NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Türkiye’nin savunma sanayisindeki kabiliyetlerinin İttifak için kritik önemde olduğunu vurguladı.
Antalya’da düzenlenen NATO Dışişleri Bakanları Gayriresmi Toplantısı vesilesiyle değerlendirmelerde bulunan Rutte, “Türk savunma sanayi tüm İttifak için çok önemli. Texas’ta mühimmat üreten fabrikalar, Türkiye’deki şirketlerle yakın iş birliği olmadan bunu yapamazlardı” dedi. Bu örneğin, Türkiye’deki binlerce savunma şirketinden yalnızca biri olduğunu ifade etti. Türkiye’nin, bu tesislerin teknoloji altyapısının kurulumu ve üretim süreçlerinde aktif rol oynadığı, ABD ile savunma iş birliğinin somut bir örneği olarak değerlendirmek mümkün.
Rutte toplantı için Türkiye’ye geldiğinde aynı zamanda Cumhurbaşkanı Erdoğan ile de görüşme gerçekleştirdi; görüşmede Türkiye ile NATO ilişkileri, Ukrayna-Rusya savaşı ile ilgili gelişmeler, bölgesel ve küresel konular ele alındı. Aynı zamanda Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin NATO’YA verdiği önemi göstermek için NATO Kosova Gücü’nün komutasını yeniden üstlenileceğini ifade etti.
“NATO’nun 1 yılda ürettiğini Rusya 3 ayda üretiyor”
Rutte, Rusya’nın hızla yeniden silahlandığına dikkati çekerek, İttifak’ın bir yılda ürettiği mühimmatın Rusya tarafından üç ayda üretilebildiğini belirtti. Ekonomik güç açısından NATO’nun, Rusya’nın 25 katı büyüklükte olduğunu hatırlatan Rutte, bu potansiyelin daha etkin şekilde değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti. Avrupa’nın savunma altyapısının, gerektiğinde askeri teçhizatı taşıyabilecek şekilde hazırlanması gerektiğini belirten Rutte, demiryolları ve karayolları gibi sivil altyapının askeri lojistikle entegre hale getirilmesinin önemine işaret etti.
Ayrıca, NATO’nun gelecekteki bütçesinde uzay çalışmaları ve yeni tehditlere karşı dayanıklılık artırıcı önlemler için pay ayrılması gerektiğini vurgulayan Rutte, tüm müttefiklerin bu yöndeki ihtiyaçları kabul ettiğini ve Lahey Zirvesi’nde detayların netleşeceğini söyledi.
“Bir müttefikten diğerine silah satışında kısıtlama olmamalı”
Rutte, Türkiye’nin sadece üretim değil, genel savunma altyapısıyla da örnek teşkil ettiğini belirtti. Almanya, İtalya ve ABD gibi ülkelerdeki savunma şirketlerinin üretimlerini artırmasının gerekliliğine değinen Rutte, Türkiye’nin bu alanda öncü olduğunu ve diğer müttefiklere model teşkil ettiğini kaydetti.
Silah satışına ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Rutte, Almanya Başbakanı Friedrich Merz’in Eurofighter satışına dair yapıcı açıklamalarına atıfta bulunarak, “Bir müttefikten diğerine silah satışında kısıtlama olmamalı” dedi.
Terörle mücadelede Türkiye vurgusu
Rutte, terör örgütü PKK’nın kendini feshetme kararını “çok önemli bir gelişme” olarak nitelendirdi. Türkiye’nin NATO içinde terörden en fazla zarar gören ülkelerden biri olduğunu hatırlattı. NATO’nun ana görevlerinden birinin terörle mücadele olduğunu söyleyen Rutte, İttifak’ın bu konuda Türkiye’ye her türlü desteği vermeye hazır olduğunu belirtti.
Türkiye’den NATO’ya stratejik katkı
Antalya’daki toplantıya ev sahipliği yapan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ise, Türkiye’nin NATO ve Avrupa-Atlantik güvenliği için kritik bir aktör olduğunu vurguladı. Türkiye’nin güçlü ordusu, modern askeri yetenekleri ve gelişmiş savunma sanayisi ile Avrupa güvenlik mimarisinin temel bir parçası olduğunu ifade eden Fidan, savunma harcamalarının NATO’nun yüzde 2 kriterinin üzerinde olduğunu aktardı.
Fidan, müttefik ülkeler arasındaki savunma sanayii iş birliğinin önündeki engellerin amasız ve fakatsız şekilde kaldırılması gerektiğini söyledi. Ayrıca NATO’nun genişleme süreci, külfet paylaşımı ve Gazze gibi bölgesel krizlerin toplantının ana gündem başlıkları arasında olduğunu kaydetti.
Haziran ayında Lahey’de yapılacak NATO Zirvesi’nin hazırlıklarının ele alındığı toplantıda, transatlantik güvenlik mimarisinin yeniden şekillendirilmesi yönünde kapsamlı görüşmeler yapıldı. Fidan, NATO Genel Sekreteri Rutte ile yaptığı görüşmede Türkiye’nin stratejik önceliklerini detaylı biçimde paylaştıklarını ve bu çerçevede koordinasyonun artırılması gerektiğini vurguladı.
Türkiye, NATO’nun vazgeçilmez müttefiki
Hem NATO Genel Sekreteri Mark Rutte’nin hem de Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın açıklamaları, Türkiye’nin NATO’daki yerinin sadece askeri değil, stratejik olarak da ne kadar önemli olduğunu tekrar ortaya koydu. Türkiye’nin savunma sanayiindeki ilerleyişi, İttifak’ın genel kapasitesine doğrudan katkı sağlarken, bölgesel barış ve istikrar çabalarında da etkin rol oynadığına işaret ediyor.
