Exocet, Fransız savunma sanayisinin dünya çapında en bilinen ürünlerinden biridir. Gemisavar (anti-ship) füzesi kategorisinde yer alan bu sistem, özellikle 1982 Falkland Savaşı’nda kazandığı ünle adını askeri tarih literatürüne yazdırdı.

Bu füze, Fransa’nın savunma sanayisini yeniden inşa ettiği bir dönemin ürünü olarak doğdu ve zamanla çok sayıda ülkenin envanterine girerek küresel bir marka haline geldi.
Fransa’nın beklentileri, Exocet sürecini başlattı
Küresel çapta 1950’li yıllar itibariyle deniz kuvvetlerinin giderek daha gelişmiş silahlara ihtiyaç duyduğu bir dönemdi. Özellikle uçak gemileri, destroyerler ve fırkateynler gibi büyük platformlar; hava savunma sistemleriyle donatılmış olsalar da, bu platformları tehdit edebilecek uygun menzilli ve etkili bir füze eksikliği dikkat çekiyordu.

Fransa, NATO içinde yer almasına rağmen savunma sanayisinde bağımsızlık politikasını benimseyen bir ülkeydi. Fransa tarihinin önemli liderlerinden olan De Gaulle dönemiyle birlikte başlatılan bu strateji, Fransız savunma şirketlerinin özgün sistemler geliştirmesine olanak sağladı. Bu çerçevede Aérospatiale firması (bugünkü MBDA’nın öncülü), Fransız Donanması’nın ihtiyacı doğrultusunda yeni bir gemisavar füze projesi üzerinde çalışmaya başladı.
Füzenin adı, Uçan balık anlamına gelen Latince exocoetus kelimesinden türetilmiştir.
Prototipten seri üretime: Exocet’in doğuşu
Exocet’in geliştirilme süreci 1967 yılında başladı. Aérospatiale mühendisleri, füzeyi “fire-and-forget” yani fırlatıldıktan sonra hedefe kendi başına ulaşan bir sistem olarak tasarladı. O dönemin şartları dikkate alındığında bu oldukça ileri görüşlü bir yaklaşımdı. Füze, radar güdümlü olacak, deniz yüzeyine yakın uçacak (sea-skimming) ve düşman gemisinin savunma sistemlerini aşarak savaş başlığını hedefe ulaştıracaktı.

İlk prototip MM38 modeli 1972’de hazır hale geldi ve 1975 yılında Fransız Donanması’na teslim edildi. Bu model yalnızca gemilerden fırlatılabiliyordu ve 42 kilometre menzile sahipti. Bu menzil, o dönem için yeterli sayılıyordu çünkü deniz muharebeleri genellikle görsel temas mesafesinde gerçekleşiyordu. Exocet’in en büyük avantajı, radar izinin küçük olması ve hedefe çok yakın irtifadan yaklaşabilmesiydi.
Exocet varyantları ve özellikleri
İlk MM38 modelinin ardından, Fransa Exocet’i yalnızca gemilere değil, diğer platformlara da entegre etmek üzere çalışmalara başladı. Böylece füzenin çok sayıda varyantı geliştirildi:
- AM39: 1979’da tanıtılan bu versiyon, uçaklardan fırlatılabilen ilk Exocet modelidir. Dassault Super Étendard gibi Fransız uçaklarına entegre edildi. AM39, Exocet’in savaş tarihinde en çok ses getiren versiyonu oldu.
- SM39: Denizaltılardan atılmak üzere geliştirilen bu versiyon, bir kapsül içinde torpido kovanından atılıyor, su yüzeyine çıktıktan sonra kapsülden ayrılıyor ve hedefine yöneliyor.
- MM40: Gemiler için geliştirilen bu yeni nesil versiyon, daha uzun menzile ve daha gelişmiş elektronik sistemlere sahip. İlk kez 1981’de kullanıma girdi. MM40 Block 3 versiyonu, menzilini 200 km’ye kadar çıkardı ve GPS destekli güdüm sistemiyle donatıldı. Günümüzdeki en günce varyantın MM40 Blok 3c olduğu biliniyor. Thales tarafından geliştirilen füzeye dijital bir Radyo Frekansı (RF) arayıcı entegre eder. Blok 3c varyantı, gelişmiş dalga formlarının kullanımı temelinde, parazit sistemlerine karşı daha dirençli olarak tanımlanmaktadır ve yüzey gemilerini tanıyabilir.
Varyant | Geliştirildiği yıl | Platform | Menzil | Öne çıkan özellikler |
---|---|---|---|---|
MM38 | 1975 | Gemi | ~42 km | İlk gemi konuşlu versiyon; aktif radar güdümlü |
AM39 | 1979 | Hava | ~70–80 km | Uçak ve helikopterlerden fırlatılabiliyor; hareketli hedeflere etkili |
MM40 Block I | 1981 | Gemi | ~70 km | Artırılmış menzil; yeni gemilere entegrasyon |
SM39 | 1984 | Denizaltı | ~50 km (tahmini) | Torpido tüpünden atılıyor; denizaltılara özel tasarım |
MM40 Block II | 1993 | Gemi | ~72–80 km | Geliştirilmiş karşı tedbir direnci; daha hassas güdüm |
MM40 Block III | 2008 | Gemi/Kıyı | >180 km | GPS güdüm, kara hedeflerine taarruz kabiliyeti |
Günümüzdeki en modern varyant olan MM40 Block IIIc özellikleri de şu şekildedir;
Exocet dünya silah pazarında
Exocet, Fransa’nın en çok ihraç ettiği silah sistemlerinden biri haline geldi. 1980’li ve 1990’lı yıllarda, Mısır, Hindistan, Yunanistan, Suudi Arabistan, Brezilya, Arjantin gibi ülkeler bu füzeyi envanterlerine kattı. Fransa, bu sistemi satarken teknik destek ve bakım hizmetlerini de birlikte sunarak, uzun vadeli kullanıcı ilişkileri kurdu.

