine sıçraması, bölgedeki stratejik noktaların kontrolünü ele geçirmeye çalışan milis gruplarının artan etkisini gözler önüne serdi.

Esad rejiminin güçlü olduğu bu bölgelerdeki gerginlik, sadece yerel milislerle değil, aynı zamanda rejim yanlısı silahlı gruplarla da şiddetli bir güç mücadelesine döndü.

Böylece, Lazkiye, Tartus ve Humus illerinde, sivil halkın güvenliğini sağlamak amacıyla 8 Mart tarihinde gece geç saatlerde sokağa çıkma yasakları ilan edildi. Bu yasak, gece saatlerinde sivil kayıpların önüne geçebilmek için uygulandı ve yerel güvenlik güçlerine, yasağa uymayanları derhal gözaltına alma yetkisi verildi.

Bununla birlikte Suriye Savunma Bakanlığı, karşı operasyonla katılmak için görevlendirilmemiş olan grupların bölgeden tasfiye edilmesine başladı. Ayrıca aşırı tutumlarından dolayı hükümet yanlısı olduğu bilinen savaşçılar arasında da tutuklamalar yaşandı.

Sokağa çıkma yasağı, özellikle Lazkiye’nin kıyı bölgelerinde yaşayan halk için büyük bir zorluk oluşturdu. Zira bölgedeki askeri çatışmalar nedeniyle insanlar evlerinden çıkamaz hale geldi ve günlük yaşam tamamen durdurdu. Yaşanan şiddetten sorumlu bazı disiplinsiz gruplar arasında çatışmalar yaşandığı da bildirildi.

Bazı bölgelerde, sokağa çıkma yasağının sürekliliği, temel ihtiyaçların karşılanmasını bile zorlaştırdı. Ayrıca, bazı ailelerin evlerini terk etmesi ve güvenli bölgelere göç etmesi gibi trajik olaylar yaşandı. Bu durum, bölgede insani krizlere yol açtı ve sivil halk için büyük bir tehdit oluşturdu.

Sokağa çıkma yasakları, sadece şiddeti kontrol altına almak amacıyla değil, aynı zamanda halkın bölgeden uzaklaşmasının önüne geçilmesi ve belirli askeri operasyonların sürdürülebilmesi için kritik bir araç olarak kullanıldı.

Sonuç olarak, Lazkiye ve Tartus’ta ilan edilen sokağa çıkma yasakları, bölgedeki çatışmaların büyüklüğüne paralel olarak insan hakları ihlalleri ve halkın mağduriyetiyle birlikte daha geniş bir boyut kazandı.

Lazkiye olaylarını başlatan kişi: Giyas Delle

Suriye’nin Lazkiye ilinde, 6 Mart’ta devrik rejim unsurlarının güvenlik güçlerine pusu kurarak öldürmesiyle başlayan süreçte Mahir Esad’a bağlı generallerden Giyas Delle öne çıkıyor. Mahir Esed’e bağlı 4. Tümen’de görevli olan Delle, birliğin Suriye’deki pek çok katliamında yer aldı.

Delle’nin adı, 2012 yılında Şam’ın Muadamiye ve Deraya bölgelerinde sivil halka yönelik ağır silahlarla gerçekleştirilen katliamlara karışmakla anılıyor. Ayrıca, Şam’ın Madaya ve Zebadani bölgelerinde 100’den fazla kişinin açlık nedeniyle hayatını kaybettiği rejim ablukalarını da yönetmişti.

Devrik rejimle bağlantılı olan Delle, çok sayıda sivilin açlıktan öldüğü Doğu Guta ablukasında da ön planda yer aldı. Lazkiye’nin Beyt Yaşut köyünde 1971 yılında doğan Delle, ateşkesi engellemeye yönelik faaliyetleri nedeniyle 20 Ağustos 2020’de ABD tarafından yaptırım listesine alındı.

Suriye’deki muhalif güçlere ve sivillere yönelik saldırıların yapıldığı yıllardan kalma, İran komutasındaki milislerle birlikte çekilmiş fotoğrafları sosyal medyada hala bulunuyor. Mahir Esad, devrik rejim döneminde İran ile yakın ilişkileri olan ve en güçlü rejim liderlerinden biri olarak tanınıyordu.

Rejim devrildikten sonra memleketi Lazkiye’ye kaçan Delle, burada eski askerler ve milislerle bir yeraltı örgütü kurarak bunu “askeri meclis” olarak ilan etti.

