Karanlık Aydınlık

ABD ve Çin askeri güç karşılaştırması 2025 – Hangi ülke daha güçlü?

ABD ve Çin arasındaki askeri rekabet, küresel güç dengelerini belirleyen en önemli faktörlerden biri olmaya devam ediyor.

ABD ve Çin arasındaki askeri rekabet, küresel güç dengelerini belirleyen en önemli faktörlerden biri olmaya devam ediyor.

ABD, Soğuk Savaş sonrası dönemde küresel askeri liderliğini sürdürürken, Çin son 20 yılda ordusunu modernize ederek bölgesel bir süper güç haline geldi. Günümüzde Çin’in özellikle Güney Çin Denizi ve Tayvan üzerindeki stratejik hamleleri, ABD ile doğrudan bir güç rekabetine yol açıyor.

Peki, hangi ülke daha güçlü?

Savunma Bütçeleri ve Askeri Yatırımlar

Savunma bütçeleri, bir ülkenin askeri kapasitesini şekillendiren en önemli unsurlardan biri. ABD, 2025 yılı itibarıyla 850 milyar dolarlık devasa bir savunma bütçesine sahiptir.

Bu rakam, dünyadaki en büyük askeri harcama olup, Çin, Rusya, Hindistan ve Avrupa Birliği ülkelerinin toplamından daha fazladır.

Çin ise 245 milyar dolarlık savunma bütçesiyle ikinci sırada bulunuyor. Çin’in savunma harcamaları son 20 yılda düzenli olarak artarken, ülke ekonomisindeki büyüme sayesinde askeri yatırımlarına daha fazla kaynak ayırabiliyor. Ancak, ABD’nin bütçesi hâlâ Çin’in yaklaşık üç katı seviyesindedir.

ABD’nin savunma harcamalarının büyük bir kısmı küresel askeri operasyonları finanse etmeye, gelişmiş silah sistemleri üretmeye ve savunma sanayisini güçlendirmeye yönelmiş durumdadır.

Çin ise savunma sanayisini yerli üretime kaydırarak, bağımsız askeri teknolojiler geliştirmeye odaklanıyor. Özellikle yapay zekâ, hipersonik silahlar ve siber savaş konularında ciddi yatırımlar yapıyor.

Nükleer Güç ve Stratejik Caydırıcılık

Nükleer silahlar, askeri güç projeksiyonunun en kritik unsurlarından biri. ABD, 5.000’den fazla aktif nükleer savaş başlığına sahip ve bu alanda dünyanın en büyük cephaneliklerinden birine hükmediyor.

Çin’in nükleer kapasitesi ise yaklaşık 600 başlıkla sınırlı, ancak bu sayı hızla artıyor. Pentagon’un tahminlerine göre Çin, 2035 yılına kadar 1.500 nükleer savaş başlığı üretmeyi hedefliyor. Bu artış, ABD’nin Asya-Pasifik’teki askeri varlığına karşı stratejik bir denge oluşturmayı amaçlıyor.

ABD’nin nükleer gücü, kara, deniz ve hava bileşenlerinden oluşan üç aşamalı nükleer caydırıcılık sistemine (Nuclear Triad) dayanıyor. Bu sistem şu unsurlardan oluşuyor:

  • Kıtalararası Balistik Füzeler (ICBM): Minuteman III füzeleri, 10.000 km’den fazla menzile sahip ve dakikalar içinde ateşlenebiliyor.
  • Stratejik Bombardıman Uçakları: B-2 Spirit, B-52 Stratofortress ve yakında hizmete girecek olan B-21 Raider gibi platformlar, nükleer yük taşıyabiliyor.
  • Nükleer Denizaltılar: Ohio sınıfı nükleer denizaltılar, Trident II D5 füzeleriyle küresel çapta caydırıcılık sağlıyor.

Çin ise Denizaltıdan Fırlatılan Balistik Füzeler (SLBM) ve Kıtalararası Balistik Füzeler (ICBM) alanında önemli gelişmeler kaydetmiş olsa da, ABD’nin üç aşamalı nükleer caydırıcılık sistemine henüz tam anlamıyla rakip olabilecek seviyeye ulaşmış değildir.

Hava Gücü ve Hava Üstünlüğü

ABD ve Çin arasındaki hava gücü rekabeti, modern savaşlarda belirleyici bir faktör olmaya devam ediyor. ABD, teknolojik üstünlüğü, operasyonel deneyimi ve gelişmiş lojistik ağı sayesinde hava kuvvetlerinde hala lider konumdadır.

Çin ise sayı olarak geniş bir hava filosuna sahip olsa da, özellikle motor teknolojisi, radar sistemleri ve silah entegrasyonu gibi alanlarda ABD’nin gerisinde bulunuyor.

5. Nesil Savaş Uçakları: Teknoloji ve Kapasite Karşılaştırması

ABD, F-22 Raptor ve F-35 Lightning II ile dünyanın en gelişmiş 5. nesil savaş uçaklarına sahiptir. F-22, üstün manevra kabiliyeti, radar görünmezliği ve hava üstünlüğü yetenekleriyle Çin’in elindeki hiçbir savaş uçağına doğrudan rakip bırakmıyor.

F-35 ise çok rollü (multirole) bir uçak olup, elektronik harp yetenekleri ve ağ merkezli savaş sistemleriyle modern hava savaşlarında belirleyici bir rol oynuyor.

Çin’in en gelişmiş savaş uçağı olan Chengdu J-20, radar görünmezlik (stealth) yeteneğine sahip olsa da ABD’nin 5. nesil uçaklarına kıyasla motor teknolojisinde büyük eksiklikler barındırıyor.