Üretim süreci boyunca Exocet’in elektronik sistemleri sürekli olarak geliştirildi. Özellikle radar karşı tedbirlerine karşı direnç artırıldı. MM40 Block 3c gibi son modeller, hem kara hem deniz hedeflerine karşı kullanılabilir hale getirildi. Bu sayede Exocet, sadece bir gemisavar değil, çok amaçlı bir seyir füzesi karakterine kavuştu.
Exocet’in savaş sahnesine çıkışı
Falkland Savaşı (1982)
Exocet’in küresel tanınırlığını kazanması, 1982 yılında gerçekleşen Falkland Savaşı ile oldu. Arjantin, İngiltere ile yaşadığı ada krizi sırasında Fransa’dan aldığı beş adet AM39 Exocet füzesini kullanıma soktu.

Arjantin Hava Kuvvetleri’ne ait Dassault Super Étendard uçakları, bu füzeleri kullanarak İngiliz Donanması’na ait HMS Sheffield destroyerini vurdu. Gemi kısa süre sonra yanarak battı. Aynı şekilde Atlantic Conveyor adlı ikmal gemisi de Exocet’le vurularak batırıldı.

Bu olaylar, gemisavar füzelerin savaş alanındaki rolünü tüm dünyaya gösterdi. HMS Sheffield gibi modern radar sistemleriyle donatılmış bir geminin, alçaktan gelen küçük radar izli bir füze tarafından vurulması, batı dünyasında şok etkisi yarattı. Bu olaydan sonra Exocet siparişleri büyük bir hızla arttı.
İran-Irak Savaşı (1980–1988)
Irak, İran’ın petrol ihracatını engellemek amacıyla Basra Körfezi’nde petrol tankerlerini hedef aldı. Fransız yapımı Mirage F1 uçaklarından ateşlenen AM39 Exocet füzeleriyle çeşitli sivil tankerler ve ticari gemiler vuruldu.

Özellikle 1984-1988 yılları arasında çok sayıda sivil gemi ve tanker, Irak tarafından Exocet füzeleriyle hedef alındı. Bu saldırıların çoğu, İran limanlarından petrol taşıyan veya İran’la ticaret yapan gemilere yönelikti. Exocet’in radar güdümlü olması nedeniyle genellikle gemilerin metal gövdelerine kilitleniyor, bu da isabet oranını oldukça yükseltiyordu.

Bu saldırılar, daha sonra “Tanker Savaşı” olarak adlandırılacak dönemi başlattı. Exocet, bu süreçte İran’ın Körfez’deki faaliyetlerini sınırlamada etkili oldu.
Saldırıların içinde öne çıkan iki önemli vaka da oldu. Bunlardan birincisi; 1984 yılında Kuwait al-Ahmadi tankerinin vurulmasıydı. Tanker, Basra Körfezi’nde Irak tarafından fırlatılan bir Exocet füzesiyle vuruldu. Bu saldırı, uluslararası kamuoyunda büyük yankı uyandırdı.

