Karanlık Aydınlık

İran ile ABD müzakereleri yeniden Umman’da olacak

Umman, yıllardır süregelen geleneği bozmadı: İran ile ABD arasındaki kritik nükleer görüşmelere ev sahipliği yapmaya devam ediyor

İran ile ABD arasında uzun süredir sekteye uğrayan nükleer müzakerelerde arabulucu rolünü üstlenen Umman, tarafları bir kez daha aynı masaya getirmeye hazırlanıyor.

26 Nisan’da başkent Maskat’ta düzenlenecek üçüncü tur görüşmelerle, Umman barış diplomasisinin bölgesel istikrar adına oynadığı belirleyici rolü bir kez daha gözler önüne serecek.

Umman Dışişleri Bakanlığının yazılı açıklamasında, İran ile ABD’nin “Tahran’ın nükleer silah üretme kapasitesinden tamamen vazgeçmesini ve barışçıl nükleer enerji hakkının korunmasını” hedefleyen kalıcı ve bağlayıcı bir anlaşmaya varmak üzere Maskat’ta tekrar bir araya geleceği bildirildi.

Açıklamada, “Görüşmelere ev sahipliği yapmak, Umman’ın barışçıl çözüm yollarını önceleyen diplomatik vizyonunun bir parçasıdır” denildi.

Barış diplomasisinin kritik durağı: Maskat

İran ile ABD arasındaki dolaylı müzakerelerin ilk turu 12 Nisan’da Maskat’ta gerçekleştirilmiş, bu sürecin ardından ikinci tur 19 Nisan’da İtalya’nın başkenti Roma’da yapılmıştı.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi, Roma’daki görüşmeler sonrası yaptığı açıklamada, taraflar arasında “bir dizi ilke ve hedef konusunda daha iyi bir anlayışa varıldığını” belirterek müzakerelerin olumlu seyrettiğini ifade etti.

Erakçi, 23 Nisan’da yine Maskat’ta uzmanlar düzeyinde teknik görüşmelerin yapılacağını, 26 Nisan’da ise üçüncü tur müzakereler için heyetlerin bir kez daha Umman’da buluşacağını duyurdu.

İran: Görüşmeler yapıcı ilerliyor, Umman yapıcı bir zemin sunuyor

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi de Roma’daki görüşmeleri “yapıcı” olarak nitelendirerek, “İki taraf, teknik düzeyde birkaç gün içinde yeniden görüşecek ve ardından 26 Nisan’da bakanlık düzeyinde tekrar bir araya gelecektir” dedi.

İran tarafı ayrıca, müzakerelerde Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın (UAEA) da rol oynayabileceğini vurgularken, şu an için sürecin bu aşamaya ulaşmadığını belirtti. Bakan Erakçi, “Ajans bu sürecin bir parçası olacak ama henüz doğrudan müdahil olmalarını gerektirecek bir aşamada değiliz” açıklamasında bulundu.

İki ülke arasındaki mevcut diplomatik hareketlilik, ABD Başkanı Donald Trump’ın geçen ay İran lideri Ayetullah Ali Hamaney’e gönderdiği mektupla yeniden başlamıştı. Bu çağrıya İran, Umman üzerinden yanıt vererek sürecin fitilini ateşlemişti. Söz konusu mektup trafiğinin ardından ilk dolaylı görüşmeler 12 Nisan’da Maskat’ta gerçekleştirilmişti.

Umman: Tarafsızlık ve diyalog ekseninde çözüm arayışı

Umman, tarafsız ve sessiz diplomasisiyle bölgesel krizlerde diyalog kanallarını açık tutan ender ülkeler arasında yer alıyor.

İran ile ABD arasındaki mevcut nükleer müzakerelerde de benzer bir rol üstlenen Maskat yönetimi, anlaşmaya zemin hazırlamak için teknik ve diplomatik düzeyde tüm taraflarla temasını sürdürüyor. Yapılacak üçüncü tur görüşmelerin başarılı geçmesi halinde, müzakere sürecinin daha geniş bir çerçeveye taşınması ve UAEA’nın da sürece dâhil edilmesi bekleniyor.

Tarafların Maskat’ta atacağı bir sonraki adım, yalnızca nükleer meseleleri değil, aynı zamanda Körfez’deki genel güvenlik dengesini de etkileme potansiyeli taşıyor.

Neden Umman?

Umman, son yıllarda İran ile Batı arasındaki kritik krizlerde defalarca arabuluculuk görevini üstlendi. Körfez bölgesindeki ülkeler arasında tarafsız ve itidalli diplomasi yürütmesiyle öne çıkan Umman, özellikle İran-ABD hattındaki diyaloglarda güvenilir bir aracı olarak öne çıkıyor.

2013 yılında İran ile ABD arasında başlayan gizli nükleer görüşmelerin ev sahibi Umman’dı. O dönem İran’ın nükleer programı nedeniyle artan uluslararası baskılar, Batı ile Tahran arasındaki ilişkileri kopma noktasına getirmişti.

Maskat yönetimi, bu kriz döneminde sessizce tarafları bir araya getirerek 2015’te imzalanacak Kapsamlı Ortak Eylem Planı’nın (JCPOA) zeminini hazırladı. ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ile İranlı yetkililer arasında ilk doğrudan temaslar yine Maskat’ta gerçekleşti.

2011 yılında İran’da tutuklanan üç Amerikalı gezginin serbest bırakılmasında da Umman önemli bir rol oynadı. Casusluk suçlamasıyla yargılanan Amerikalıların durumu, ABD ile İran arasında yeni bir krize dönüşmek üzereyken, Umman devreye girerek diplomatik çözüm arayışına öncülük etti. Yoğun temaslar sonucunda tutukluların serbest bırakılması sağlandı.

Yemen krizinde ise Umman, bölgesel tansiyonun yükselmesine rağmen İran’la iletişim kanallarını açık tutan tek Körfez ülkesi oldu. İran’ın Husilere verdiği destek nedeniyle Batı ve Arap ülkeleriyle ilişkileri gerginleşirken, Umman hem Batılı aktörlerle hem de Tahran yönetimiyle diyaloğunu korudu. Bu sayede Yemen’deki insani krizin çözümüne dair zaman zaman doğrudan veya dolaylı müzakerelere ev sahipliği yaptı.

Umman’ın bu arabuluculuk rolünü istikrarlı şekilde sürdürebilmesinin temelinde tarafsız dış politikası yatıyor. Suudi Arabistan veya Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkeler İran karşıtı sert tutumlar sergilerken, Umman daha temkinli ve dengeli bir pozisyon aldı. Bu tutumu sayesinde hem Batılı başkentlerde hem de Tahran’da güvenilir bir aktör olarak kabul ediliyor.

Ayrıca Maskat yönetimi, gizli diplomasiyi başarıyla yönetmesiyle de biliniyor. Kamuoyundan uzak yürütülen sessiz görüşmeler, taraflar açısından hem iç politika baskısından uzak hareket etme şansı yaratıyor hem de uzlaşı için daha esnek zemin sunuyor. Bu özellikler, Umman’ı İran ve ABD arasındaki müzakerelerde doğal bir kolaylaştırıcı haline getiriyor.

Kaynak: AA

Yorum yaz Yorum yaz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Önceki Haber

ABD ile İran Roma'da görüştü: Nükleer anlaşma için yeni adım

Sonraki Haber

Cemil Emre Yavaş'tan deprem tahmini uygulaması: Yapay zeka ile deprem tahmin mümkün mü?