Tabya Dijital
Envanter
Blog
6. nesil savaş uçakları: Hangi ülkede 6. nesil savaş uçağı var?
6. nesil savaş uçakları: Hangi ülkede 6. nesil savaş uçağı var?

6. nesil savaş uçakları: Hangi ülkede 6. nesil savaş uçağı var?

2030'lu yıllar itibariyle gökyüzünde göreceğimiz 6. nesil savaş uçakları, havacılık tarihinde yeni bir çağı başlatacak

Blog20 Aralık 2025 08:55Ozan Akarsu
6. nesil savaş uçakları: Hangi ülkede 6. nesil savaş uçağı var?

Altıncı nesil savaş uçağı, hâlihazırda hizmette bulunan ve geliştirme aşamasında olan beşinci nesil jet savaş uçaklarından daha ileri kabiliyetler sunması hedeflenen, kavramsal olarak tanımlanmış yeni bir jet savaş uçağı sınıfını ifade eder.

Altıncı nesil uçaklar, yalnızca mevcut platformların evrimsel bir devamı olarak değil, geleceğin muharebe ortamını şekillendirecek bütüncül sistemler olarak ele alınır. Gelişmiş gizlilik teknolojileri, artırılmış harekât menzili, görüş ötesi angajman yetenekleri ve insanlı-insansız ekip çalışması bu konseptin temel unsurları arasında yer alır.

2025 yılı itibarıyla altıncı nesil savaş uçaklarına yönelik çok sayıda ulusal ve çok uluslu program eş zamanlı olarak sürdürülmektedir. Programların ortak hedefi, 2030’lu yıllar içerisinde ilk operasyonel altıncı nesil savaş uçaklarını hizmete sokmaktır.

Geliştirme faaliyetleri, yalnızca hava-hava muharebesine odaklanmakla sınırlı kalmamakta; kara taarruzu, elektronik harp, siber savaş ve uzay tabanlı operasyonlar gibi çok boyutlu görev alanlarını da kapsamaktadır.

Proje dahilindeki uçakların ortak özellikleri

Altıncı nesil savaş uçaklarının ortak özellikleri ve teknolojik unsurları, beşinci nesil uçaklardan belirgin şekilde ayrılır. Bu özellikler aşağıdaki gibi sınıflandırılabilir:

Gelişmiş gizlilik ve düşük görünürlük (Stealth)

Altıncı nesil uçaklarda stealth (radar ve sensörlere karşı düşük görünürlük), sadece radar kesit alanını küçültmekle sınırlı kalmaz. Tasarımlar, çok spektrumlu gizlilik ve adaptif (değişebilir) düşük görünürlük özelliklerini içerir. Bu sayede uçak, radar, kızılötesi ve optik sensörlere karşı daha zor tespit edilir hâle gelir.

Dijital mühendislik ve yazılım mimarisi

Bu uçaklar, dijital mühendislik ve model-tabanlı tasarım teknikleriyle geliştirilir; bu yöntem, savunma sistemlerinin daha hızlı prototiplenmesini ve daha yüksek düzeyde test edilmesini sağlar. Ayrıca yazılım mimarisi, uçuş kritik işlevleri diğer sistemlerden ayırarak siber güvenlik risklerini düşürür ve geliştirmeyi kolaylaştırır.

Yapay zeka, yazılım ve sensör füzyonu

Günümüzdeki uçaklarda bulunan sensör füzyonu kabiliyetlerinin ötesinde, altıncı nesil uçaklar yapay zekâ (AI) destekli karar sistemiyle büyük miktarda veri işleyebilir. Böylece pilotun iş yükünü azaltır, tehdit değerlendirmesi yapar, öncelikli hedefleri belirler ve otonom veya yarı otonom uçuş imkânı sunar.

Ağ merkezli ve insansızlaşan savaş

Altıncı nesil uçaklar; diğer uçaklar, İHA’lar, uydu takımları ve kara/siber sistemlerle gerçek zamanlı veri paylaşımına dayanarak muharebe ortamı hakkında tam farkındalık sağlar. İnsanlı platformlar, kendi ağlarına entegre İHA’ları komuta edebilir (loyal wingman konsepti) ve bu İHA’lar keşif, saldırı veya elektronik savaş görevleri için kullanılır.

