ABD Donanması, gemi tabanlı çok maksatlı savaş uçağı F/A-18E/F Super Hornet filosunun operasyonel ömrünü uzatmak ve güncel aviyonik yeteneklerle donatmak için Boeing ile yaklaşık 931 milyon dolarlık yeni bir sözleşme imzaladı. Sözleşme, uçakların 6 bin saat olan uçuş ömürlerini 10 bin saate çıkarmayı ve aynı zamanda Block III standardını yaygınlaştırmayı kapsıyor.
ABD Donanması, 16 Aralık 2025’te Boeing’e F/A-18E/F Super Hornet filolarının servis ömrü modifikasyonu (Service Life Modification – SLM) ve Block III modernizasyonları için 930,77 milyon dolarlık yeni bir sözleşme verdi. Bu sözleşme kapsamında en fazla 60 uçak üzerinde çalışma yapılması planlanıyor.

SLM programı, Super Hornet uçaklarının sertifikalı hizmet ömrünü 6 bin uçuş saatinden 10 bin uçuş saatine çıkarmayı hedefliyor. Bu, gemi tabanlı hava gücünün 2030’lar ve 2040’lara kadar etkin şekilde hizmet vermesini sağlayacak kritik bir adım olarak değerlendiriliyor.
Sözleşme sadece hizmet ömrü uzatımını değil, aynı zamanda Block III aviyonik yeteneklerinin entegrasyonunu da içeriyor. Block III modernizasyonu, ileri kokpit sistemleri, daha güçlü hesaplama altyapısı, gelişmiş ağ bağlantı yetenekleri ve modern sensörler gibi gelişmiş unsurlar sunuyor.

SLM ve Block III yükseltmeleri, Boeing’in St. Louis (Missouri), San Diego (Kaliforniya) ve San Antonio (Teksas) tesislerinde gerçekleştirilecek. Çalışmaların Kasım 2028’e kadar tamamlanması bekleniyor. Fonlar, sözleşmenin verildiği anda tahsis edilmeyecek; proje ilerledikçe sipariş bazında aktarılacak.
Taraflar arasında imzalanan yeni sözleşme, daha önce 2018’den beri yürütülen Super Hornet yükseltme ve ömür uzatma programının bir uzantısı niteliğinde. ABD Donanması’nın yaklaşık 550 adet F/A-18E/F Super Hornet uçağı bulunuyor ve şu ana kadar en az 125’i çeşitli modifikasyonlardan geçmiş durumda.

F/A-18 Super Hornet, ABD donanmasının taşıyıcı tabanlı hava gücünün bel kemiğini oluşturuyor. Yeni sözleşmeyle birlikte mevcut uçakların yeteneklerini güncelleyerek daha uzun süre hizmette tutulması, geleceğin savaş ortamlarında hava kuvvetlerinin esnekliğini ve sürdürülebilirliğini artırmayı amaçlıyor.
Genel olarak SLM programı, söz konusu uçakların modern gereksinimlere uyarlanmasını sağlarken, yeni nesil savaş uçağı programlarının askeri hizmete giriş sürelerinin belirsiz olduğu bir dönemde kapasite boşluğu riskini azaltıyor. Böylece uçakların modern gereksinimlere uyarlanmasını sağlarken, yeni nesil savaş uçağı programlarının askeri hizmete giriş sürelerinin belirsiz olduğu bir dönemde kapasite boşluğu riskini azaltıyor.
Kaynak: The Aviationist


