ABD Savunma Bakanlığı (DoD), 9 Mayıs 2025 tarihinde yaptığı açıklamada, Lockheed Martin ile toplam değeri 742.179.564 dolar olan sabit fiyatlı bir sözleşme imzalandığını duyurdu.

Anlaşma, yüksek hareket kabiliyetine sahip topçu roket sistemi HIMARS’ın (High Mobility Artillery Rocket System) üretimini kapsıyor ve ABD’nin uzun menzilli hassas vuruş kabiliyetlerini güçlendirme kararlılığını ortaya koyuyor.
Yeni HIMARS sistemlerinin teslimatının 31 Mayıs 2026’ya kadar tamamlanması planlanıyor. Üretim, Lockheed Martin’in Amerika’daki çeşitli tesislerinde gerçekleştirilecek.
Bu sözleşme, HIMARS’ın Ukrayna’daki başarısıyla küresel çapta artan ilgisinin ardından geliyor. Özellikle 2022 yılının ortasından itibaren Ukrayna Silahlı Kuvvetleri tarafından etkin bir şekilde kullanılan HIMARS, Rus askeri altyapısına yönelik nokta atışı operasyonlarda belirleyici rol oynadı.

Mühimmat depoları, ikmal merkezleri, köprü geçişleri ve komuta noktalarına yapılan hassas saldırılar, Rusya’nın cephe hattındaki harekât kabiliyetini önemli ölçüde zayıflattı. Bu başarının ardından HIMARS, yalnızca Amerikan ordusunun değil, NATO müttefiklerinin ve diğer küresel aktörlerin de dikkatini çeken stratejik bir unsur hâline geldi.
Küresel siparişlerde patlama yaşanıyor
Son altı ay içinde HIMARS sistemine yönelik talep hızla artış gösterdi. Polonya, 486 yeni lançerle şimdiye kadarki en büyük siparişi verdi. Estonya, altı sistemlik bir anlaşma imzalarken; Litvanya da ilk kez HIMARS tedarik ederek NATO ile olan operasyonel uyumunu artırma yoluna gitti.

Romanya ve Avustralya da bölgesel güvenlik tehditlerine karşı HIMARS tedarik süreçlerini hızlandırdı. HIMARS’ın Ukrayna’daki performansı, bu sistemi küresel ölçekte yeni nesil topçu standardı hâline getirmiş durumdadır.
ABD Ordusu HIMARS doktrinini genişletiyor
Ukrayna’daki operasyonel başarılar, HIMARS’ın ABD Ordusu’ndaki konumunu da derinleştirdi.
Pentagon, HIMARS envanterini genişletme kararı alırken, yeni tip mühimmatlar için yatırımlar yaptı. Bunlar arasında menzili uzatılmış GMLRS füzeleri de bulunuyor. Ayrıca HIMARS, Avrupa ve Hint-Pasifik bölgelerine hızlı sevk edilebilecek çok alanlı görev kuvvetlerinin (Multidomain Task Forces) merkezine yerleştirildi.

Bu gelişmeler, yüksek yoğunluklu çatışmaların geleceğinde HIMARS gibi sistemlerin belirleyici olacağına dair kurumsal bir farkındalığın oluştuğunu gösteriyor.
HIMARS sistemi: Mobilite ve hassasiyetin birleşimi
M142 HIMARS, ABD Ordusu’nun M1140 5 tonluk FMTV (Family of Medium Tactical Vehicles) kamyon şasisi üzerine inşa edilmiş, hafif ve yüksek hareket kabiliyetine sahip bir roket fırlatıcısıdır.
Sistem, altı adet Güdümlü Çok Namlulu Roket Sistemi (GMLRS) roketi veya bir adet ATACMS (Army Tactical Missile System) taktik balistik füze taşıyabiliyor.

Yüksek hassasiyetli atışlar yapabilen HIMARS, “vur-kaç” taktiğiyle düşman karşı batarya ateşinden minimum riskle uzaklaşabiliyor. Uzatılmış menzilli mühimmatlarla 300 kilometreye kadar hedef vurabilen sistem, çeşitli harekât ortamlarında komutanlara benzersiz operasyonel esneklik sunuyor.
C-130 nakliye uçaklarıyla taşınabilirliği sayesinde de ileri konuşlandırmalarda ve ortak görevlerde önemli avantajlar sağlıyor.
Lockheed Martin küresel topçu modernizasyonunun merkezinde
Bu büyük çaplı üretim sözleşmesi, Lockheed Martin’in sadece ABD için değil, NATO ve diğer müttefik ülkeler için de topçu sistemleri modernizasyonundaki kilit rolünü perçinliyor.
Doğu Avrupa, Hint-Pasifik ve Orta Doğu’da jeopolitik gerilimler giderek tırmanırken, HIMARS gibi hassas vuruş yetenekleri artık lüks değil, stratejik birer zorunluluk olarak değerlendiriliyor.
Yeni üretim paketi, hem ABD ordusunun stoklarını yenilemeyi hem de çok uluslu savunma iş birliğini desteklemeyi amaçlıyor.

742 milyon dolarlık bu HIMARS üretim anlaşması, sadece bir savunma tedarik hamlesi değil; aynı zamanda sistemin savaş alanında kanıtlanmış etkinliğine, uluslararası müttefiklerin güvenine ve Lockheed Martin’in büyük ölçekli üretim kapasitesine duyulan inancın da güçlü bir göstergesi.
Geleceğin savaş doktrinlerinde hareket kabiliyeti, hassasiyet ve caydırıcılık öne çıkarken, HIMARS bu dönüşümün en önemli simgelerinden biri olmayı sürdürüyor.
Kaynak: Army Recognition