Esed’in kuzeni Rami Mahluf, Lazkiye’deki olayların başlangıcına neden olan Giyas Delle’yi hedef alarak sert açıklamalarda bulundu.

Mahluf, Lazkiye’deki güvenlik güçlerine yönelik saldırıları gerçekleştirenleri eleştirerek, “Ne yaptınız halkımıza? Bizim halkımızın kanıyla mı ticaret yaptınız? Güvenlik görevlilerine karşı yaptığınız her şeyin ardından, bu kadar sert bir tepki beklemediniz mi? Niye bu zavallı sivilleri bu işe dâhil ettiniz? Paraları siz aldınız, halkımıza ise kan, aşağılama ve açlık verdiniz.” diyerek tepki gösterdi.

Sosyal medya hesabı üzerinden açıklama yapan Mahluf, güvenlik güçlerinin operasyonları sırasında birçok sivilin hayatını kaybettiğini ve bu olaylardan Giyas Delle’yi sorumlu tuttuğunu belirtti.

Mahluf, aynı zamanda Beşşar Esed’i de eleştirerek, “Sayın kaçan Başkan, ülkeyi yok ettin, böldün, orduyu ve ekonomiyi tahrip ettin, halkı aç bıraktın, yetmedi mi? Üstüne bir de paralarla kaçtınız. O paralar halkımıza verilseydi, kimse aç kalmazdı, kimse yoksul olmazdı. Bugün etrafınızdakiler gelip, bu aptalca hareketle devletin yıkılmaması için gençlerini feda eden bu topluluğu yok etmeye çalışıyor. Bu gençlerin kanı hepinizin boynunda.” ifadelerini kullandı.

Lazkiye’deki olaylar için bağımsız soruşturma komitesi kuruldu

Suriye Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan açıklamada, Lazkiye’deki olayların tüm yönlerinin araştırılması ve sorumluların tespit edilmesi için yedi üyeden oluşan bağımsız bir komitenin görevlendirildiği bildirildi.

Bu bağımsız soruşturma komitesi, olayların nedenlerini ve gelişim sürecini inceleyecek, sivillere yönelik yapılan ihlalleri araştıracak ve sorumluları belirleyecek. Ayrıca, kamu kurumlarına, güvenlik güçlerine ve orduya yapılan saldırıları da detaylı bir şekilde inceleyecek.

Komite, gerektiğinde uzmanlardan yardım alabilecek ve tüm devlet kurumlarının komiteyle tam işbirliği yapması zorunlu olacak. Soruşturma komitesinin, olaylarla ilgili kapsamlı raporunu 30 gün içinde tamamlayarak Cumhurbaşkanlığı’na sunması bekleniyor.

Çatışmalar 5. Gününde Sona Erdi

Suriye Savunma Bakanlığı, Tartus ve Lazkiye’de yürütülen askeri harekâtın başarıyla sona erdiğini duyurdu.

Savunma Bakanlığı Sözcüsü Hüseyin Abdülgani, son günlerde yoğun çatışmalara sahne olan sahil bölgelerinde, devrik rejim unsurlarına karşı gerçekleştirilen operasyonların tamamlandığını açıkladı.

Açıklamada, rejime bağlı unsurların etkisiz hale getirildiği, stratejik öneme sahip bölgelerin kontrol altına alındığı ve güvenlik güçleri ile sivillere yönelik tehdit oluşturan yolların güvence altına alındığı vurgulandı.

Abdülgani, Lazkiye’de Muhtariyye, Muzayria ve Zubara köyleri ile Tartus’taki Dalye, Tanita ve Kadmous köylerinde devrik rejime bağlı unsurların etkisiz hale getirildiğini belirtti.

Operasyonun belirlenen hedeflere ulaşarak başarıyla tamamlandığını ifade eden Abdülgani, “Devrik rejimin kalıntılarıyla mücadelemiz sürecek. Gelecekte oluşabilecek tehditleri ortadan kaldırmak ve suç örgütlerinin yeniden yapılanmasını önlemek için yeni planlar üzerinde çalışıyoruz” dedi.

Yorumları Görüntüle (1) Yorumları Görüntüle (1)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Önceki Haber

GÖKBERK Mobil Lazer Sistemi FPV Dronu Etkisiz Hale Getirdi

Sonraki Haber

Elon Musk Açıkladı: X Neden Açılmıyor?