Karanlık Aydınlık

Angajman nedir, angajman kuralları nelerdir?

Askeri operasyonlarda güç kullanımını sınırlayan angajman kuralları nedir, nasıl ortaya çıkmıştır ve hangi amaçlarla uygulanır? Angajman kurallarının tarihçesi, özellikleri ve Türkiye’nin uygulamaları.

Angajman nedir?

Angajman, kelime anlamı olarak “bağlanma, taahhüt altına girme veya sözleşme yapma” anlamına gelir. Bu terim; askeri, diplomatik, uluslararası ilişkiler ve güvenlik stratejileri gibi pek çok farklı alanda kullanılan çok yönlü bir kavramdır.

Askeri anlamda angajman nedir?

Askeri terminolojide angajman, bir unsurun belirli kurallar ve yetkiler çerçevesinde çatışmaya girmesi, ateş açması veya savunma yapması anlamına gelir. Angajman, bu bağlamda “Angajman Kuralları” (Rules of Engagement – ROE) olarak adlandırılan kurallar bütünüyle belirlenir. Bu kurallar, bir askeri birliğin veya savunma unsurunun hangi şartlar altında hangi seviyede güç kullanabileceğini belirler. Türkiye gibi savunma sanayi ve güvenlik stratejilerine önem veren ülkelerde angajman kuralları, sınır güvenliği, hava sahası ihlalleri ve uluslararası operasyonlar açısından hayati bir öneme sahiptir.

Angajman kurallarının ortaya çıkışı ve tarihsel gelişimi

Angajman kuralları, II. Dünya Savaşı sonrası oluşan yeni dünya düzeni ve kuvvet kullanma yasağı ile birlikte gündeme gelmiştir. Özellikle nükleer silahların yaygınlaşması ve Soğuk Savaş döneminde ABD ile Sovyetler Birliği arasındaki gerilimin nükleer savaşa dönüşme riskini azaltma çabaları, angajman kurallarının gelişimine zemin hazırlamıştır.

İlk modern angajman kuralları uygulamaları Kore Savaşı sırasında ortaya çıkmış; çatışmanın Çin ve Sovyetler Birliği gibi güçlere sıçramaması için askeri birliklere coğrafi ve operasyonel sınırlamalar getirilmiştir. 1958 yılında ABD, angajman kurallarını resmi olarak dokümante etmiş ve sonraki süreçte NATO ve BM gibi uluslararası örgütlerin harekatlarında standart hale getirmiştir.

Angajman kurallarının amaçları

Angajman kurallarının temel amacı, askeri birliklerin kuvvet kullanımı konusunda kontrol altında tutulmasını sağlamak ve uluslararası hukuk kurallarına uygun bir şekilde hareket edilmesini garanti etmektir. Bu kurallar;

  • Askeri güç üzerinde demokratik denetimi sağlar.
  • Savaşın gereksiz şekilde genişlemesini ve tırmanmasını önler.
  • Sivil kayıpları ve altyapı zararını minimize eder.
  • Komutanların inisiyatif alanını belirli sınırlar içinde tutar.
  • Askerlerin görev sırasında hukuki sorumluluklarını netleştirir.
  • Uluslararası ilişkilerde hukuka uygun ve meşru bir duruş sergilemeye yardımcı olur.

Angajman kuralları, II. Dünya Savaşı sonrası oluşan yeni dünya düzeni ve kuvvet kullanma yasağı ile birlikte gündeme gelmiştir. Özellikle nükleer silahların yaygınlaşması ve Soğuk Savaş döneminde ABD ile Sovyetler Birliği arasındaki gerilimin nükleer savaşa dönüşme riskini azaltma çabaları, angajman kurallarının gelişimine zemin hazırlamıştır.

İlk modern angajman kuralları uygulamaları Kore Savaşı sırasında ortaya çıkmış; çatışmanın Çin ve Sovyetler Birliği gibi güçlere sıçramaması için askeri birliklere coğrafi ve operasyonel sınırlamalar getirilmiştir. 1958 yılında ABD, angajman kurallarını resmi olarak dokümante etmiş ve sonraki süreçte NATO ve BM gibi uluslararası örgütlerin harekatlarında standart hale getirmiştir.

Angajman kurallarının özellikleri

Angajman kurallarının etkinliği ve uygulanabilirliği bazı temel özelliklere bağlıdır:

  • Uygulanabilir olması: Askeri personel tarafından sahada kolayca uygulanabilir ve anlaşılır olmalıdır.
  • Hukuki yeterlilik: Uluslararası hukuk, savaş hukuku ve iç hukuk kurallarına uygun olmalıdır.
  • Taktiksel uygunluk: Operasyonel şartlara ve askeri gerekliliklere uygun şekilde tasarlanmalıdır.
  • Politik denetim: Devletin veya uluslararası örgütün politik hedefleri doğrultusunda şekillendirilmelidir.
  • Esneklik ve netlik: Hem yeterli esneklik sağlamalı hem de yanlış anlaşılmaya mahal vermeyecek kadar net olmalıdır.

Bu özellikler, angajman kurallarının hem ulusal hem de uluslararası harekatlarda başarılı bir şekilde uygulanmasının temel koşullarıdır.

Askeri angajmanın önemi

Askeri alanda angajman; güvenliğin korunması, caydırıcılık oluşturulması ve operasyonel başarının sağlanması için kritik rol oynar. Angajman kuralları sayesinde; yanlış hedeflere saldırı yapılmasının önüne geçilir, siviller korunur ve uluslararası hukuk kurallarına uygunluk sağlanır. Ayrıca, angajman kuralları devletlerin meşru müdafaa haklarını etkin bir şekilde kullanmalarına imkân tanırken, gereksiz güç kullanımını da sınırlandırır.