Çin, J-20 için kendi motorlarını üretmeye çalışsa da, hala Rus yapımı AL-31 motorlarını kullanmak zorunda kalıyor. Bu da menzil ve performans açısından ABD uçaklarına karşı dezavantaj yaratıyor.

Çin ayrıca Shenyang J-31 adlı ikinci bir 5. nesil savaş uçağı geliştiriyor. Ancak bu uçak halen test aşamasında ve ABD’nin 20 yıldır geliştirdiği F-35 programına rakip olacak seviyede değildir.

4. Nesil Savaş Uçakları: Halen Kullanımda Olan Güçler

ABD Hava Kuvvetleri, 4. nesil uçaklarını modernize ederek hala etkin bir şekilde kullanıyor. F-15EX, F-16 Viper ve F/A-18 Super Hornet, hem menzil hem de silah taşıma kapasitesi bakımından Çin’in 4. nesil uçaklarına karşı ciddi avantajlara sahiptir.

Çin ise J-10, J-11 ve J-16 gibi uçaklarını geliştirmeye devam ediyor. Özellikle J-16D modeli, elektronik harp yetenekleri ile ABD’nin EA-18G Growler uçaklarına rakip olmayı hedefliyor.

ABD’nin gelişmiş AESA radarları, üstün füze sistemleri ve elektronik harp teknolojileri sayesinde Çin’e kıyasla daha avantajlı olduğu söylenebilir.

Hava Savunma ve Uzun Menzilli Füze Kapasiteleri

ABD’nin Patriot PAC-3, THAAD ve AEGIS füze savunma sistemleri, düşman uçaklarına ve balistik füzelere karşı güçlü bir koruma sağlıyor. Çin’in elinde HQ-9 ve S-400 gibi sistemler bulunsa da ABD’nin entegre hava savunma sistemleriyle rekabet edecek seviyede değildir.

ABD’nin havadan havaya füze kapasitesi de oldukça gelişmiştir. AIM-120D AMRAAM, yaklaşık 160 km menzile sahipken, Çin’in en gelişmiş PL-15 füzesi ise yaklaşık 200-300 km menzile ulaşıyor.

ABD’nin savaş uçakları daha gelişmiş atış-kontrol sistemleri ve ağ merkezli veri paylaşımına sahip olduğundan, füze performansında hala avantaj sağlıyor.

Deniz Gücü ve Küresel Deniz Hâkimiyeti

Deniz gücü, modern savaşta lojistik destek, güç projeksiyonu ve hava-deniz entegrasyonu açısından belirleyici bir faktör olarak öne çıkıyor.

ABD Donanması, dünyanın en büyük ve en güçlü deniz kuvveti olmayı sürdürüyor. Çin Donanması ise gemi sayısı bakımından ABD’yi geride bırakmış olsa da nitelik açısından henüz ABD’nin seviyesine ulaşmış değildir.

Uçak Gemileri ve Hava Gücü

ABD, 11 nükleer tahrikli uçak gemisi ile küresel operasyon yeteneğine sahip. Çin’in elinde ise şu anda 3 uçak gemisi bulunuyor. Çin’in uçak gemileri, henüz nükleer tahrik sistemine sahip değildir ve hava kanadı kapasiteleri ABD uçak gemilerinin çok gerisindedir.

ABD uçak gemileri, F-35B/C savaş uçakları, E-2D erken uyarı uçakları ve EA-18G elektronik harp uçakları ile donatılmışken, Çin uçak gemileri yalnızca J-15 savaş uçaklarını taşıyabiliyor.

Muhripler, Kruvazörler ve Denizaltılar

ABD Donanması, 80’den fazla Arleigh Burke sınıfı muhrip ve 22 Ticonderoga sınıfı kruvazör ile dünyanın en gelişmiş yüzey filosuna sahiptir.

Aegis savaş yönetim sistemi, uzun menzilli Tomahawk füzeleri ve gelişmiş radar sistemleri ile ABD Donanması, Çin’in yeni nesil Type 055 kruvazörlerine karşı hala avantajlı durumdadır.

Denizaltı konusunda ise ABD Los Angeles, Virginia ve Ohio sınıfı nükleer denizaltılarıyla Çin’e karşı büyük bir üstünlük sağlıyor. Çin’in en gelişmiş denizaltıları bile ABD’nin 1990’larda geliştirdiği denizaltılara kıyasla geride kalıyor.

Siber Güvenlik ve Uzay Gücü

Çin, siber güvenlik alanında ABD’ye karşı en büyük tehditlerden biri olarak kabul ediliyor. ABD Savunma Bakanlığı’na göre Çin, ABD’nin kritik altyapılarını hedef alan en fazla saldırıyı düzenleyen ülkedir.

Çin, özellikle askeri sistemlere ve savunma sanayine yönelik siber casusluk faaliyetleriyle ABD’ye karşı bir avantaj sağlamaya çalışıyor.

Uzay alanında ise ABD hala lider konumdadır. ABD Uzay Kuvvetleri, GPS sistemleri, uydu tabanlı gözetleme ve füze erken uyarı sistemleriyle Çin’den üstün durumdadır.

Çin ise uydu karşıtı (ASAT) silahlarını geliştirerek ABD’nin uydu sistemlerine müdahale edebilecek kapasiteye ulaşmayı hedefliyor.

ABD’nin uzaydaki üstünlüğü, erken uyarı sistemleri, küresel konumlandırma ve füze savunma teknolojileri açısından Çin’in önünde olmasını sağlıyor.

Yorum yaz Yorum yaz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Önceki Haber

Suriye'de yeni kabinede yer alan isimler ve görevleri

Sonraki Haber

Trump’tan İran’a tehdit: “Anlaşma yoksa bombardıman olacak”