Alman şirket TKMS'ye tarihi torpido siparişi

Alman savunma sanayi şirketi Thyssenkrupp Marine Systems (TKMS) ile Almanya Federal Silahlı Kuvvetleri’nin tedarik kurumu BAAINBw arasında, Type 212CD sınıfı denizaltılar için ağır torpido tedarikini kapsayan uzun vadeli bir çerçeve sözleşme imzalandı. Söz konusu anlaşma, TKMS açısından bugüne kadar imzalanmış en büyük ağır torpido siparişi olarak kayda geçti.

Anlaşma kapsamında DM2A5 tipi ağır torpidoların geliştirilmesi, üretimi ve teslimat süreçleri tek bir çatı altında planlanıyor. Sözleşmenin mali büyüklüğü ve teslim edilecek torpido sayısı açıklanmazken, anlaşmanın uzun yıllara yayılan bir tedarik ve destek sürecini kapsadığı belirtiliyor. Torpidolar, Almanya ve Norveç donanmaları için geliştirilen yeni nesil Type 212CD dizel-elektrik denizaltılarında kullanılacak.

DM2A5 ağır torpidosu, modern denizaltı harp ihtiyaçları doğrultusunda geliştirilen yazılım tanımlı bir mimariye sahip bulunuyor. Elektrikli tahrik sistemi sayesinde düşük akustik iz sunan torpido, yüksek hız ve uzun menzil kabiliyeti ile öne çıkıyor. Gelişmiş dijital sonar sistemleri ve fiber optik veri hattı, torpidonun hedefe angajman sırasında operatörle sürekli veri alışverişi yapmasına imkân tanıyor. Böylece DM2A5’in değişen tehdit ortamlarına karşı yazılım güncellemeleriyle hızlı şekilde uyarlanabilmesini mümkün kılıyor. Torpido, hem suüstü platformlarına hem de denizaltılara karşı etkin bir silah olarak konumlandırılıyor ve karmaşık karşı tedbir ortamlarında yüksek isabet oranı hedefliyor.

Type 212CD programı, Almanya ve Norveç arasında yürütülen en kapsamlı denizaltı iş birliği projelerinden biri olarak dikkat çekiyor. Program kapsamında her iki ülke için toplam 12 adet denizaltının inşa edilmesi planlanırken, torpido tedarikine yönelik bu anlaşma programın silah sistemleri ayağında kritik bir kilometre taşı olarak değerlendiriliyor.

Uzmanlara göre söz konusu sözleşme, yalnızca denizaltıların silahlandırılmasını değil; eğitim, lojistik, bakım ve modernizasyon alanlarında da uzun vadeli bir ortak altyapının kurulmasını hedefliyor. Bu yönüyle anlaşma, Avrupa’nın sualtı harp kabiliyetlerini güçlendiren stratejik bir adım olarak öne çıkıyor.