Karanlık Aydınlık

Ekathimerini: Atina, Türkiye’nin F-35 görüşmesinden endişeli

Yunan yetkililer, Türkiye’nin F-35 sürecindeki engeli hala fırsat olarak görürken, Ankara’nın üretim sürecine geçmesi ve yerli projelerde ilerlemesi ihtimalinden kaygı duyuyor.

Türkiye’nin F-35 programına yeniden katılma girişimi Perşembe günü Beyaz Saray’da gerçekleşen Erdoğan-Trump görüşmesinde yeniden gündeme geldi.

Ekathimerini gazetesinin haberine göre Atina, Washington’un politikalarını ve Türkiye’nin savunma hamlelerini yakından izliyor. Daha önce hem Yunanistan hem de İsrail’in Erdoğan-Trump görüşmelerinden rahatsız olduğu yönünde haberler çıkmıştı.

Habere göre, görüşmelerde Türkiye’nin F-35 ve F-16 programları, ABD’nin Türkiye’ye uyguladığı CAATSA yaptırımları ve dini özgürlükler gibi konular ele alındı. Trump, Erdoğan ile görüşme öncesinde, “Bence almak istediği şeyleri almada başarılı olacak” ifadelerini kullandı.

Bilindiği gibi ABD’nin yaptırımları Türkiye’nin Rus S-400 hava savunma sistemlerini satın almasının ardından yürürlüğe girmişti. ABD kongresi de Ankara’ya F-35 ihracatını engelleyen yasalar çıkarmıştı. Atina’daki analistler, CAATSA kapsamındaki yaptırımların kaldırılmasının ABD yasaları çerçevesinde kolay olmayacağını belirtiyor. Erdoğan’ın Beyaz Saray ile yeniden temas kurması, Yunanistan’da endişe yaratıyor.

Habere göre, Biden yönetimi görevde olduğu zaman Türkiye’nin F-16 filosunun modernizasyonunu onaylarken, Yunanistan’ın F-35 alım sürecini ilerletti. Atina, 2028’de ilk 20 adet F-35’i teslim almayı bekliyor ve ek 20 adet uçak için opsiyona sahip.

Kongre’deki Yunan lobisinden hamle

Ekathimerini’nin bildirdiğine göre, Trump-Erdoğan görüşmesi öncesinde 20 Kongre üyesi Türkiye’ye silah satışına karşı uyarıda bulundu.

Yunan asıllı vekiller Chris Pappas, Gus Bilirakis, Dina Titus ve Nicole Malliotakis’in imzaladığı mektupta, Ankara’nın S-400 sistemine sahip olmaya devam ettiği ve bunun Amerikan F-16 ve F-35’lerini izleyip analiz edebilecek ciddi bir tehdit oluşturduğu belirtildi. Mektupta, F-16 veya F-35 satışlarının Kongre onayı olmadan yapılmasının yasaları ihlal edeceği vurgulandı.

Atina yönetimi gelişmelerden endişeli

Ekathimerini’ye göre, bu gelişmeler Atina için uzun süredir gündemde olan kritik soruyu yeniden ortaya çıkarıyor: Washington, Yunan hava üstünlüğünü Türkiye’nin önünde sürdürebilecek mi?

Yunanistan, yıllardır ABD ile savunma işbirliği ve F-35 programı üzerinden bölgesel hava üstünlüğünü güvence altına almayı hedefliyordu. Ancak Başkan Trump’ın Türkiye yaklaşımı, Atina yönetimini endişeye sürükledi.

Türkiye’nin mevcut F-16 filosunu modernize etme çabası, Atina için yakından takip edilen bir konu. Daha gelişmiş radar ve silah sistemleriyle donatılacak F-16’lar, Ege ve Doğu Akdeniz’de hava dengelerini değiştirebilecek kapasiteye sahip. Haliyle Yunanistan’ın hem kendi hava savunma stratejilerini hem de ABD ile koordinasyonunu doğrudan etkileyecek bir unsur gözüyle bakılıyor. Bu noktada Yunanistan’ın da F-16’larını tüm zorluklara rağmen modernize etmeye çalıştığını unutmamak gerekir.

Yunanistan, F-35 programı sayesinde 2028 itibarıyla modern ve gelişmiş bir filoya sahip olmayı planlıyor. F-35 programı, Atina’ya stratejik bir zaman avantajı sunuyor; ancak Türkiye’nin yeni silah alımları ve modernizasyon programları, bu avantajı kısa sürede ortadan kaldırabilir.

Atina, ABD’nin Türkiye ile ilişkilerindeki değişiklikleri de yakından izliyor. Beyaz Saray’ın Türkiye’ye F-16 veya F-35 satışına yeşil ışık yakması, Yunanistan’ın bölgesel hava üstünlüğünü koruma politikasını zora sokabilir ve diplomatik gerilimi artırabilir.

Türkiye’nin üstünlüğü konusunda dolaylı itiraf

Atina’nın analizlerine göre, Türkiye’nin savunma bütçesini öncelikli olarak F-16 modernizasyonu dışında farklı projelere yönlendirmesi, Ankara’nın kısa vadede hava gücünü sınırlayabileceği izlenimini yaratıyor.

Yunan yetkililer, özellikle Ege ve Doğu Akdeniz’de hava üstünlüğünü korumak açısından Türkiye’nin F-16 filosunun modernizasyon hızını da yakından takip ediyor. Türkiye’nin bütçe önceliklerinin ise ‘’geçici’’ bir stratejik boşluk yaratabileceği düşünülüyor.

Habere göre, bu geçici boşluk durumun kalıcı bir avantaj sağlamayabileceğini de dolaylı olarak itiraf ediyor. Yunan yetkililer, Türkiye’nin yeniden F-35 üretim sürecine geçmesi ve uzun vadede yerli savunma projelerinde başarılı olması durumunda, stratejik üstünlüğün yeniden Ankara’ya geçeceğini içten içe kabullenmiş olabilir.

Ankara’nın yeniden F-35 üretim sürecine geçmesi, yeni nesil savaş uçakları ve savunma sistemleri geliştirmesi, Atina’nın hem diplomatik hem de askeri planlamasında ek bir belirsizlik yaratıyor. Haliyle Yunanistan’ın bölgesel dengeleri koruma çabalarını karmaşıklaştırıyor ve gelecekteki politika seçeneklerini şekillendiren temel bir faktör olarak öne çıkıyor.

Tüm bunların yanında seri üretime geçme süreci hızlandırılmaya çalışılan bir de yerli ve milli savaş uçağı TUSAŞ KAAN’ı da es geçmemeleri gerekiyor. Çünkü Yunanistan’ın F-35 tedarik ettiği aylarda MMU KAAN da envanterdeki yerini almaya başlayacak.

Kaynak: Ekathimerini

Yorum yaz Yorum yaz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki Haber

Hava istihbaratı nedir?

Sonraki Haber

Fidan: İki NATO müttefiki arasında yaptırım olamaz