Varşova Paktının dağılması akabinde sosyalist rejimin çöktüğü Bulgaristan, sancılı yıllar geçirmeye başladı. Haliyle ülkenin silahlı kuvvetleri de bundan nasibini fazlasıyla aldı.
Sovyet mirası savaş araçları ile uzun yıllar boyunca envanterini aktif tutmaya çalışan ülke, uzun yıllar sonra kısıtlı imkânlar çerçevesinde adımlar atmaya başladı.

Bu bağlamda Bulgar Hava Kuvvetleri, hava savunma kabiliyetlerini modernize etme yolunda önemli bir aşamayı geçti. ABD üretimi ilk F-16 Block 70 savaş uçağı, 3 Nisan 2025 tarihinde Graf Ignatievo Hava Üssü’ne iniş yaptı.

Söz konusu iniş, Bulgaristan’ın NATO standartlarına tam uyum sağlama ve eski Sovyet yapımı savaş uçaklarına olan bağımlılığını sona erdirme sürecinde kritik bir aşamayı temsil ediyor.
Bulgar Hava Kuvvetleri için MiG-29 ve Su-25 dönemi sona eriyor
Bulgar Hava Kuvvetleri, yıllardır Sovyet yapımı savaş uçaklarıyla operasyonlarını sürdürüyor. Ancak bu uçaklar artık modern savaş ortamında yeterli performansı sunamıyor ve ciddi lojistik sorunlarla karşı karşıya kalıyordu.

Bulgaristan’ın ana avcı filosunu oluşturan MiG-29’lar, 1980’lerde hizmete giren ve o dönem için oldukça gelişmiş kabul edilen dördüncü nesil savaş uçaklarıydı. Yıllar içerisinde bu uçaklar, Batı menşeli modern avcı uçaklarının gerisinde kaldı. Özellikle radar ve aviyonik sistemleri, modern hava muharebelerinde yetersizliğin sembolü gibiydi.
Bununla birlikte MiG-29’ların bakım ve yedek parça tedariki de büyük bir problem hâline gelmiş durumdaydı. Bulgaristan’ın Rusya ile askeri iş birliğini azaltma kararı, bu uçakların bakım sürecini daha da karmaşık hâle getirmişti. Yedek parçaların temininde yaşanan zorluklar nedeniyle uçakların operasyonel hazırlık oranı giderek düştü.

Bulgaristan’ın yakın hava desteği görevleri için kullandığı Su-25 filosu da benzer sorunlarla karşı karşıya kaldı. Su-25K Frogfoot modeli, düşük irtifa saldırı görevlerinde etkili olmasına rağmen, modern savunma sistemlerine karşı savunmasız hâle geldi.
Yetersiz aviyonik sistemler, sınırlı mühimmat entegrasyonu ve artan bakım maliyetleri nedeniyle Su-25’lerin operasyonel ömrü Bulgaristan için doldu. Şu anda Bulgaristan envanterinde beş adet Su-25K ve bir adet Su-25UBK eğitim versiyonu bulunuyor ama bu uçakların da önümüzdeki yıllarda tamamen hizmet dışı bırakılması bekleniyor.

Depoda bekleyen MiG-21bis Fishbed ve MiG-21UM Mongol B uçakları ise yıllardır aktif operasyonlara katılmıyor. Soğuk Savaş döneminin efsanevi jetleri arasında yer alsalar da günümüz muharebe koşullarında tamamen işlevsiz durumda olan uçaklar olarak biliniyor.
F-16 Block 70 ile yeni bir dönem başlıyor
Bulgaristan, F-16 Block 70 ile bu eskiyen Sovyet uçaklarını tamamen devre dışı bırakmayı ve hava kuvvetlerini NATO standartlarına uygun modern platformlarla donatmayı hedefleyerek kolları sıvamıştı.

