Gazze’nin tamamına yönelik yeni bir işgal planını devreye sokmaya hazırlanan İsrail, Davut Sapanı testi ile dikkat çekti.
İsrail Savunma Bakanlığı, 4 Ağustos’ta yaptığı açıklamada, Davut Sapanı hava ve füze savunma sistemine yönelik gelişmiş bir dizi gerçek atış testini başarıyla tamamladığını duyurdu.
Testlerin, devam eden operasyonun(?) gölgesinde, sistemin operasyonel kabiliyetlerini daha da artırma amacı taşıdığı belirtildi.
ABD iş birliğiyle kapsamlı test kampanyası yürütüldü
Savunma Bakanlığı tarafından yapılan basın açıklamasına göre, bu son testler, İsrail Savunma Araştırma ve Geliştirme Müdürlüğü’ne (MAFAT) bağlı İsrail Füze Savunma Organizasyonu (IMDO) liderliğinde planlanan bir geliştirme uçuş testi kampanyasının parçasıydı.
Süreç, ABD Füze Savunma Ajansı (MDA) ve sistemin ana yüklenicisi olan Rafael Gelişmiş Savunma Sistemleri ile birlikte yürütüldü.

Testler, seyir füzeleri, insansız hava araçları (İHA) ve uzun menzilli roketler gibi çeşitli gelecekteki tehditleri simüle etti. Amaç, farklı muharebe senaryolarında sistemin tepkisini güçlendirmekti.
Bakanlık açıklamasında, “Davut Sapanı sistemi bir dizi gerçek atış testinden başarıyla geçti. Sistemin kabiliyetleri artırıldı ve IDF’nin (İsrail Savunma Kuvvetleri) çeşitli muharebe sahalarında karşılaşacağı tehditlere karşı yetenekleri önemli ölçüde geliştirildi” denildi.
Çok katmanlı savunma mimarisinde kilit rol oynuyor
2017’den bu yana İsrail ordusunda aktif olarak kullanılan Davut Sapanı, ülkenin çok katmanlı hava ve füze savunma sistemi içinde kritik bir yere sahip.
Bu mimaride, kısa menzilli tehditlere karşı Demir Kubbe (Iron Dome), uzun menzilli balistik füzelere karşı Arrow sistemi, lazer tabanlı Iron Beam ise yeni nesil tehditlere karşı geliştirilmekte olan diğer savunma katmanları olarak öne çıkıyor.

Savunma Bakanlığı, sistemde yapılan son yükseltmelerin, sahadaki gerçek operasyonlardan elde edilen deneyimlere dayandığını vurguladı.
Davut Sapanı, hem İran’a karşı yürütülen Yükselen Aslan operasyonunda hem de devam Gazze işgali eşliğinde devam eden Demir Kılıç operasyonunda çok sayıda başarılı önleme gerçekleştirdi. Açıklamada, “Başarılı operasyonel önlemeler hayat kurtardı ve büyük hasarların önüne geçti” denildi.
Gelişen tehditlere karşı uyarlanabilirlik artırılıyor
Son testler, İsrail’in yüksek hacimli roket saldırıları ve hassas güdümlü mühimmatlar gibi gelişen hava tehditlerine karşı savunma sistemlerini adapte etme çabalarının bir parçası olarak değerlendiriliyor.
Davut Sapanı, orta ve uzun menzilli tehditleri engellemek üzere tasarlanmış olsa da, sistemin esnekliğinin artırılması, bölgedeki yeni güvenlik risklerine karşı önemini artırıyor.

Program, İsrail ile ABD arasında ortak olarak geliştiriliyor. Sistem tasarımının ana yüklenicisi Rafael Advanced Defense Systems olurken, ABD’li Raytheon Missile Systems da önemli bir alt yüklenici olarak katkı sağlıyor.
Sistemin Çok Amaçlı Radarı (MMR), Israel Aerospace Industries (IAI) bünyesindeki ELTA Systems tarafından geliştirildi. Komuta-kontrol merkezinin (BMC) sorumluluğu ise Elbit Systems’a ait.
İsrail ve ABD savunma otoriteleri tarafından yapılan ortak açıklamada, testlerin başarılı olmasının sistemin bir üst seviyeye taşındığının göstergesi olduğu ifade edildi. “Başarılı testler, sistemin geliştirilmesinde bir başka önemli eşiğin aşıldığını gösteriyor” denildi.
Stunner füzesi: kinetik etkiyle önleme
Davut Sapanı sisteminin ana önleyici mühimmatı olan Stunner füzesi, herhangi bir savaş başlığı taşımıyor. Tamamen kinetik etkiyle yok etme prensibine göre çalışan füze, çok kademeli, “hit-to-kill” (vur-yok et) tasarımıyla dikkat çekiyor.

Bakanlık, testlerde kullanılan iyileştirmelerin, yakın dönemdeki operasyonel geri bildirimlere dayandığını ve karmaşık saldırı senaryolarını kapsayan önleme tatbikatlarını da içerdiğini belirtti.
Açıklamanın sonunda “Bu testler, aktif savaş koşullarında sistemin hızlı geliştirilmesine ve savaş sahasındaki öğrenme sürecinin doğrudan savunma sistemlerine entegre edilmesine örnek teşkil etmektedir” ifadelerine yer verildi.
Kaynak: Defence Blog