11. Yargı Paketi kapsamında infaz affı tahliyeleri başladı

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu, 24 Aralık 2025’te kamuoyunda “11. Yargı Paketi” olarak bilinen Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin kritik maddelerini kabul etti ve bu düzenlemeyle yaklaşık 50 bin mahkûm için tahliye yolunu açacak önemli bir infaz reformunu yasalaştırdı.

TBMM Genel Kurulu’nda görüşmeleri sona eren ve 27. madde olarak bilinen düzenleme, ceza infaz sisteminde koronavirüs sürecinde getirilen “Kovid-19 düzenlemesi” kapsamında uygulanan infaz indirimi mekanizmasını genişletiyor. Bu kapsamda 31 Temmuz 2023 ve öncesinde işlenen suçlardan hüküm giyen mahkûmlar, kapalı cezaevinden açık cezaevine daha önce geçebilme ve açık cezaevindeyse denetimli serbestliğe daha erken çıkabilme imkânına sahip olacaklar; bu sayede toplamda yaklaşık 50 bin hükümlünün daha önce tahliye olabilmesinin önü açılacak.

Yasayla birlikte getirilen düzenleme, mevcut infaz rejiminde kapalı cezaevinde bulunan hükümlülerin, belirli şartlar dahilinde açık cezaevine üç yıl daha erken; açık cezaevinde bulunanların da denetimli serbestlik sürecine üç yıl erken geçmesine olanak tanıyacak şekilde kurgulanmış durumda.

İnfaz sistemi değişikliği, cezaevlerindeki yoğunluğu azaltmayı ve infaz sürecini daha esnek hale getirmeyi amaçlıyor. Ancak bu yeni infaz düzenlemesi herkes için geçerli değil. Düzenlemenin kapsamı, özellikle ağır suçlardan hüküm giymiş olanlar için sınırlandırılmış durumda.

Terör ve örgütlü suçlar, alt soy veya üst soya karşı işlenen kasten öldürme suçları, eşe, kardeşe, kadına, çocuklara veya kendisini savunamayacak durumda olan kişilere yönelik öldürme suçları, cinsel saldırı ve çocuğun cinsel istismarı gibi ağır suçlardan hüküm giymiş olanlar bu düzenlemeden yararlanamayacaklar. Ayrıca deprem nedeniyle bina veya diğer yapıların yıkılması sonucu meydana gelen ölümlerle bağlantılı suçlardan hüküm giyen kişiler de infaz indiriminden muaf tutuldu.

Deprem suçlarının kapsam dışı bırakılmasının arkasında, 6 Şubat 2023’te Kahramanmaraş merkezli olmak üzere Elazığ, İzmir ve diğer illerde yaşanan depremlerde yıkılan binalardan ve buna bağlı can kayıplarından sorumlu kişilerin infaz indiriminden yararlanmasını önlemek amacıyla yapılan çalışmaların bulunduğu belirtiliyor. AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler ve MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay’ın deprem mağduru ailelerle yaptığı görüşmeler sonucunda bu talep yasama sürecine yansımış ve deprem suçları düzenleme dışında bırakılmış durumda.

Yargı Paketi’nin kabul edilmesiyle birlikte tahliye süreçlerinin nasıl işleyeceğine ilişkin detaylar da hukuki çerçevede netleşmeye başladı. Düzenlemeye göre hükümlüler, cezalarının infaz aşamasında bulundukları cezaevi türünden bir üst aşamaya geçerken, mevcut mevzuat uyarınca belirlenen şartları yerine getirdikleri takdirde daha erken tahliye olabilecekler. Bu da infaz sürecindeki bir dizi değişikliğin uygulamaya konulacağı anlamına geliyor.

Yeni düzenlemenin yürürlüğe girmesi için yasalaşmasının ardından Cumhurbaşkanı’nın onayı ve Resmî Gazete’de yayımlanması gerekiyor; bu adımlar tamamlandığında infazdan yararlanacak hükümlülerle ilgili uygulamalar hayata geçirilecek. Hukuk çevreleri ve kamuoyu, bu infaz düzenlemesinin ceza infaz sistemine etkilerini ve toplumsal sonuçlarını yakından takip ediyor.

11. Yargı Paketi ile getirilen infaz reformu, cezaevlerinde yoğunluğun azaltılması, denetimli serbestlik sisteminin etkinliğinin artırılması gibi hedefler barındırırken, kapsam dışı bırakılan suçlar nedeniyle toplum güvenliği ve mağdur hakları arasında bir denge kurulmaya çalışıldığı değerlendirmeleri de yapılıyor. Dolayısıyla bu düzenlemenin hukuki ve toplumsal etkileri önümüzdeki dönemde tartışılmaya devam edecek.