Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleştirilen Savunma Sanayii İcra Komitesi (SSİK) toplantısında, Türk savunma sanayiinin 2024 yılı boyunca yürüttüğü çalışmaların genel bir değerlendirmesi yapılırken, 2025 yılına yönelik stratejik hedefler ve projeler kapsamlı şekilde ele alındı.
Yüksek düzeyli toplantıya Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün ve ilgili kurumların üst düzey yetkilileri katıldı.
Toplantıda, savunma sanayiinde dışa bağımlılığı azaltma ve yerli üretim kapasitesini artırma iradesi bir kez daha vurgulanırken, özellikle güvenlik birimlerinin ihtiyaçlarını karşılayacak özgün ve ileri teknolojili projelere hız verilmesinin önemi ifade edildi.
Hedef, çok boyutlu savunma kabiliyeti
Toplantının öne çıkan gündem maddelerinden biri, insansız sistemler alanında sürdürülen çalışmalar oldu.
Sürü kabiliyetine sahip kamikaze İHA ve deniz araçlarının geliştirilmesine yönelik projelerin durumu gözden geçirilirken, bu araçların sahadaki etkisini artıracak yeni teknolojik kabiliyetler üzerine değerlendirmeler yapıldı.
Özellikle insansız savaş uçakları, geleceğin savaş ortamlarında oyun değiştirici unsurlar olarak görülüyor. Bu kapsamda, TUSAŞ tarafından geliştirilen Kızılelma ve ANKA-3 gibi projelerin geldiği aşama ve entegrasyon planları masaya yatırıldı.
Hava savunmasında milli kabiliyetler öne çıkıyor
Alçak, orta ve yüksek irtifa hava savunma sistemlerinin seri üretim çalışmaları, Türkiye’nin hava sahasını çok katmanlı biçimde koruma hedefinin temel taşlarından biri olarak toplantının önemli başlıkları arasındaydı.
HİSAR-A+, HİSAR-O+ ve SİPER sistemlerinin üretim süreçleri ile bu sistemlerin envantere giriş takvimleri yeniden gözden geçirildi.
Uzun menzilli füze sistemleri ve menzili artırılmış yeni nesil balistik füze sistemlere dair yürütülen Ar-Ge faaliyetleri ile kritik alt sistemlerin yerlileştirme çalışmaları da kapsamlı şekilde değerlendirildi.
TF-2000 ve MİLDEN projelerinde son durum
Türk Donanması’nın gelecekteki vurucu gücünü temsil etmesi planlanan TF-2000 Hava Savunma Harbi Muhribi Projesi de toplantının gündemindeydi.
Yüksek radar görünmezliği, gelişmiş hava savunma sistemleri ve uzun süreli görev yapabilme kapasitesi ile TF-2000’in, Doğu Akdeniz ve çevre denizlerde Türkiye’nin caydırıcılığını artırması bekleniyor.
Bununla birlikte, Türkiye’nin kendi denizaltısını tasarlayıp üretebilme hedefi doğrultusunda sürdürülen MİLDEN (Milli Denizaltı) Projesi’nin geldiği aşama da değerlendirildi.
Yerli tahrik sistemleri, sonarlar ve torpido atım sistemlerinin millileştirilmesine yönelik gelişmeler toplantıda gündeme geldi.
Uzay ve elektronik harp yatırımları hız kazanıyor
Türkiye’nin uzaya bağımsız erişim yeteneğini kazanmasını hedefleyen projeler çerçevesinde, yerli roket ve fırlatma sistemleri çalışmaları ile birlikte mikro uydu fırlatma sistemlerinin geliştirilmesine dair süreçler değerlendirildi.
Bu alanda kurumsal altyapının güçlendirilmesi ve uydu test merkezlerinin etkin kullanımı konuları da ele alındı.
Elektronik harp ve sinyal istihbaratı kabiliyetlerinin geliştirilmesi, düşman unsurların iletişimini bozacak veya aldatacak teknolojilere odaklanılması, özellikle sınır ötesi operasyonlarda kritik avantaj sağlaması açısından önem taşıyor. Toplantıda bu alandaki mevcut projelerle birlikte ihtiyaç analizleri de gözden geçirildi.
Kara sistemlerinde modernizasyon sürüyor
Zırhlı personel taşıyıcılar, mayına dayanıklı araçlar ve yeni nesil taktik tekerlekli kara araçlarının üretimi ve tedarik süreçleri de toplantının gündeminde yer aldı. ASELSAN ve FNSS gibi firmaların yer aldığı bu projeler kapsamında kara unsurlarının hareket kabiliyeti ve hayatta kalma oranının artırılması hedefleniyor.
Ayrıca, kara konuşlu kamikaze araçlar, eğitim simülatörleri, elektro-optik gözetleme sistemleri ve çeşitli alt sistemlerin tedariki gibi konular üzerinde de duruldu. Bu projelerin, kuvvetlerin sahadaki taktik esnekliğini ve çevikliğini artırması bekleniyor.
SİHA filosu genişliyor
Toplantıda, silahlı insansız hava araçlarının (SİHA) sayısının artırılması, yeni alımların planlanması ve mevcut platformların silah yüklerinin çeşitlendirilmesi de görüşüldü. Bayraktar TB2, AKINCI ve ANKA platformlarının güncel durumu değerlendirilerek 2025 yılı teslimat hedefleri belirlendi.
İlave olarak, kritik altyapıların ve askeri üslerin İHA tehditlerine karşı korunmasına dönük hava savunma tedbirleri ve ihasavar teknolojileri de toplantıda ele alındı.
Yerli savunma sanayiine güçlü destek mesajı
Toplantının sonunda, 2025 yılında savunma sanayiindeki ilerlemenin daha büyük bir azim ve koordinasyonla sürdürülmesi gerektiği vurgulandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin güvenliği ve bağımsızlığı için savunma sanayiinde dışa bağımlılığın azaltılmasının hayati önem taşıdığını belirtti.
Yerli ve millî teknolojilerle yürütülen projelere hız verilmesi, özel sektör ile kamu kuruluşları arasında daha etkin iş birliğinin tesis edilmesi ve yeni ihracat pazarlarının değerlendirilmesi gerektiği yönünde görüş birliğine varıldı.
Savunma Sanayii İcra Komitesi (SSİK) nedir?
Savunma Sanayii İcra Komitesi (SSİK), Türkiye’nin savunma politikalarının hayata geçirilmesinde kritik rol üstlenen en üst karar mekanizmasıdır. 1985 yılında kurulan Komite, Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanır ve Millî Savunma Bakanı, İçişleri Bakanı, Savunma Sanayii Başkanı ile diğer ilgili bakan ve kurum temsilcilerinden oluşur.
SSİK, Türk Silahlı Kuvvetleri, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı ve diğer güvenlik kurumlarının ihtiyaçlarını karşılamak üzere savunma sanayiine yön verir. Yeni projelerin başlatılması, mevcut projelerin ilerlemesi, bütçelendirme ve kaynak tahsisi gibi konularda stratejik kararlar bu komite tarafından alınır.
Aynı zamanda, Türkiye’nin savunma ihracat potansiyelinin artırılması, dost ve müttefik ülkelerle savunma iş birliklerinin geliştirilmesi gibi diplomatik yönleri de göz önünde bulunduran SSİK, kamu-özel sektör koordinasyonunun sağlanmasında da önemli bir rol oynar.