Gelişmiş motor ve yakıt teknolojisi

Altıncı nesil uçaklar, değişken çevrimli motorlar gibi yeni itici sistemlere sahip olabilir. Bu motorlar, yakıt verimliliğini artırıp yüksek süpersonik hız ve uzun menzil sağlar. Böylece daha geniş coğrafi operasyon kabiliyeti ile daha uzun süre havada kalabilirler.

Gelişmiş elektronik ve sibernetik harp sistemleri

Bu uçaklar, elektronik harp, siber saldırı ve savunma sistemleriyle donatılır. Gelişmiş radarlara (AESA), IRST (kızılötesi arama ve izleme) ve sinyal analiz sistemlerine entegre edilerek, hem saldırı hem savunma kapasitesi artar. Yapay zekâ ile desteklenen elektronik harp sistemleri, hem düşman radarlarını yanıltmak hem de kendi ağını korumak için etkin rol oynar.

Yeni silah sistemleri ve yönlendirilmiş enerji

Direkt enerji silahları (DEW) ve lazer sistemleri gibi ileri çözümler altıncı nesil tasarımlar arasında değerlendirilir. Yeni sistemler, geleneksel füzelere ek olarak yakın savunma veya önleyici saldırı yetenekleri sağlar. Ayrıca hipersonik silahlar gibi yeni nesil mühimmat entegrasyonları da bu uçakların taşıma ve ateşleme profillerinde yer alır.

Çoklu ve esnek görev mimarileri

Altıncı nesil uçaklar, yalnızca hava üstünlüğü için değil, aynı zamanda derin taarruz, keşif, A2/AD (erişim ve alan reddi) ortamları, siber harp ve uzun menzilli görevler için de optimize edilir. Bu yönüyle hem tek uçakta birçok rol üstlenebilir hem de entegre savaş mimarisi içinde farklı görevlerle eş zamanlı çalışabilirler.

Uluslararası programlar ve geliştirme çabaları

Altıncı nesil kavramının gelişimi, esas olarak 2010’ların ortalarından itibaren sürdürülen araştırma ve geliştirme projeleriyle somutlaşmaya başladı. Birçok ülke ve çok uluslu konsorsiyum bu nesil için kapsamlı programlar başlattı. Aşağıda bu gelişmelerin tarihsel ve coğrafi dağılımı ayrıntılı olarak gösterilmiştir.

Amerika Birleşik Devletleri

ABD, altıncı nesil savaş uçağı geliştirme çalışmalarında hem Hava Kuvvetleri (USAF) hem de Deniz Kuvvetleri (USN) için ayrı programlar yürütmektedir:

Next Generation Air Dominance (NGAD)

ABD Hava Kuvvetleri’nin NGAD programı, mevcut F-22 Raptor çevresinde şekillenen hava üstünlüğü görevini devralacak altıncı nesil uçak tasarımı üzerine kuruludur.

2025 itibarıyla Boeing F-47 tasarımı bu program kapsamında seçilmiş ve geliştirme süreci ilerlemektedir. Bu platform, sadece pilotlu versiyonla sınırlı kalmayacak, muhtemelen insanlı insansız takım kabiliyetlerine sahip olacaktır.

F/A-XX Programı

ABD Deniz Kuvvetleri ise mevcut F/A-18E/F Super Hornet ve F-35C platformlarının yerini alacak altıncı nesil saldırı/çok rollü savaş uçağı programını F/A-XX adıyla yürütmektedir.

Program NGAD ile teknolojik olarak bağlantılı olsa da denizde konuşlu ihtiyaçlara uyarlanmıştır. 2025’te program için önemli finansman verilmiştir. ABD’nin altıncı nesil programları, ilk uçakların 2030 civarında operasyonel olmak üzere tedarik edilmesini hedeflemektedir.

Çin Halk Cumhuriyeti

Çin, beşinci nesil savaş uçağı programlarını başarıyla yürüttükten sonra altıncı nesil teknolojilerini de yoğun şekilde araştırmaktadır. Chengdu Aircraft Corporation (CAC) ve Shenyang Aircraft Corporation (SAC) tarafından geliştirilen iki farklı prototip, 2024’ün sonlarında kamuoyuna yansımıştır:

Chengdu J-36

Savunma analistleri tarafından J-36 olarak adlandırılan bu uçak, kuyruksuz ve üç motorlu bir gövde tasarımına sahiptir.

