İçindekiler
Kuzey Afrika’nın en büyük askeri güçlerinden biri olan Cezayir’in, Rus yapımı Sukhoi Su-35 savaş uçaklarını envanterine kattığı yönündeki haberler, savunma camiasında geniş yankı uyandırdı.

İlk olarak Oum Bouaghi Hava Üssü’nde görüldüğü bildirilen Su-35’ler, resmi makamlar tarafından henüz doğrulanmamış olsa da, bölgedeki askeri denge açısından önemli bir gelişmeye işaret ediyor.
Cezayir’in uzun süredir devam eden hava gücü modernizasyon programı göz önüne alındığında, bu tedarik büyük stratejik sonuçlar doğurabilir.
Cezayir’in Hava Gücü Modernizasyonu ve Su-35’in Rolü
Cezayir, Soğuk Savaş’tan bu yana hava filosunu büyük ölçüde Sovyet ve Rus yapımı uçaklarla donatmış bir ülke olarak biliniyor. Su-30MKA gibi gelişmiş uçaklara sahip olmasına rağmen, yeni nesil hava muharebe yetenekleri kazanmak için modernize edilmiş Su-35’lerin alımı, ülkenin hava kuvvetlerine önemli bir avantaj sağlayabilir.

Su-35, Rus Sukhoi firması tarafından geliştirilen ve 4++ nesil olarak tanımlanan bir savaş uçağıdır. Beşinci nesil uçaklara yakın teknolojiler sunan Su-35, gelişmiş radar sistemleri, üstün manevra kabiliyeti ve uzun menzilli silahlarla donatılmış durumdadır.
İki adet Saturn AL-41F-1S motoruna sahip olan uçak, 31.000 libre itki gücü üreterek Mach 2.25 (yaklaşık 2.400 km/s) hıza ulaşabiliyor. 3.600 kilometrelik operasyonel menzili sayesinde geniş bir coğrafyada etkili görevler gerçekleştirebiliyor.

Uçağın ana sensörü olan Irbis-E radarı, 350 kilometreye kadar hedef tespit edebiliyor ve aynı anda birden fazla hedefi takip edebiliyor. Bunun yanı sıra, kızılötesi arama ve takip sistemi (IRST) ile düşman radarına yakalanmadan hedef belirleme yeteneği sunuyor. Bu kabiliyetler, özellikle modern hava muharebesinde Cezayir’e büyük bir avantaj sağlayabilir.
Su-35’in Silah Sistemleri ve Operasyonel Kabiliyetleri
Uçağın en dikkat çeken özelliklerinden biri, geniş silah yelpazesidir. Su-35, toplamda 14 silah istasyonuna sahip olup, 8.000 kilogramdan fazla mühimmat taşıyabiliyor.

Hava-hava angajmanlarında, R-77 orta menzilli aktif radar güdümlü füze (AMRAAM muadili) ve kısa menzilli R-73 gibi gelişmiş mühimmatları kullanabiliyor. Özellikle R-77’nin 110 kilometrelik menzili, hava üstünlüğü sağlama konusunda önemli bir faktördür.
Yer hedeflerine karşı ise Kh-29 ve Kh-31 gibi hassas güdümlü füzeler ile KAB-500 lazer güdümlü bombaları kullanabiliyor.
Gemi karşıtı operasyonlarında da etkili olan Su-35, Kh-31A gibi gemisavar füzelerle donatılabiliyor. Elektronik harp sistemleri sayesinde düşman radar ve füze tehditlerine karşı da etkin savunma yapabiliyor.
Mısır’ın İptal Ettiği Sipariş ve Cezayir’in Su-35 Tedariki
Su-35’lerin Cezayir’e teslim edilmesiyle ilgili iddiaların merkezinde, aslında Mısır’ın iptal ettiği Su-35 siparişi bulunuyor.
Mısır, 2018’de Rusya ile 24 adet Su-35 alımı için anlaşma yapmış, ancak ABD’nin CAATSA (Hasımlarına Yaptırımlar Yoluyla Karşı Koyma Yasası) kapsamında getirdiği yaptırım tehditleri nedeniyle bu siparişi iptal etmişti.

