İngiltere’nin F-35 filosunda kritik açıklar ve artan maliyetler uyarısı
Birleşik Krallık Parlamentosu Kamu Hesapları Komitesi’nin yeni raporu, ülkenin en gelişmiş savaş uçağı F-35 programının gecikmeler, maliyet artışları ve yönetim zafiyetleriyle sarsıldığını ortaya koydu.

İngiltere'nin F-35 Lightning II savaş uçakları, ülkenin bugüne kadar sahip olduğu en gelişmiş hava gücü unsurları arasında yer alıyor. Ancak Parlamento’ya bağlı Kamu Hesapları Komitesi’nin (Public Accounts Committee – PAC) yayımladığı yeni rapor, programın ciddi sorunlarla karşı karşıya olduğunu gösteriyor.
Raporda özellikle, F-35 filosunun operasyonel kabiliyet eksiklikleri, mühendis ve pilot açığı, maliyet artışları ve planlama hataları vurgulanıyor. Bakanlık şimdiye kadarki en iyi jet uçağını tedarik etmiş olsa da F-35 programının önemli kabiliyet boşlukları ve personel sıkıntılarıyla gölgelendiğini belirtiyor.

En dikkat çekici eksikliklerden biri, uçakların güvenli mesafeden kara hedeflerini vurabilecek bir uzak menzil taarruz silahının henüz bulunmaması. Bu silahın, yani Spear 3 füzesinin hizmete girmesi “2030’ların başından önce mümkün görünmüyor.” Gecikmelerin nedeni, hem tedarik zinciri aksaklıkları hem de küresel F-35 yazılım sistemindeki sorunlar olarak gösteriliyor.
Komite ayrıca mühendis, siber güvenlik uzmanı, pilot ve uçuş eğitmeni gibi kritik personel alanlarında “ciddi eksiklikler” bulunduğuna dikkat çekti. 2025 itibarıyla, RAF Marham Üssü’nde bulunan 16 uçuş eğitmeni kadrosundan yalnızca 5’inin dolu olduğu belirtildi.
Rapora göre bu eksikliğin giderilmesi yıllar alacak. Ayrıca RAF Marham’daki yetersiz lojman koşullarının personel tutumunu daha da zorlaştırdığı, 2034 yılına kadar planlanan yeni konut projelerinin aşırı iyimser olduğu ifade edildi.

Parlamenterler, Savunma Bakanlığı’nın (MoD) bu yıl içinde F-35 filosu için “Tam Operasyonel Kabiliyet (Full Operating Capability)” ilan etme planını da eleştiriyor. Komite, bu kararın “nesnel kriterlerden ziyade öznel bir değerlendirmeye” dayandığını ve şu anda Hint-Pasifik görev grubuna verilen geçici ABD desteğine bağımlı olduğunu belirtiyor. Görev gücü üsse döndüğünde uçakların görev kullanılabilirliğinde düşüş yaşanacağı öngörülüyor.
Finansal şeffaflık konusu da raporda önemli yer tutuyor. Komiteye göre Savunma Bakanlığı, programın “gerçekçi bir ömür boyu maliyet analizini” uzun süre yapamadı. Ulusal Denetim Ofisi’nin (NAO) müdahalesiyle birlikte Bakanlık, toplam maliyet tahminini 18 milyar sterlinden 57 milyar sterline çıkarmak zorunda kaldı. Ancak bu rakama, “personel, yakıt ve altyapı gibi ekipman dışı giderler” dâhil edilmedi. NAO’nun hesaplamalarına göre, gerçek toplam maliyet 71 milyar sterline kadar ulaşıyor.

Komite ayrıca Haziran 2025’te alınan, 12 adet F-35A (kara konuşlu, nükleer silah taşıma kapasitesine sahip) ve 15 adet F-35B (kısa kalkış/dikey iniş versiyonu) satın alma kararını da sorguladı. Raporda, Savunma Bakanlığı’nın bu yeni nükleer rol için gerekli eğitim, sertifikasyon ve altyapı maliyetlerine ilişkin hiçbir tahminde bulunmadığı vurgulandı.
Raporun sonunda Komite şu önerilere yer verdi:
- Tam Operasyonel Kabiliyet tanımı daha nesnel ve sağlam ölçütlere dayandırılmalı.
- RAF Marham’daki konut ve yaşam koşullarına öncelikli yatırım yapılmalı.
- Spear 3 havadan fırlatılan seyir füzesi hizmete girene kadar alternatif bir uzak menzil taarruz yeteneği geliştirilmesi planlanmalı.
F-35 programının uzun vadeli bütçe planlamasında, personel, altyapı, yakıt ve destek maliyetleri dahil tüm gider kalemleri şeffaf biçimde yer almalı.
Henüz yorum yapılmamış.














