Türkiye ile Suriye arasında uzun süredir planlanan ve diplomatik temaslarla olgunlaştırılan doğal gaz boru hattı projesi bugün itibarıyla resmi olarak devreye alındı.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’ın katılımıyla Kilis’in Yavuzlu köyünde gerçekleştirilen açılış töreni, Türkiye-Suriye enerji ilişkilerinde yeni bir dönemin başlangıcı olarak nitelendiriliyor.
Projeye göre, Türkiye’den gelen doğal gaz, Halep başta olmak üzere Suriye’nin kuzeyindeki elektrik santrallerine iletilecek. Bu sayede, savaş sonrası büyük ölçüde tahrip olan enerji altyapısı yeniden işler hâle getirilecek. Hâlihazırda günlük yalnızca 3-4 saatlik elektrik alabilen Halep ve çevresindeki bölgelerde elektrik arzı 10 saate kadar çıkarılacak.

Söz konusu artış, hem bireysel yaşam kalitesini yükseltecek hem de sanayi ve kamu hizmetlerinin yeniden canlanmasına imkân tanıyacak.
Bayraktar: “Bu hattın bereket getirmesini diliyoruz”
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, törende yaptığı konuşmada, doğal gaz boru hattının yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda sosyal ve diplomatik bir anlam taşıdığına vurgu yaptı.
Bayraktar, “Bu hat sadece bir enerji hattı değil; komşuluk ilişkilerini yeniden tesis eden, bölge halklarına umut ve refah getirmeyi amaçlayan bir dostluk projesidir” ifadelerini kullandı. Bayraktar ayrıca Türkiye’nin bu projeyle Suriye’ye yılda 2 milyar metreküp doğal gaz göndermeyi hedeflediğini açıkladı. Bu miktar, özellikle Halep’teki en büyük doğal gaz çevrim santrali olan El-Haydariye Elektrik Santrali’nin tam kapasiteyle çalışmasını sağlayacak.

Santralin tam kapasite çalışması, 1200 megavatlık ek üretim anlamına geliyor ve yaklaşık 5 milyon konutun elektrik ihtiyacını karşılayacak düzeyde bir enerji arzı oluşturuyor.
Mutabakat zaptı ile iş birliği resmiyet kazandı
Söz konusu enerji hattı, Haziran ayında Şam’da gerçekleşen diplomatik ziyaret sırasında imzalanan kapsamlı enerji mutabakat zaptının bir parçası olarak hayata geçirildi.
Mutabakat, sadece doğal gaz tedarikini değil, aynı zamanda hidrokarbon arama, petrol rafinerisi modernizasyonu, yenilenebilir enerji projeleri ve teknik personel eğitimi gibi geniş bir iş birliği yelpazesini kapsıyor.

Boru hattı, Türkiye’nin Kahramanmaraş iline bağlı Türkoğlu ilçesinden başlıyor ve Kilis’in Yavuzlu köyüne kadar uzanıyor. Hat, burada kurulan ölçüm ve basınç istasyonundan sonra Suriye sınırını geçerek Halep’teki ana iletim hatlarına bağlanıyor. Toplam uzunluğu 93 kilometre olan bu hattın günlük taşıma kapasitesi 6 milyon metreküp olarak belirlendi.
Hat, hem teknik kapasite hem de güvenlik açısından uluslararası standartlara uygun olarak inşa edildi.
Azerbaycan ve Katar’dan stratejik destek
Projenin başarısında Türkiye’nin dış enerji ortakları olan Azerbaycan ve Katar’ın önemli katkıları oldu. Azerbaycan’ın ulusal petrol ve doğal gaz şirketi SOCAR ile Türkiye arasında imzalanan swap anlaşması çerçevesinde, Azerbaycan gazı Türkiye üzerinden Suriye’ye aktarılıyor. Bu model daha önce Nahçıvan için de kullanılmış ve başarıyla uygulanmıştı.