Fahri Çin kaynaklarına göre kuyruksuz, üç motorlu, gizlilik konseptinde bir modeldir. 26 Aralık 2024’te Chengdu yakınlarında fotoğraflanmış ve test uçuşlarına çıktığı görülmüştür.

Shenyang J-50 (veya J-XD)

Diğer Çin prototipi ise Shenyang tarafından geliştirilen ve analistler tarafından “J-50” veya “J-XD” olarak adlandırılan daha küçük gövdeli tasarımdır. Bu uçak da 2024’te test uçuşuna çıktığı iddia edilmiş; ancak resmi detaylar hâlâ sınırlıdır.

Avrupa – FCAS ve GCAP

Future Combat Air System (FCAS)

Fransa, Almanya ve İspanya ortaklığıyla yürütülen Future Combat Air System (FCAS) programı, altıncı nesil savaş platformları geliştirmek üzere oluşturulmuştur.

FCAS, tek bir uçaktan çok entegre bir sistemler topluluğu konsepti içerir ve geleceğin savaş alanında uçak, İHA’lar, sensörler ve komuta unsurlarını bir araya getirir. FCAS kapsamındaki uçak, Next-Generation Fighter (NGF) adıyla anılır.

Global Combat Air Programme (GCAP)

İngiltere, İtalya ve Japonya’nın işbirliği ile oluşturulan Global Combat Air Programme (GCAP), altıncı nesil uçak geliştirme projelerini üstlenen bir başka çok uluslu girişimdir.

Program önce İngiltere’nin Tempest projesi olarak ortaya çıktıktan sonra 2022’de genişletilmiş bir ortaklığa dönüştü ve uçakların 2035 civarında hizmete girmesi hedefleniyor.

Hindistan

Hindistan, altıncı nesil savaş sistemlerine yönelik yaklaşımını 2020’li yılların başında açık bir şekilde ortaya koydu. 8 Ekim 2020 tarihinde Hindistan Hava Kuvvetleri Komutanı Mareşal Rakesh Bhadauria, Hindistan Hava Kuvvetleri’nin altıncı nesil savaş konseptlerine ilişkin kapsamlı bir yol haritasına sahip olduğunu açıkladı.

Bhadauria, bu yol haritasının yönlendirilmiş enerji silahları, akıllı kanat adamı (loyal wingman) konsepti, isteğe bağlı olarak insanlı savaş platformları, sürü İHA teknolojileri, hipersonik silah sistemleri ve diğer gelişmiş muharebe ekipmanlarını kapsadığını ifade etti.

22 Ekim 2021 tarihinde Bhadauria’nın halefi olan Hava Kuvvetleri Komutanı Mareşal Vivek Ram Chaudhari, Hindistan’ın o dönemde geliştirilme aşamasında bulunan beşinci nesil AMCA (Advanced Medium Combat Aircraft) projesinin, bazı altıncı nesil teknolojileri bünyesinde barındıracağını açıkladı. Chaudhari’nin bu değerlendirmesi, Hindistan’ın altıncı nesil yeteneklere geçiş sürecini kademeli bir teknoloji aktarımı yoluyla gerçekleştirmeyi planladığını ortaya koydu.

İtalya, Japonya ve Birleşik Krallık

Altıncı nesil savaş uçağı alanındaki çok uluslu iş birliklerinin en kapsamlı örneklerinden biri, İtalya, Japonya ve Birleşik Krallık arasında şekillenen programlar oldu. Bu sürecin temelleri, Japonya’nın 2010 yılında altıncı nesil jet savaş uçağı konsepti olan i3 FIGHTER’ı açıklamasıyla atıldı.

i3 FIGHTER kavramı, “informed” (bilgili), “intelligent” (akıllı) ve “instant” (anlık) kelimelerinin baş harflerinden oluşan bir kısaltma olarak tanımlandı ve Japonya’nın gelecekteki hava muharebe vizyonunu yansıttı.

