Birleşik Krallık Savunma Bakanlığı, yeni nesil Challenger 3 ana muharebe tanklarının teslimatlarını hızlandırmak amacıyla çeşitli önlemler almaya başladı.
Bu adım, Reigate bölgesi Muhafazakâr Parti milletvekili Rebecca Paul’un parlamentoda yönelttiği soruya Savunma Bakan Yardımcısı Maria Eagle tarafından verilen yazılı yanıtla kamuoyuna duyuruldu.

Eagle, tedarik sürecinde yaşanabilecek olası aksaklıkların önüne geçmek için aktif olarak çalışmalar yürütüldüğünü belirtti. Eagle açıklamasında; “Teslimat takvimine uygun bir şekilde gerekli ekipmanların temin edilmesini sağlamak amacıyla tedarik zinciriyle yakın iş birliği içerisindeyiz ve ilave kaynaklar sağladık” ifadelerine yer verdi.
Challenger 3 projesi, İngiltere’nin zırhlı birliklerini modernleştirme planlarının bir parçasıdır. Ancak projeye ilişkin bazı gecikme endişeleri, tedarik zincirinde yaşanabilecek olası sorunlara işaret ediyor.
Challenger 3 projesi kritik eşiği aşmak üzere
İngiltere’nin 2000’li yıllardan bu yana hizmette olan Challenger 2 tanklarını daha ileri bir seviyeye taşıma çabaları uzun süredir devam ediyor. Ancak mevcut tankların modernizasyon projelerinde yaşanan gecikmeler ve teknik zorluklar, yeni bir platform geliştirilmesinin daha verimli olacağı yönünde karar alınmasına neden oldu.

Bu doğrultuda, İngiliz savunma sanayi firması BAE Systems ve Alman savunma devi Rheinmetall’in ortak girişimi olan Rheinmetall BAE Systems Land (RBSL), Challenger 3 projesini hayata geçirdi.
2019 yılında kurulan RBSL, Challenger 3’ün geliştirme ve üretim sürecinden sorumlu ana yüklenici olarak görev yapıyor. Proje kapsamında şimdiye kadar Almanya’da gerçekleştirilen testlerde sekiz adet üretim öncesi tank çeşitli denemelere tabi tutuldu.
Bu süreçlerin ardından toplamda 140 adet Challenger 3 tankının üretimi ve İngiliz Ordusu’na teslim edilmesi hedefleniyor.
Ordu reformunun merkezinde yer alacak
İngiltere Ordusu’nun zırhlı kuvvetlerini yeniden yapılandırma hedefi doğrultusunda geliştirilen Challenger 3 tankı, Ajax ve Boxer zırhlı araçlarıyla birlikte “Future Soldier” olarak adlandırılan ordu reformunun merkezinde yer alacak. İngiliz Ordusu’nun zırhlı tugay muharebe ekiplerinin ana vurucu gücünü oluşturacak Challenger 3, NATO içindeki caydırıcılık misyonunda da kritik bir rol üstlenecek.

Geçtiğimiz yıl İngiliz Ordusu Zırhlı Sistemler Program Yöneticisi Albay Will Waguh, Challenger 3’ün hizmete girmesinin ordu açısından bir dönüm noktası olduğunu belirterek, “Ukrayna’daki gelişmeler, modern ve güvenilir zırhlı sistemlere duyulan ihtiyacı açıkça ortaya koydu. Challenger 3, modern savaş ortamında ordumuzun etkinliğini artıracak ve NATO görevlerine daha güçlü bir katkı sunacak” dedi.
Berchem: “Dünya standartlarında bir tank üretmekten gurur duyuyoruz”
RBSL Challenger 3 Proje Müdür Yardımcısı Nick Berchem ise aynı dönemde yaptığı açıklamada, tankın tasarımında kullanıcı geri bildirimlerine büyük önem verdiklerini belirtti.
Berchem: “Mürettebatın güvenliği, operasyonel etkinliği ve ergonomik ihtiyaçları göz önünde bulundurularak geliştirilen bu tank, hem kabiliyeti hem de kullanıcı dostu yapısıyla İngiliz ordusuna büyük katkı sağlayacak. Bu projede görev almak büyük bir onur” dedi.

