İsrail hapishanelerinden serbest bırakılan yüzlerce Filistinli esir, ağır fiziksel ve psikolojik travmalarla karşı karşıya. Esirler, yetersiz beslenme, sistematik işkence ve tıbbi ihmal nedeniyle ciddi sağlık sorunları yaşamaktadır. Özellikle, İsrail hapishanelerinde kalan birçok esirin kronik hastalıklarının tedavisinin bilinçli olarak engellendiği ve bazılarına tıbbi müdahale yapılmadığı belirtiliyor.

Örneğin, geçtiğimiz günlerde serbest bırakılan 34 yaşındaki Nadir Hüseyin, İsrail cezaevinde gördüğü işkenceler nedeniyle konuşma ve hareket yetisini büyük ölçüde kaybetti. Gözaltında tutulduğu süreçte aldığı darbeler sonucu felç geçiren Hüseyin, şu an Gazze’de sınırlı imkanlarla tedavi edilmeye çalışılıyor.

Bir başka örnek, 22 yaşındaki Ahmed Halid. Serbest bırakıldığında vücudunda çok sayıda kırık olduğu tespit edilen Halid, tıbbi müdahale eksikliği nedeniyle enfeksiyon riski taşıyor.
“Sağlıklı bacağımı kestiler”
Bir diğer esir olan Sabih, İsrail güçlerinin Mart 2024’te Gazze kentinde binlerce hasta ve yaralının olduğu Şifa Hastanesine düzenlediği baskında yaralı halde alıkonulduğunu aktardı. İsrail cezaevlerinde her gün işkence gördüklerini, genç yaşlı herkesin dövüldüğünü, aşağılandıklarını ve polis köpeklerinin saldırısına uğradıklarını anlatan Sabih, “Elektrik şoku verdiler, vücudumda sigara söndürdüler. Üzerimize biber gazı ve ses bombası attılar. Yaralı halde yerlerde süründüm. Bir cezaevinden diğerine nakledildim.” diye konuştu.
Sabih, İsrail cezaevlerinde çok ağır bedensel ve psikolojik şiddet gördüğünü, esirlerin kasıtlı olarak ölüme terk edildiğini, ölmek üzere olduklarında tedavi edildiklerini hatta tıbbi ihmal nedeniyle bir bacağını kaybettiğini anlattı. “Gazze’deki raporlara göre sağlıklı olan bacağımı kestiler.” diyen Sabih, “İsrail güçleri bana ‘senin hayatın umurumuzda değil’ dedi. Bacağımı kesme kararını imzalamak ve ölmek arasında bir tercih hakkı verdiler. Gördüğüm işkence nedeniyle neredeyse üzerinden 1 yıl geçmesine rağmen yaralarım iyileşmedi.” ifadelerini kullandı.
İsrail hastanelerinde çakmakla yakılarak işkence gördüğünü belirten Sabih, 50 gün boyunca ağır gözetim altında hastane yatağına kelepçeli şekilde tutulduğunu söyledi.
Bununla birlikte, uzun süre tek kişilik hücrelerde tutulan bazı esirlerde ağır depresyon, kaygı bozuklukları ve travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) belirtileri gözlemlendi. Ancak Gazze’deki psikolojik destek imkanlarının son derece yetersiz olması nedeniyle bu hastalara yeterli tedavi sağlanamıyor.
Gazze Sağlık Sistemi: Çöküşün Eşiğinde
Gazze’deki hastaneler, yakıt, ilaç ve tıbbi malzeme eksikliği nedeniyle sağlık hizmeti veremez hale geldi. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Gazze’deki sağlık altyapısının savaşın başından bu yana bilinçli olarak hedef alındığını ve sistemin tamamen çökme riskiyle karşı karşıya olduğunu açıkladı.

Oksijen ve İlaç Eksikliği
Özellikle yoğun bakım servislerinde yaşanan oksijen tüpü eksikliği, ölüm oranlarını artırıyor. Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Hasta Dostları Hastanesi’nde oksijen tüpü yetersizliği nedeniyle birçok yeni doğan bebek hayatını kaybetme riskiyle karşı karşıya. Hastane Müdürü Said Salah, oksijen istasyonlarının çalıştırılamaması nedeniyle kuvözdeki bebeklerin kritik durumda olduğunu belirtti.

Bunun yanı sıra, Gazze’nin en büyük hastanelerinden biri olan Şifa Hastanesi’nde temel ilaçlar tükenmiş durumda. Ağır yaralı hastalara antibiyotik ve ağrı kesici verilemiyor. Diğer yandan, kanser hastaları için gerekli olan kemoterapi ilaçları haftalardır tedarik edilemiyor, bu da tedavisi devam eden hastalar için büyük bir tehdit oluşturuyor.

Yakıt Krizi: Hastaneler Kapatılma Noktasında
Gazze’deki hastanelerin büyük bir kısmı jeneratörler aracılığıyla elektrik sağlıyor. Ancak İsrail’in akaryakıt girişini engellemesi nedeniyle jeneratörler çalıştırılamıyor. Bu da ameliyatların iptal edilmesine ve diyaliz hastalarının tedavi görememesine neden oluyor. Han Yunus’taki Nasır Hastanesi’nden yapılan açıklamada, yakıt tedarik edilmezse birkaç gün içinde hastanenin tamamen kapanmak zorunda kalacağı bildirildi.

İsrail’in Hastanelere ve Sağlık Altyapısına Yönelik Saldırıları
İsrail, Gazze’deki hastaneleri ve sağlık merkezlerini defalarca hedef aldı. Son olarak Kemal Advan Hastanesi’ne düzenlenen baskında sağlık çalışanları gözaltına alındı ve hastane büyük ölçüde kullanılamaz hale geldi. İsrail ordusu, daha önce Şifa Hastanesi’ni de kuşatma altına alarak hastaları ve sağlık personelini dışarı çıkmaya zorlamıştı.

Ayrıca, ambulanslar da sık sık saldırıya uğruyor. Filistin Kızılayı, en az 15 ambulansın İsrail tarafından hedef alındığını ve sağlık çalışanlarının hayatını kaybettiğini açıkladı. DSÖ, bu saldırıların uluslararası hukuka aykırı olduğunu ve savaş suçu olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.

Serbest bırakılan esirlerin sağlık sorunları ve Gazze’deki sağlık sisteminin mevcut durumu, bölgedeki insani krizin daha da derinleşmesine neden oluyor. Tıbbi malzeme, yakıt ve oksijen eksikliği, binlerce insanın hayatını tehlikeye atıyor. Uluslararası toplumun acil yardım sağlamaması halinde, Gazze’deki sağlık sistemi tamamen çökecek ve binlerce insan ölüme terk edilecek.
Kaynak: AA