Temmuz 2014’te Jane’s adlı yayın grubunda, Birleşik Krallık Avam Kamarası Savunma Seçim Komitesi tarafından yayımlanan ve ülkenin “2030 sonrası muharebe havacılık gücü yapısını” ele alan bir rapora dikkat çekti. Raporda, Birleşik Krallık’ın 2030 sonrasında Eurofighter Typhoon’un yerini alabilecek yeni nesil bir savaş uçağı programına bağlı kalma olasılığı vurgulandı. Bu kapsamda Eurofighter Typhoon’un planlanan hizmet ömrü daha sonra yaklaşık 2040 yılına kadar uzatıldı. Aynı süreçte, 22 Mart 2016 tarihinde Japonya, bu vizyon doğrultusunda Mitsubishi X-2 Shinshin deneysel test uçağının ilk uçuşunu gerçekleştirdi.

Temmuz 2018’de dönemin Birleşik Krallık Savunma Bakanı Gavin Williamson, ülkenin Muharebe Hava Stratejisi’ni kamuoyuna açıkladı ve 2018 Farnborough Havacılık Fuarı’nda Kraliyet Hava Kuvvetleri için Tempest adlı altıncı nesil savaş uçağı konseptinin geliştirileceğini duyurdu. Yapılan açıklama, Birleşik Krallık’ın altıncı nesil savaş uçağı alanındaki kararlılığını resmî düzeye taşıdı.

2019 yılında İsveç ve İtalya, Tempest projesine katıldı. Aynı yıl Hindistan ve Japonya da projeye katılmaya davet edildi. 1 Nisan 2020 tarihinde Japonya, kendi FX programını resmen duyurdu. 2022 yılına gelindiğinde, Japonya, Tempest projesiyle bir yıl süren daha yakın iş birliği sürecinin ardından, Lockheed Martin ile olan endüstriyel ortaklıktan çekildi ve FX programını Birleşik Krallık’ın Tempest girişimiyle birleştirerek üç uluslu Küresel Muharebe Hava Programı’nı (GCAP) oluşturdu.

Japonya, bu birleşmeye paralel olarak ayrı bir insansız hava aracı geliştirme programını sürdürmeyi tercih etti. İngiltere, İtalya ve Japonya arasında anlaşma imzalandıktan iki hafta sonra İsveç, Japonya ile ikili bir savunma ticaret anlaşması imzaladı ve programa gözlemci olarak katılmayı sürdürme, ileride ise tam geliştirme ortağı olma seçeneğini elde etti.

Rusya

Rusya, altıncı nesil savaş uçağı geliştirme niyetini 26 Ağustos 2013 tarihinde resmen açıkladı. Rus yetkililer, bu uçağın büyük olasılıkla pilotsuz olacağını ifade etti. Bununla birlikte, Sukhoi Su-57 gibi beşinci nesil savaş uçağı projelerinin geliştirilmesinin de ihmal edilmeyeceği vurgulandı.

Mikoyan PAK DP programı, MiG-31 önleme uçağının yerini alacak yeni nesil bir platform geliştirmeyi amaçlayan temel girişim olarak öne çıktı. Rus savunma analisti Vasily Kashin, PAK DP’yi 5++ veya altıncı nesil savaş uçağı projesi olarak değerlendirdi.

Ocak 2021’de Mikoyan’ın ana şirketi Rostec, PAK DP’nin geliştirme aşamasına resmen girdiğini ve yeni nesil önleme uçaklarının geliştirilmesine başlandığını duyurdu.

İsveç

İsveç, Mart 2024’te altıncı nesil savaş uçağı alanındaki niyetini somutlaştırdı. İsveç hükümeti, SAAB’a JAS 39 Gripen’in yerini alabilecek altıncı nesil bir savaş uçağının geliştirilmesine ilişkin maliyet ve uygulanabilirlik çalışmalarını yürütmesi için bir sözleşme verdi.

İsveçli yetkililer, bu çalışma sonucunda 2031 yılına kadar nihai bir karar almayı hedeflediklerini açıkladı.


20 Aralık 2025 08:55Ozan Akarsu
Yorumlar yükleniyor...