Savunma Bakanlığı Kara Ekipmanları Direktörü Tümgeneral Darren Crook da Challenger 3’ün üretiminde kullanılan teknolojilerin ve mühendislik kabiliyetlerinin, Birleşik Krallık’ın savunma sanayii kapasitesini daha da ileri taşıyacağını vurguladı.
Crook, “Bu tank, yalnızca sahada sağladığı avantajlarla değil, aynı zamanda İngiltere’nin stratejik endüstriyel kapasitesini büyütmesi açısından da önemli. RBSL gibi ortaklarla birlikte çalışarak, geleceğin savaş alanlarına hazır bir ordu inşa ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Challenger 3 tankı neler sunuyor?
Challenger 3, önceki nesil Challenger 2 tankından farklı olarak tamamen yenilenmiş bir tarete ve gelişmiş zırh korumasına sahip. En dikkat çeken değişiklik ise tankın ana silah sisteminde gerçekleşti.

Challenger 2’de kullanılan 120 mm L30A1 yivli topun yerini, NATO standartlarına uygun 120 mm L55A1 yivsiz top aldı. Bu top, Alman Leopard 2A6 ve A7 tanklarında kullanılan L55 serisinin geliştirilmiş bir versiyonu olarak tanımlanıyor. Böylece Challenger 3, Leopard 2 ile mühimmat standardizasyonu açısından uyumlu hale getirildi.
Tankın mürettebat yapısı da klasik düzeni sürdürüyor. Ön bölümde yer alan sürücüye ek olarak tarette bir komutan, bir topçu ve bir yükleyici bulunuyor. Bu yapı, tankın hem insan-makine uyumunu hem de bakım süreçlerini kolaylaştırıyor. Challenger 3’ün, gelişmiş sensör sistemleri, dijital muharebe kontrol altyapısı ve yüksek seviye zırh dayanımı sayesinde 21. yüzyılın zorlu harp ortamlarında etkili bir araç olması bekleniyor.

İngiltere, yeni ana muharebe tanklarının füze ve roket saldırılarından korumak için de üstün teknolojili koruma sistemi tedarik ediyor. Bu maksatla İngiliz hükümeti, Challanger 3 tankı için İsrailli Rafael şirketi ile gelişmiş teknolojili roket ve füze saldırına karşı Trophy Aktif Koruma Sistemi alımı için 20 milyon sterlin değerinde sözleşme imzaladı.
İmzalanan sözleşme kapsamında Rafael tarafından sağlanan Trophy Aktif Koruma Sistemi, roket ve füze tehditlerine karşı gelişmiş koruma sağlamak için test edilecek ve Challenger 3 tanklarına entegre edilecek.
İngiltere, Trophy sistemini, gelen bir roketi veya füzeyi bir saniyeden daha kısa sürede tespit edebilmesi ve anında müdahale için düşman ateşinin kaynağını tespit ederken kendi mühimmatıyla karşı saldırı yapabilmesi özelliği sebebiyle tercih etti.

Dönemin İngiliz Savunma Tedarik Bakanı James Cartlidge yaptığı açıklamada, “Bu sözleşme, Challenger 3 tanklarımızın mevcut en gelişmiş koruma sistemleriyle donatılmasını sağlamaya yönelik önemli bir adım olacaktır. Bu tür bir satın alma, İngiltere’nin kara muharebesinde dünya lideri yeteneklerini sürdürecek ve Challenger 3’ün olağanüstü bir yetenek olmasını sağlamaya yardımcı olacak” ifadelerini kullanmıştı.
İngiltere’nin yeni nesil ana muharebe tankı Challenger 3, halihazırda geliştirilmeye devam ediyor olup 2027 yılında İngiliz ordusunun hizmetine alınması planlanıyor.
İngiltere tank tarihindeki son adım
Challenger tank serisinin kökeni, II. Dünya Savaşı dönemine kadar uzanıyor. Cromwell şasisi üzerine yerleştirilen güçlü toplarla başlayan bu süreç, Soğuk Savaş döneminde Centurion ve Chieftain modelleriyle devam etti.

1980’lerin sonunda geliştirilen Challenger 1 ve sonrasında gelen Challenger 2, İngiltere’nin NATO içindeki zırhlı kuvvetlerdeki yerini temsil etti. Ancak bu tanklar, özellikle Leopard ve Abrams gibi rakipleriyle kıyaslandığında küresel pazarda benzer başarıyı yakalayamadı.

Challenger 3 ile birlikte İngiltere, hem teknolojik hem stratejik açıdan yeni bir döneme adım atmayı hedefliyor. Teslimatların hızlandırılması için yürütülen çalışmalar ve alınan önlemler, tankın envantere kazandırılmasını ve ordunun savaş kabiliyetinin artırılmasını doğrudan etkileyecek.
Kaynak: UK Defence Journal