Saldırılardan diğeri 1987 yılında ABD’ye ait USS Stark fırkateyninin, Irak tarafından yanlışlıkla ateşlenen iki Exocet füzesiyle vurulmasıydı. Bu olayda 37 Amerikan denizcisi hayatını kaybetti. Olay, Irak’ın savaşta ABD’yi kendi tarafına çekme çabalarının ters teptiği bir örnek olarak tarihe geçti. Saddam rejiminin sonunu getiren sürecin başlangıcı oldu.
Körfez Savaşı (1991)
Körfez Savaşı, Irak’ın 2 Ağustos 1990’da Kuveyt’i işgal etmesiyle başlayan ve 1991 yılında ABD öncülüğündeki Koalisyon güçlerinin operasyonlarıyla genişleyen büyük ölçekli bir çatışmaydı. Savaş, yüksek teknolojiyle yürütülen modern savaşların ilk örneklerinden biri olarak kabul edilir. Bu süreçte Irak’ın elindeki Fransız yapımı Exocet füzeleri, Koalisyon deniz unsurlarına yönelik ciddi bir tehdit oluşturdu.

Koalisyon gemileri yüksek alarm seviyesine geçti. Özellikle ABD Donanması, Exocet tehdidine karşı destroyer ve kruvazörlerine yönelik savunma sistemlerini aktif hale getirdi.

Bu yoğun önlemler sayesinde Körfez Savaşı boyunca Exocet ile doğrudan bir gemi kaybı yaşanmadı, ancak Irak’ın bu füzeleri bir tehdit unsuru olarak kullanmaya çalışması, savaşın deniz boyutunda stratejik etkiler doğurdu. Koalisyon deniz unsurları, hava savunma konseptini Exocet tehdidine göre şekillendirdi.
Yemen İç Savaşı (2015–günümüz)
Yemen’deki iç savaş sırasında bazı deniz unsurlarına yönelik gemisavar füze saldırıları gerçekleşti. 2016 yılında Suudi donanmasına ait Al Madinah fırkateyni Kızıldeniz açıklarında saldırıya uğradı.

Resmî olarak saldırıyı gerçekleştiren sistem Exocet olarak doğrulanmasa da uzmanlar, eski Yemen envanterinde Exocet bulunduğunu ve bu sistemin modifiye edilerek kullanılmış olabileceğini değerlendiriyor.
İsrail-Lübnan Çatışmaları
Bu bölgedeki çatışmalarda Exocet füzelerinin Hizbullah gibi örgütlerin eline geçtiği ve İsrail donanmasına karşı kullanılabileceği yönünde iddialar ortaya atıldı. Ancak bu konuda doğrulanmış bir saldırı kaydı bulunmamaktadır.
Endüstriyel üretim ve entegrasyon süreci
Exocet’in üretimi, MBDA France tarafından yürütülüyor. Füzenin birçok bileşeni farklı alt yükleniciler tarafından üretiliyor. Örneğin, güdüm sistemleri MBDA bünyesindeki özel mühendislik ekipleri tarafından geliştirilirken; motor sistemleri Safran gibi firmaların katkısıyla entegre ediliyor. Fransa’da Bordeaux ve Toulouse yakınlarında bulunan tesisler, Exocet üretiminin ana merkezleri arasındadır.

Füzenin üretimi kadar önemli olan bir diğer süreç, entegre edilmesi gereken platformların (savaş gemisi, uçak, denizaltı) yazılım ve donanım altyapılarının buna uygun hale getirilmesidir. Her ülke kendi platformuna özel entegrasyon çalışmaları yapmakta ve MBDA bu süreci danışmanlık hizmetiyle desteklemektedir.
Modern çağda Exocet: hâlâ güçlü, hâlâ geçerli
Bugün Exocet, 40’tan fazla ülkenin envanterinde yer alıyor. Her ne kadar Amerikan Harpoon veya Norveç yapımı NSM gibi rakipleri olsa da, Exocet’in uzun yıllar boyunca elde ettiği tecrübe ve kanıtlanmış etkinliği, onu hâlâ geçerli bir tehdit unsuru haline getiriyor.

MM40 Block 3’ün ardından geliştirilen Block 3c versiyonu, karıştırmalara karşı daha dirençli radar güdümü ve terminal aşamada daha akıllı hedef seçimi gibi yenilikler sunuyor.