Bulgaristan’ın envanterine giren F-16 Block 70, savaş havacılığında büyük bir sıçrama anlamına geliyor. Lockheed Martin tarafından üretilen bu gelişmiş varyant, modern aviyonik sistemler, gelişmiş hayatta kalma kabiliyeti ve çok amaçlı operasyon yetenekleri sunuyor.
F-16 Block 70 uçağı, Bulgar Hava Kuvvetleri için aynı anda birden fazla hava ve kara hedefini tespit edip angaje olma imkânı tanıyor. Bu sayede uçak, hem hava-hava hem de hava-yer görevlerinde üstünlük sağlayacak.
F-16 Block 70’teki üstün aviyonikler ve modern silahlar
F-16 Block 70’in en büyük avantajlarından biri, Northrop Grumman AN/APG-83 SABR (Scalable Agile Beam Radar) Ölçeklenebilir Çevik Işın Radarı olmasıdır.
Bu gelişmiş türdeki Aktif Elektronik Taramalı Dizi (AESA) radar, eski mekanik taramalı radarlarla kıyaslandığında çok daha hızlı hedef tespiti ve takibi yapabilir. Aynı anda birden fazla hava ve kara hedefini izleyebilir, düşük gözlemlenebilir (stealth) hedefleri daha erken tespit edebilir ve elektronik harp sistemlerine karşı daha yüksek direnç gösterir.

Daha uzun menzilli ve hassas füze yönlendirme kabiliyeti sayesinde hava üstünlüğü sağlamada kritik bir avantaj sunar. MiG-29’un eski N019 Topaz radarıyla kıyaslandığında, AN/APG-83, çok daha geniş bir kapsama alanı ve gelişmiş hedef takip yetenekleri sunarak F-16 Block 70’in modern savaş alanında üstünlük kurmasını sağlar.
Yüksek çözünürlüklü Center Pedestal Display (CPD) yani orta kaide ekranı sayesinde pilot; uçuş bilgilerini, radar verilerini ve silah sistemlerini tek bir ekranda görebilir. Eski nesil MiG-29’larda bulunan analog göstergelerle kıyaslandığında bu sistem, pilotun durumsal farkındalığını artırır ve tepki süresini hızlandırır.

Helmet-Mounted Cueing System (HMCS) yani kaska monteli nişangâh sistemi sayesinde pilot, yalnızca kafasını hedefe çevirerek füze sistemlerini yönlendirebilir. Gelişmiş görev bilgisayarı ise hedef tanımlama ve tehdit analizini çok daha hızlı bir şekilde gerçekleştirir.
NATO standartlarında Link-16 veri bağı entegrasyonu, F-16’nın diğer dost unsurlarla anlık bilgi paylaşmasını sağlayarak ortak operasyonlarda büyük bir avantaj sunar.

F-16 Block 70, geniş bir NATO uyumlu silah yelpazesini kullanabilme kapasitesine sahiptir. Hava-hava görevlerinde, AIM-120 AMRAAM füzesini kullanarak düşman hedeflerini daha uzak mesafelerden angaje edebilir. AIM-9X Sidewinder füzesi ise kask ile entegre çalışarak pilotun yalnızca bakış yönüyle hedefe kilitlenmesini sağlar.
Hava-yer görevlerinde ise JDAM (Joint Direct Attack Munition) ve Paveway lazer güdümlü bombalar, hassas vuruş yeteneği kazandırır. Özellikle AGM-88 HARM füzesi sayesinde düşman hava savunma sistemlerini baskı altına alarak, Bulgar Hava Kuvvetleri’nin elektronik harp kabiliyetlerini önemli ölçüde geliştirir.

F-16 Block 70’in dijital elektronik harp paketi, gelişmiş radar karıştırma, tehdit uyarı ve karşıt sistemleri içerir. Bu sistemler, MiG-29’un eski SPO-15 Beryoza radar uyarı alıcısına kıyasla çok daha gelişmiş özelliklere sahiptir.
Elektronik harp kabiliyeti, düşman radarlarını engelleyerek uçağın hayatta kalma şansını artırırken, sofistike tehdit analizi algoritmaları sayesinde pilotun karşı önlem alma süresini en aza indirir.

Yakıt kapasitesi ve operasyonel menzil açısından da F-16 Block 70 önemli avantajlar sunar. Conformal Fuel Tanks (CFT) adı verilen gövdeye entegre yakıt tankları sayesinde uçak, daha uzun süre havada kalabilir ve hava-hava ya da hava-yer görevlerini icra edebilir.
MiG-29’un sınırlı dâhili yakıt kapasitesi ve harici yakıt tanklarına bağımlılığı, uzun menzilli operasyonlarda dezavantaj oluştururken, F-16 Block 70’in bu sorunu çözdüğü görülmektedir.

