ABD ordusu, saha keşif kabiliyetlerini geliştirmek için mikro-drone (nano-İHA) kullanımına yönelik eğitimlere başladı. Eğitimin odağında, piyade takımlarının doğrudan sahada kullanabileceği Soldier Borne Sensor sınıfı mini insansız hava araçları yer alıyor.
ABD ordusunun 1. Tabur, 166. Alay — Bölgesel Eğitim Enstitüsü piyade eğitmenleri, 9–11 Aralık 2025 tarihleri arasında Fort Indiantown Gap’te “Soldier Borne Sensor” (SBS) eğitimleri düzenledi. Bu eğitimlerde, piyade takımlarına yönelik Teledyne FLIR Black Hornet 4 mikro-drone’ları kullanıldı.
Eğitimlerin temel amacı, küçük birimlerde keşif ve gözlem kabiliyetini artıracak drone uygulamalarına ilişkin eğitmenleri yetkin hâle getirmek oldu. Eğitime katılan eğitmenler, hem sınıf içi teori hem de pratik uçuş uygulamalarıyla drone sistemlerinin kullanımını, operasyonel sınırlamalarını ve piyade görevlerine entegre edilmesini öğrendi.
Black Hornet gibi mikro-dronelar, piyade takımlarına görüş hattının ötesini görme yeteneği sunuyor; bu da askerleri doğrudan tehlikeye atmadan çevresel farkındalığı artırıyor. Eğitmenler, bu yeteneklerin keşif ve hareket planlamasında takımların riskini azaltacağını belirtiyor.
SBS eğitimlerinin ileride küçük insansız hava aracı operatör kursu müfredatına (Program of Instruction – POI) dahil edilmesi için çalışmalar yürütüyor. POI, ordunun standardize eğitim çerçevesini belirleyen resmi program olup, farklı drone tiplerine (quad-kopter, sabit kanat ve nano dronelar) dair öğrenim içeriğini kapsayacak şekilde güncellenecek.
Eğitimler, piyade eğitmenlerini yeni teknolojileri daha önce tanıyarak; saha uygulamalarında karşılaşılabilecek pratik zorlukları, öğretim yöntemlerini geliştirme imkânı ve farklı insansız sistemlerle uyum içinde drone kullanımını değerlendirme fırsatı sundu. Ordunun genel hedefi, mikro-drone gibi küçük sistemleri resmî olarak kabul edilip sahada etkin şekilde kullanılabilir hâle geldiğinde birliklerin entegrasyonunu hızlandırmak.
Mikro-drone’lar, taşınabilirlik, hızlı konuşlandırma ve gerçek zamanlı video iletim özellikleri sayesinde kentsel alanlarda, ormanlık bölgelerde ve karmaşık arazi yapılarında keşif için özellikle uygun bulunuyor. Ayrıca, daha büyük insansız sistemlere kıyasla daha düşük ses imzası ve minimal hazırlık gerektirmesi gibi avantajlara sahip.