Katar ise projenin finansmanında ve teknik danışmanlık kısmında yer aldı. Katar Enerji Bakanlığı’na bağlı bazı kamu şirketleri, hem yatırım hem de eğitim süreçlerine katkı sundu. Ayrıca Doha merkezli bazı altyapı şirketleri, Yavuzlu’daki ölçüm istasyonu ve Suriye’deki bağlantı noktalarının kurulmasında teknik destek sağladı.
Bu üç ülkenin ortak çalışması, enerji diplomasisinin pratik bir örneği olarak gösteriliyor. Uzmanlar, bu iş birliğini enerji üzerinden bölgesel istikrar sağlama stratejisinin bir parçası olarak değerlendiriyor.
Suriye elektrik üretimini üçe katlayacak
Suriye Enerji Bakanlığı Kurumsal İletişim Müdürü Ahmed Süleyman’ın verdiği bilgilere göre, yeni doğal gaz tedariki sayesinde Suriye’nin toplam elektrik üretimi 1000 megavattan 2500-3000 megavata yükselecek. Bu artış, özellikle Halep, Hama, Lazkiye ve İdlib gibi kritik şehirlerde ciddi bir iyileşme sağlayacak.

Süleyman ayrıca, Suriye hükümetinin önümüzdeki 5 yıllık kalkınma planında enerji sektörüne 7 milyar dolarlık yatırım yapılmasının öngörüldüğünü belirtti. Bu yatırımlar arasında, eski termik santrallerin rehabilitasyonu, yeni güneş enerjisi santrallerinin kurulması ve ülke genelindeki iletim hatlarının yeniden inşa edilmesi yer alıyor. Süleyman’a göre bu gelişmeler, ülkenin enerji güvenliğini artırırken aynı zamanda yerli üretim kapasitesini de canlandıracak.
Halep halkı umutlu: “İstikrar ve üretim için fırsat doğdu”
Suriye’nin en büyük ikinci şehri olan Halep, savaş sırasında en ağır yıkımı yaşayan kentlerden biri oldu. Altyapı neredeyse tamamen çöktü, fabrikalar durdu, evlerde elektrik ve su akışı durma noktasına geldi. Yeni doğal gaz hattı, Halep halkı için yalnızca teknik bir gelişme değil, aynı zamanda bir yeniden doğuş umudu taşıyor.

Yerel basına konuşan Halepli esnaf Mahmud El-Hamidi, “Elektrik olmadığında hiçbir üretim yapılamıyor. Dükkanlarımızı açsak da, makineler çalışmıyor. Bu hat bizim için bir devrim niteliğinde” sözleriyle duygularını ifade etti. Aynı şekilde Halep Üniversitesi’nde eğitim gören bir öğrenci, “Artık ders çalışırken mum ışığına ihtiyaç duymayacağız” diyerek süreci memnuniyetle karşıladıklarını belirtti.
Ekonomik canlanma ve göçün tersine dönmesi bekleniyor
Enerji alanındaki bu gelişme, sadece elektrik arzını değil, doğrudan ekonomik kalkınmayı da etkileyen bir adım olacak. Elektrik üretiminin artmasıyla birlikte Halep ve çevresindeki sanayi tesislerinin yeniden faaliyete geçmesi bekleniyor. Bu da iş gücü talebinin artması, istihdam oranlarının yükselmesi ve bölgesel üretim kapasitesinin yeniden inşa edilmesi anlamına geliyor.

Ayrıca uzmanlar, elektrik altyapısının güçlenmesinin Suriye’den göç eden milyonlarca kişinin geri dönüşü için de teşvik edici bir unsur olacağını düşünüyor. Elektrik ve su gibi temel hizmetlerin düzenli hale gelmesi, sağlık ve eğitim hizmetlerinin etkin verilmesi, yerinden edilmiş halkların geri dönüşünü hızlandırabilir. Bu gelişme, Türkiye için de stratejik önem taşıyor; çünkü göçün tersine dönmesi, sınır güvenliği ve sosyal denge açısından olumlu sonuçlar doğurabilir.
Kaynak: AA