F-16 Block 70; sahip olduğu üstün aviyonikler, radar sistemleri, modern silah entegrasyonu ve gelişmiş elektronik harp kabiliyetleriyle Bulgar Hava Kuvvetleri’ne çok daha güçlü bir savaş uçağı yeteneği kazandırıyor.

MiG-29’un eski nesil sistemleri, bakım zorlukları ve silah entegrasyonundaki sınırlamaları göz önüne alındığında, F-16 Block 70’in kritik bir dönüşüm olduğu söylenebilir.
F-16 Block 70’lerin satın alım süreci
Bulgaristan’ın F-16 Block 70 uçaklarını edinme süreci, uzun bir planlama ve pazarlık dönemini kapsıyor.
NATO’ya 2004 yılında katılan Bulgaristan, eski Sovyet yapımı MiG-29 ve Su-25 uçaklarının yerine modern bir sınıf av uçağı edinme ihtiyacını uzun süredir gündeminde tutuyordu.
Bu doğrultuda çeşitli alternatifler değerlendirildi ve ABD menşeili F-16 Block 70 modeli; operasyonel yetenekleri, NATO entegrasyonu ve uzun vadeli lojistik desteği nedeniyle tercih edildi.

Bulgaristan, 2019 yılında ABD ile 1,3 milyar dolarlık bir anlaşma imzalayarak ilk sekiz adet F-16 Block 70 uçağını satın alma sürecini resmileştirdi.
Bu anlaşma, Bulgar Hava Kuvvetleri için modernizasyon anlamında kritik bir adım oldu. Lockheed Martin tarafından üretilecek uçakların 2023 yılında teslim edilmesi planlanıyordu. Ancak dünya genelinde yaşanan COVID-19 pandemisi, tedarik zincirindeki aksaklıklar ve üretim sürecindeki gecikmeler nedeniyle teslimatlar ertelendi.

Bulgaristan, 2022 yılında ikinci bir anlaşma yaparak sekiz adet daha F-16 Block 70 sipariş etti. Bu ek siparişle birlikte toplamda 16 adet F-16 Block 70 Bulgaristan envanterine katılacak. Yeni nesil F-16’ların tamamının 2027 yılına kadar teslim edilmesi planlanıyor.
Bu süreçte, pilot ve yer destek ekipleri ABD’de yoğun bir eğitim programından geçiriliyor. Modern F-16’ları etkin bir şekilde kullanabilmek için Bulgar Hava Kuvvetleri personeli, yeni nesil aviyonikler, silah sistemleri ve operasyonel taktikler konusunda bilgilendiriliyor.

Son uçağın teslim edilmesiyle birlikte, Bulgar Hava Kuvvetleri tamamen Batı yapımı ve modernize edilmiş bir filoya sahip olacak. Bu durum, Bulgaristan’ın ulusal savunma kapasitesini artırdığı gibi, ülkenin uluslararası askeri iş birlikleri konusunda da daha aktif bir rol oynamasına olanak tanıyacak.
NATO’ya katkı ve bölgesel güvenlikteki rolü
Ukrayna’daki savaşın etkileri göz önünde bulundurulduğunda, Bulgaristan NATO müttefiklerine de daha fazla katkı sunması bekleniyor. Bugüne kadar Bulgar hava sahasının korunması için NATO müttefiklerinden almak zorunda kalan ülke, F-16 filosuyla öncelikle kendi hava sahasını koruma kapasitesini artıracak.

Başbakan Rosen Zhelyazkov, F-16’nın teslim töreninde yaptığı konuşmada, bu alımın sadece bir askeri ekipman tedariki olmadığını vurgulayarak, “Bu uçak, Bulgaristan’ın Amerika Birleşik Devletleri ile olan stratejik ortaklığının bir sembolüdür. Silahlı Kuvvetlerimiz için yeni bir vizyonun başlangıcıdır” dedi.
F-16 Block 70’in envantere girmesiyle birlikte Bulgaristan, sadece daha modern bir hava kuvvetine sahip olmakla kalmayacak, aynı zamanda NATO’nun entegre hava savunma ağında daha güçlü bir rol üstlenecek.

Pilot eğitimi ve operasyonel entegrasyon süreçleri devam ederken, bu gelişme Bulgaristan’ın savunma modernizasyonundaki kararlılığını ve NATO içindeki yerini sağlamlaştırma niyetini gözler önüne seriyor.
Kaynak: Army Recognition, Zona Militar, pan .bg