Türkiye’nin ilk nükleer enerji santrali olan Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS), büyük bir aşamayı daha başarıyla geride bıraktı.
Rosatom tarafından inşa edilen santralin 1. güç ünitesinde bulunan ilk yedek dizel jeneratör devreye alındı. Bu önemli adım, santralin güvenlik altyapısının güçlendirilmesinde kritik bir rol oynuyor ve santralin operasyonel güvenliğini pekiştiren bir gelişme olarak öne çıkıyor.
Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nde Güvenlik Altyapısının Güçlendirilmesi
Akkuyu Nükleer Güç Santrali, güvenlik önlemleri açısından son derece titiz bir tasarıma sahip olduğu belirtiliyor. Bu kapsamda yedek dizel jeneratörler, santralin güvenlik sistemlerinin kesintisiz çalışmasını sağlamak amacıyla devreye giriyor.
Jeneratörler, santral normal çalışırken “bekleme” modunda olacak ve yalnızca güç kaybı gibi acil durumlarda devreye girerek santralin güvenliğini sağlayacak. Bu gelişme, santralin güvenlik altyapısının güçlendirilmesi adına kritik bir adım olarak değerlendiriliyor.
Santral yetkilileri, dizel jeneratörlerin yük altında çalışma testlerinin kısa bir süre içerisinde yapılacağını belirtti. Bu testler, jeneratörlerin yüksek güvenilirlik ve kesintisiz güç sağlama kapasitesinin doğrulanması için önemlidir.
Her bir güç ünitesinde toplam üç adet yedek dizel jeneratör bulunacak ve bu jeneratörler, ünitenin tüm sistemlerine kesintisiz elektrik sağlayarak reaktörün güvenliğini temin edecek.
Yedek Dizel Jeneratörlerin Acil Durumlarda Devreye Girmesi
Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nde kullanılan dizel jeneratörler, acil durumlar için özel olarak tasarlandı. Bu jeneratörler, enerji kaybı durumunda 15 saniye gibi kısa bir sürede devreye girecek şekilde ayarlandı.
Bu süre, santralin güvenliği için oldukça kritik çünkü jeneratörler çalışmaya başladığında reaktörün soğutma sistemlerinin düzgün bir şekilde işlemesini sağlayacak ve olası bir radyoaktif sızıntı riskini ortadan kaldıracak.
Dizel jeneratörlerin devreye girmesi aynı zamanda santralin reaktör tesisinin soğuk-sıcak alıştırma aşamasının başlatılabilmesi için bir ön koşul oluşturuyor. Bu aşama, santralin tüm sistemlerinin sağlıklı bir şekilde çalıştığını doğrulayan bir test süreci olup, güvenlik açısından hayati öneme sahiptir.
Tüm bu testler ve aşamalar otomatik kontrol sistemleri tarafından izlenecek, insan müdahalesine gerek kalmadan güvenli bir şekilde gerçekleşmesi sağlanacak.
Dizel Jeneratörlerin Güç Kapasitesi ve Yakıt Rezervleri
Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nde her bir güç ünitesinde toplam üç yedek dizel jeneratör bulunacak. Bu jeneratörlerden ikisi acil durumlar için, bir diğeri ise normal işletme sistemine güç sağlayacak.
Her jeneratörün kapasitesi 6,3 MW olarak belirlendi. Bu jeneratörler, santralin tüm sistemlerine kesintisiz güç sağlayarak reaktör güvenliğini garanti altına alacak.
Ayrıca, dizel jeneratörlerin yakıt rezervleri, her ünitenin bir gün boyunca bağımsız bir şekilde çalışabilmesini sağlamak için yeterli olacak şekilde planlandı.
Santral sahasında bulunan yakıt rezervleri, toplamda her dizel jeneratör seti için en az 6 günlük bağımsız enerji sağlama kapasitesine sahip olacak. Bu, ana güç kaynağı kesildikten sonra santralin enerji üretmeye devam etmesini sağlayacak.
50’den Fazla Kontrol Prosedürü ile Güvenilirlik Testleri
Yedek dizel jeneratörlerin güvenilirliğini test etmek amacıyla 50’den fazla kontrol prosedürü uygulanacak.
Bu testler, jeneratörlerin tüm işlevlerini doğru bir şekilde yerine getirip getirmediğini belirleyecek. Aynı zamanda, bu prosedürler jeneratörlerin uzun süreli çalışma kapasitesini, verimliliğini ve sürekli enerji sağlayabilme becerisini denetleyecek.
Yedek jeneratörlerin her biri, santralin normal işleyişinin sürdürülebilmesi adına büyük önem taşıyan bu testlerden geçerek, her türlü arıza durumuna karşı güvenli bir şekilde çalışacak şekilde onay alacak.
Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin Türkiye’nin Enerji Altyapısındaki Rolü
Akkuyu Nükleer Güç Santrali, Türkiye’nin enerji güvenliği için kritik bir projedir. Tam kapasiteyle çalışmaya başladığında, Türkiye’nin elektrik ihtiyacının yaklaşık %10’unu karşılayacağı öngörülüyor.
Bu üretim kapasitesi, santralin ülke enerji altyapısına büyük bir katkı sağlayacağı anlamına geliyor. Akkuyu NGS, yalnızca enerji üretim kapasitesi açısından değil, aynı zamanda ülkenin dışa bağımlılığını azaltma yolunda atılan önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin tasarımında kullanılan VVER-1200 reaktörleri, güvenlik ve verimlilik açısından en son teknolojiyi bünyesinde barındırıyor. Bu reaktörler, santralin uzun vadeli enerji üretiminde verimliliği artırmaya ve aynı zamanda çevre dostu olmasını sağlamaya olanak tanıyor.
Akkuyu NGS’nin inşası, küresel nükleer endüstride “Yap-Sahip Ol-İşlet” modeliyle gerçekleştirilen ilk proje olma özelliği taşıyor. Bu model, santralin inşasında devletin yer almadığı ancak işletme sürecinde tamamen özel sektör tarafından yönetilen bir sistem sunuyor.
İlk Elektrik Üretimi ve Gelecek Hedefleri
Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin tam kapasiteyle çalışmaya başlaması, Türkiye için büyük bir dönüm noktası olacak.
Santralden ilk elektriğin yıl sonuna kadar alınması planlanıyor ve bu da Türkiye’nin enerji güvenliği için kritik bir eşik olarak değerlendiriliyor.
Santralin her bir ünitesinin, enerji üretiminin kesintisiz bir şekilde devam etmesini sağlamak ve gerektiğinde enerji ihtiyacını karşılamak amacıyla yüksek güvenlik ve verimlilik sağlama hedefiyle tasarlandığı vurgulanıyor.
Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin tamamlanması, Türkiye’nin enerji portföyünü çeşitlendirmesi ve nükleer enerji kaynaklarından yararlanması adına atılmış çok önemli bir adım olarak tarihe geçecek.
Kaynak: DH