Angajman kuralları nelerdir?

Askeri angajman kuralları, ülkelere ve operasyonun niteliğine göre değişkenlik gösterebilir. Ancak genel olarak şu prensipler etrafında şekillenir:

1. Tehdit tanımlaması

Tehdit tanımlaması, angajman kurallarının temel yapı taşlarından biridir. Bu kapsamda hangi unsurların, araçların, kişilerin veya eylemlerin tehdit olarak kabul edileceği önceden net olarak belirlenir. Bu tanımlama; askeri birliklerin olası tehdit durumlarını doğru şekilde analiz edebilmesi ve yanlış hedeflere müdahale etmemesi için kritik öneme sahiptir. Özellikle savaş uçakları, insansız hava araçları (İHA), deniz unsurları veya sınır ihlali yapan kara unsurları bu tanımlamanın içinde değerlendirilebilir.

2. Kuvvet kullanma yetkisi

Kuvvet kullanma yetkisi, angajman kurallarında hangi durumlarda ve hangi seviyede güç kullanılabileceğinin açıkça belirtildiği bölümdür. Bu yetki, askeri personelin kendi güvenliğini, görev bölgesini veya sivil halkı tehdit eden durumlarda güç kullanmasına olanak sağlar. Ancak bu kullanım keyfi değildir; emir komuta zinciri içerisinde verilen yetkiler dahilinde ve belirlenen kurallar çerçevesinde gerçekleştirilmelidir.

3. Meşru müdafaa hakkı

Meşru müdafaa hakkı, askeri personelin ya da askeri unsurların kendilerine veya koruma altında oldukları kişilere yönelik doğrudan bir tehdit durumunda güç kullanma hakkını ifade eder. Bu hak; uluslararası hukukta da kabul görür ve savunma amaçlıdır. Özellikle çatışma bölgelerinde görev yapan askerler için meşru müdafaa, hayati bir savunma mekanizmasıdır.

4. Orantılılık ve gereklilik

Angajmanda güç kullanımının sadece gerekli olduğu ölçüde ve tehditle orantılı olması şarttır. Bu ilke, askeri operasyonlarda sivillerin ve altyapının zarar görmemesi için hayati bir kuraldır. Örneğin, hafif bir tehdit oluşturan unsura ağır silahlarla saldırmak angajman kurallarına aykırı kabul edilir. Kullanılacak güç; tehdidi bertaraf etmeye yetecek seviyede olmalı, aşırıya kaçmamalıdır.

5. Sivil halkın korunması

Askeri operasyonlar sırasında sivillerin zarar görmemesi esastır. Angajman kuralları, sivillerin yaşamını, mülkünü ve genel güvenliğini koruyacak şekilde düzenlenir. Gerektiğinde sivillerin bölgeden tahliyesi, uyarılması veya koruma altına alınması angajman kapsamında değerlendirilir. Sivillere zarar verilmesi; uluslararası hukukun ihlali anlamına gelir ve ciddi yaptırımlar doğurabilir.

6. Raporlama ve denetim

Angajman kurallarına uygun şekilde gerçekleşen tüm güç kullanımı ve çatışma durumları mutlaka üst makamlara raporlanır. Bu raporlama; olayın şeffaflığını, sorumluluk paylaşımını ve askeri disiplinin devamlılığını sağlar. Ayrıca, angajman uygulamalarının denetlenmesi, askerlerin keyfi hareket etmesinin önüne geçer ve uluslararası hukuk standartlarına uyumu artırır.

Angajman kurallarına uymanın faydaları nelerdir?

Askeri angajman kurallarına uygun hareket etmek;

  • Operasyonel başarıyı artırır
  • Yanlış anlaşılmaları ve istenmeyen sonuçları önler
  • Sivillerin korunmasını sağlar
  • Uluslararası hukuk kurallarına uygunluğu garanti eder
  • İtibar kaybını önler ve meşruiyet sağlar
  • Askeri personelin hukuki sorumluluğunu azaltır
  • İttifak güçleriyle koordinasyonu kolaylaştırır

Türkiye’nin angajman kurallarına örnekler

Türkiye, özellikle sınır güvenliği ve hava sahası ihlalleri konusunda angajman kurallarını sıkı bir şekilde uygulamaktadır. Örneğin;

  • 2012 yılında bir Türk uçağının Suriye tarafından düşürülmesi sonrasında, Türkiye’nin angajman kuralları yenilenmiş ve sınır ihlali yapan her unsura karşı müdahale yetkisi tanınmıştır.
  • 2015 yılında bir Rus uçağının hava sahasını ihlal etmesi sonucu Türk jetleri tarafından düşurulması yine angajman kuralları kapsamında gerçekleşmiştir.

Bu örnekler, askeri angajmanın uygulamadaki önemini ve etkisini göstermektedir.

Kaynak: Dr. İsmail Pamuk’un “Angajman Kuralları: Tanımı, Kapsamı ve Uygulanmasına İlişkin Bir İnceleme” başlıklı makalesi.

Yorum yaz Yorum yaz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Önceki Haber

Kirkor Divarcı kimdir?

Sonraki Haber

Bosna Hersek, Bayraktar TB2 ve Kirpi için Türkiye'ye teşekkür etti