Fransa, bu sistem sayesinde hem savunma hem de dış politika alanında önemli bir güç çarpanı elde etti. Exocet, sadece bir füze değil; aynı zamanda Fransız mühendisliğinin, dış politikasının ve stratejik bağımsızlığının somut bir örneği olarak tarih sahnesindeki yerini koruyor.
MM40 Block 3c teknik özellikler tablosu
Özellik | Bilgi |
---|---|
Geliştirme yılı | 2019–2020 (yaklaşık) |
Üretici | MBDA (Fransa) |
Kullanıcı platformlar | Gemi, kıyı konuşlu rampalar (karadan-denize atış kabiliyeti mevcut) |
Uzunluk | Yaklaşık 5.8 metre |
Çap | ~350 mm |
Ağırlık | ~780 kg (tahmini, harp başlığı dahil) |
Harp başlığı | 165–200 kg yüksek infilaklı (HE) zırh delici tip |
Menzil | >200 km (resmî olarak açıklanmadı; Block III’e kıyasla artırılmış) |
Azami hız | Yüksek subsonik (~Mach 0.9) |
Uçuş profili | Deniz yüzeyine çok yakın (“sea skimming”) |
Güdüm sistemi | INS + GPS ara safha, gelişmiş aktif radar terminal güdümü |
Terminal kabiliyetleri | Geliştirilmiş hedef tanıma, seçici vuruş yeteneği, karıştırmaya dirençli |
Karşı tedbirlere karşı dayanıklılık | Artırılmış ECCM (Elektronik karşı önlem karşıtı) kapasitesi |
Hedef tipi | Suüstü savaş gemileri, yüksek değerli deniz hedefleri, sınırlı kara hedefleri |
Türkiye’nin Exocet füzesi tedariki ve kullanımı
Türkiye, 1990’ların başından itibaren Exocet sistemini envanterine katmaya başladı. Bu süreç, donanmanın modernizasyon programları kapsamında yapılan çeşitli gemi modernizasyonları ve yeni platform alımlarıyla paralel yürütüldü.

Türk Donanması, MM38 (ilk nesil) ve MM40 (daha gelişmiş menzilli ve yönlendirme sistemine sahip) versiyonlarını çeşitli platformlara entegre etti. Bunun dışında Burak sınıfı korvetler (Fransız D’Estienne d’Orves sınıfı) Hâlihazırda MM38 Exocet sistemleriyle donatılmış olarak teslim edildiler. Eski nesil Kartal sınıfı hücumbotlarda da bir süre bu füzeler entegre edildi.
Türk donanması, denizaltı projelerinde Exocet’e yer vermedi. Bunun yerine Harpoon gibi farklı NATO sistemlerini tercih etti ve sonrasında Atmaca gibi yerli füzeler üzerinde yoğunlaştı.
Günümüzde Exocet’in yerini Atmaca aldı
2020’li yıllara gelindiğinde Türkiye, yerli ve milli silah sistemlerine yönelme stratejisi kapsamında, yabancı menşeli sistemleri kademeli olarak değiştirme kararı aldı.
ROKETSAN tarafından geliştirilen Atmaca füzesi, Exocet’in yerini alacak şekilde planlandı. Atmaca, hem MM40 Exocet hem de Harpoon gibi sistemlerle eşdeğer kabiliyetlere sahip olup, daha uzun menzile ve daha gelişmiş hedefleme sistemlerine sahiptir.

Dolayısıyla Türkiye, Exocet kullanan ülkeler arasında yer almaya devam etse de envanterdeki Exocet füzelerinin çoğu ya emekli edilmekte ya da yerli sistemlerle değiştiriliyor.
Yunanistan, Türk donanması karşısında Exocet füzesinde ısrarcı
Fransa ile yakın ilişki içinde olan Yunanistan, Exocet füzelerini uzun yıllardır kullanan ülkelerden biridir.
Özellikle 1980’li yıllardan itibaren Fransa ile savunma alanında geliştirdiği ilişkiler kapsamında MM38, MM40 ve daha sonra MM40 Block II/III gibi varyantları tedarik etti. Bu füzeler, Yunan Donanması’nın modern güdümlü mermi kapasitesinin temel taşlarından biri hâline geldi.

Envanterindeki La Combattante IIIb sınıfı hücumbotlar, Super Vita sınıfı (Roussen sınıfı) modern hücumbotlar ve MEKO 200HN sınıfı fırkateynler MM40 Exocet füzeleriyle donatıldı ve Ege Denizi’nde caydırıcılık için kritik önemde konumlandırıldı.

Günümüzde Yunanistan, Exocet sistemlerini aktif olarak kullanmaya devam ediyor. Özellikle MM40 Block III versiyonlarıyla hem daha uzun menzil hem de kara hedeflerine karşı etkinlik sağlandı.
Fransız yapımı sistemler, Atina’nın deniz gücünde temel bir rol oynamaya devam ediyor. Son olarak 16 adet Exocet tedariki için anlaşma sağlandı.