Bu uçakların, Rusya tarafından İran’a satılması gündeme gelmiş ancak İran’ın hava savunma sistemlerine daha fazla öncelik vermesi nedeniyle bu satış gerçekleşmemişti. Cezayir, Rusya ile yürüttüğü uzun vadeli savunma iş birliği kapsamında, bu uçakları teslim almayı kabul etmiş olabilir.
Askeri uzmanlar, Cezayir’in Su-57 gibi beşinci nesil savaş uçaklarını beklerken, geçici bir çözüm olarak Su-35’leri tercih ettiğini belirtiyor.
Cezayir’in Su-57 Programıyla Bağlantısı
Cezayir’in Su-35 alımının ardında, Rusya’nın Su-57 üretim programındaki gecikmeler de yatıyor olabilir.
2021’den beri Cezayir’in, Rusya’nın beşinci nesil savaş uçağı Su-57 için ilk yabancı müşteri olduğu iddia ediliyordu. Ancak Rusya’nın Ukrayna’daki savaş nedeniyle önceliği kendi hava kuvvetlerine vermesi, bu teslimatları geciktirdi.
Bu bağlamda, Cezayir’in Su-35’i, hava gücünü güçlendirmek için geçici bir çözüm olarak aldığı düşünülüyor. Aynı zamanda, Cezayir’in mevcut Su-30MKA filosunu Su-35’ten elde edilecek teknolojilerle modernize etmesi de mümkün görünüyor.
Bölgesel Etkiler ve Stratejik Sonuçlar
Cezayir’in Su-35’leri envanterine katması, özellikle Fas ile olan rekabeti açısından dikkat çekicidir.
Fas, ABD’den modernize edilmiş F-16 Viper savaş uçakları almış ve gelecekte F-35 tedarik edebileceği yönünde iddialar gündeme gelmişti. Bu durum, Kuzey Afrika’da süregelen silahlanma yarışını daha da körükleyebilir.

Öte yandan, Fransa’nın da bu gelişmeye kayıtsız kalması beklenmiyor. Son dönemde Cezayir ile gerilen ilişkiler göz önüne alındığında, Rus yapımı savaş uçaklarının Kuzey Afrika’daki varlığını artırması, Batılı ülkeler için bir güvenlik endişesi yaratabilir.
ABD ve NATO’nun, Cezayir’in artan askeri gücüne nasıl bir yanıt vereceği ise merak konusu olarak belirsizliğini koruyor. Washington’un, Fas ve diğer bölgesel müttefikleriyle iş birliğini derinleştirme ihtimali yüksek görünüyor.
Kuzey Afrika’da Yeni Bir Denge Kuruluyor
Cezayir’in Su-35 alımı, ülkenin hava gücünü modernize etme hedeflerinin bir parçası olarak görülüyor. Ancak bu alımın etkileri, sadece askeri bir gelişme olmanın ötesine geçerek, Kuzey Afrika’daki dengeleri değiştirme potansiyeli taşıyor.

Henüz resmi makamlar tarafından tam anlamıyla doğrulanmayan bu gelişme, savunma çevrelerinde büyük ilgi uyandırmaya devam ediyor.
Önümüzdeki dönemde, Cezayir’in bu uçakları nasıl kullanacağı, bölgedeki diğer ülkelerin nasıl tepki vereceği ve Rusya’nın savunma sanayii açısından ne gibi kazanımlar elde edeceği, yakından takip edilecek konular arasında yer alıyor.

Cezayir’in Su-35’leriyle nasıl bir hava üstünlüğü kuracağı ve bölgesel dinamikleri nasıl şekillendireceği ise zamanla netlik kazanacak. Ancak şimdiden söylenebilir ki, Kuzey Afrika’daki askeri dengeler, yeni bir evreye girmiş durumda olabilir.
Kaynak: Army Recognition, Bulgarian Military