Karanlık Aydınlık

IDEF 2025’te TÜBİTAK’tan 8 Stratejik Anlaşma

IDEF 2025’te Gökçe-83 güdüm kitleri ve TF-2000 muhrip projesiyle savunmada menzil ve hava savunma kapasitesi artırılıyor.

Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı (IDEF 2025), savunma ve güvenlik teknolojilerinde Türkiye’nin geldiği noktayı bir kez daha gözler önüne serdi. İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenen fuar kapsamında TÜBİTAK, Türkiye’nin önde gelen savunma şirketleriyle 8 stratejik anlaşmaya imza attı. İmza törenine Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır da katılarak, savunma sanayisinin Ar-Ge kapasitesinin artırılması ve teknolojik bağımsızlık yolunda atılan bu adımların önemini vurguladı.

Gökçe-83 Güdüm Kitlerinde Menzil İki Katına Çıkıyor

IDEF 2025’te imzalanan önemli anlaşmalardan biri, TÜBİTAK Savunma Sanayii Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü (SAGE) ile ASFAT arasında gerçekleştirildi. Anlaşma kapsamında, Gökçe-83 güdüm kitlerinin üretimi ve geliştirilmesi hedefleniyor.

Gökçe-83 güdüm kiti, klasik MK-83 uçak bombalarını akıllı mühimmat haline getiren bir sistem olarak biliniyor. Bu kit sayesinde bomba, hedefe daha yüksek hassasiyetle yönlendirilebiliyor ve etkili menzil önemli ölçüde artıyor. Yeni anlaşmayla birlikte, SİHA’larda kullanılan Gökçe-83 kitlerinin menzili 10 kilometreden 20 kilometreye, savaş uçaklarındaki menzili ise 25 kilometreden 40 kilometreye çıkarılacak.

Bu gelişme, özellikle düşük riskli hava operasyonları açısından büyük önem taşıyor. Pilotlar veya SİHA operatörleri, hedefe daha uzaktan atış yapabilecek, bu da hem güvenliği artıracak hem de operasyon kabiliyetini güçlendirecek.

Türk Silahlı Kuvvetleri İçin Yerli Bulut Sistemi

İlk imzalar, TÜBİTAK Bilişim ve Bilgi Güvenliği İleri Teknolojiler Araştırma Merkezi (BİLGEM) ve HAVELSAN arasında gerçekleşti. Taraflar arasında imzalanan anlaşmalar, “TSK Bulut Bilişim Sistemi Projesi Faz-1 Safir Bulut Entegrasyonu ve Çoklu Bulut Platformu Geliştirme Sözleşmesi”, “Teknik Destek Hizmet Alımı”, “Ethernet Kripto Cihazlarının Geliştirilmesi (EKC-100G)” ve “Liman (MYS) Ürünü Tanıtım ve Pazarlama” alanlarını kapsıyor.

TÜBİTAK BİLGEM Başkanı Doç. Dr. Ali Görçin, Türk Silahlı Kuvvetlerinin ihtiyaç duyduğu bulut altyapısının tamamen yerli teknoloji ile geliştirileceğini belirterek, “Safir bulut ürünümüzü HAVELSAN’ın proje yönetimiyle entegre ederek TSK’nın dijital dönüşümünü hızlandıracağız. Bu sistem, güvenli veri yönetiminden kritik operasyon planlamasına kadar pek çok alanda kullanılacak.” dedi.

Görçin ayrıca, yerli kripto cihazları ve yeni nesil açık kaynak yazılımlar üzerinde de çalıştıklarını vurguladı. “Tablet şeklinde geliştirdiğimiz yeni kripto cihazı, sahadaki askerlerimize hem hız hem de güvenlik sağlayacak. Pardus’un yeni LLM tabanlı işletim sistemi ise 2026’da devreye girecek ve hem kamuda hem de özel sektörde yaygın kullanım bulacak.” ifadelerini kullandı.

Uzay ve İleri Malzeme Teknolojilerinde Güç Birliği

TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM) ve HAVELSAN arasında imzalanan “Savunma, Uzay Malzeme ve İklim Değişikliği Alanlarında Yeni Nesil Teknolojilere Yönelik Ortak AR-GE ve Ticarileşme Protokolü” ise fuarın dikkat çeken diğer bir anlaşması oldu.

MAM Başkan Yardımcısı Ersin Üresin, “HAVELSAN ile uzay kalifiye güneş panelleri, yüksek sıcaklığa dayanıklı türbin kanatları, biosensör teknolojileri ve kimyasal ajan tespit sistemleri üzerine Ar-Ge projeleri yürüteceğiz. Bu projeler, özellikle milli uzay programımız ve çevresel güvenlik alanında kritik bir rol oynayacak.” diye konuştu.

TF-2000 Muhribi: Donanmada Yeni Dönem

Aynı törende TÜBİTAK BİLGEM ve ASFAT arasında “TF-2000 Hava Savunma Harbi Muhribi (HSHM) Projesi” mutabakat protokolü imzalandı. Bu proje ile deniz savunmasında Türkiye’nin yerli ve milli imkanlarını daha da güçlendirecek yeni sistemlerin entegrasyonu sağlanacak.

TF-2000 muhribi, Türk Deniz Kuvvetlerinin uzun menzilli hava savunma kapasitesini güçlendirmek amacıyla geliştirilen modern bir savaş gemisi. Bu proje kapsamında, gemiye entegre edilecek radar ve elektronik sistemlerin yerli ve milli teknolojilerle desteklenmesi hedefleniyor. TF-2000’in, aynı anda birden fazla hava hedefini tespit ve takip edebilmesi, gelişmiş füze savunma sistemleriyle donatılması ve elektronik harp yetenekleriyle Türkiye’nin denizlerdeki caydırıcılığını artırması bekleniyor.

TF-2000’in hayata geçmesiyle birlikte Türkiye, Akdeniz ve Karadeniz gibi kritik bölgelerde daha güçlü bir hava savunma şemsiyesi oluşturabilecek. Bu, donanmanın sadece savunma değil, uluslararası sularda etkin bir koruma ve gözetim kapasitesine ulaşması anlamına geliyor.

Savunma Sanayisi İçin Nitelikli İnsan Kaynağı

İmza töreninin son anlaşması, TÜBİTAK, SAHA İstanbul ve ODTÜ arasında yapıldı. “SAHA MBA – ODTÜ Yüksek Lisans Niyet Protokolü” ile savunma sanayisinde yönetici adaylarının daha donanımlı yetişmesi hedefleniyor. Protokol, hem Ar-Ge yöneticilerinin hem de mühendislerin akademik ve sektörel bilgi birikimlerini artıracak.

IDEF 2025’te imzalanan bu 8 anlaşma, Türkiye’nin savunma ve teknoloji vizyonunu bir üst seviyeye taşımayı hedefliyor. Yerli ve milli çözümlerle hem kara hem deniz hem de hava platformlarında teknolojik üstünlüğün sağlanması amaçlanırken, uzay teknolojilerinden açık kaynak yazılımlarına kadar geniş bir yelpazede projeler hayata geçirilecek.

Kaynak: AA

Yorum yaz Yorum yaz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki Haber

KALEKALIP'tan Jandarma’ya 10.000 KCR556 Piyade Tüfeği tedariki

Sonraki Haber

Güneydoğu Asya’da yeni kriz: Tayland ve Kamboçya savaşı