Avrupa medyası, ABD Başkanı Donald Trump ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Alaska’da gerçekleştirdiği zirveyi değerlendirdi. Zirveden Ukrayna-Rusya savaşında ateşkes çıkmaması, Avrupa basınında zirveyi “başarısız” olarak yorumlamalarına neden oldu.
Satırlar, liderlerin birçok başlıkta ilerleme kaydettiğini açıklamasına rağmen çözülmesi gereken konuların hâlâ ortada olduğu vurgulandı.
İspanyol basını: Trump’ın amatör diplomasisi
İspanyol medyası, zirvenin başarısızlığını Trump’ın amatör diplomasisine bağladı. El País, manşetinde “Trump, ateşkes sağlamadan Putin’in tecridini bitirdi” ifadesini kullandı. Gazete, zirvede Trump’ın Putin’e aşırı saygı gösterdiğini ve ABD Başkanı’nın Zelenskiy’e yönelik tavrıyla kıyaslandığında diplomatik bir çelişki sergilediğini yazdı.

El Mundo, “İlerleme var ama anlaşma yok” başlığıyla, Doğu Ukrayna’da yaşanan yıkımlara dikkat çekerek Trump’ın zirveden somut bir taviz veya vaat alamadığını belirtti. La Vanguardia ise görüşmenin ABD Başkanı için hayal kırıklığı yarattığını ve Trump’ın zirveyi basından soru almadan sonlandırdığını vurguladı.
İspanya devlet televizyonu RTVE, zirvenin ABD ve Rusya arasındaki buzları erittiğini ancak Ukrayna’daki savaşın geleceğini belirsiz bıraktığını belirtti.
Fransız basını: Ateşkes yok, sonuç yok
Fransız basını da zirveyi ateşkes çıkmaması üzerinden değerlendirdi. Le Monde, “Ukrayna’da savaş: Trump ve Putin, anlaşma olmadan ayrıldı” başlığıyla, zirveden somut bir anlaşma çıkmadığını aktardı. Haberde liderlerin görüşmeyi “verimli ve yapıcı” olarak tanımladığı ancak sonuç elde edilemediği belirtildi.

France 24, zirveden ateşkes veya yaptırım kararının çıkmamasına dikkat çekti ve “Ukrayna’da önemli bir ilerleme kaydedilmedi” yorumunu yaptı. TF1, Trump’ın görüşmesini “başarısızlık” olarak değerlendirirken, dünya genelinde gazetelerde zirveden hayal kırıklığı hakim olduğunu aktardı.
Kamu yayıncısı Franceinfo, AB liderlerinin Trump’tan zirve sonuçları hakkında bilgi aldığını belirtirken, BFMTV, görüşmenin Putin’e uluslararası arenada yeniden itibar kazandırdığını vurguladı.
İngiliz basını: Sorulardan çok cevap kaldı
İngiliz basını, zirveyi tatmin edici sonuç alınamaması açısından ele aldı. BBC, görüşmenin Ukrayna’da barış için “hayati adım” olarak lanse edildiğini ancak ateşkes sağlanamadığını ve Trump’ın Moskova’ya davet edilmesinin soru işaretleri yarattığını yazdı.

The Times, Trump’ın bir sonraki hamlesinin belirsiz olduğunu ve ABD-Rusya yakınlaşmasının havada kaldığını vurguladı. The Telegraph, Putin’in zirveden memnun ayrıldığını ve bu durumun onun dünya siyasetindeki konumunu güçlendirdiğini belirtti. The Independent ise Trump’ın Alaska zirvesinin işe yaramadığını, Putin’in ise istediğini aldığını yorumladı.
Alman basını: Putin kazandı, Trump kaybetti
Alman medyası, zirveden somut sonuç çıkmamasına dikkat çekti. Spiegel, “Trump boyun eğiyor, Putin zafer kazanıyor” başlığıyla, ABD Başkanı’nın iyi yüz ifadesi takınmasına rağmen durumun kötü olduğunu yazdı.
Frankfurter Allgemeine Zeitung, Trump’ın ateşkes kelimesini bile kullanmadığını belirtirken, Süddeutsche Zeitung, zirvenin planlanandan erken bittiğini ve Trump ile Putin arasında “rahatsız edici bir yakınlık” olduğunu aktardı.
Avusturya basını: Hayal kırıklığı
Alaska zirvesi Avusturya basınında da gündemin ön sıralarındaydı. Die Presse, “Anlaşma yok, ateşkes yok” başlığıyla zirveyi özetledi ve sadece soru işaretleri bıraktığını vurguladı.

Der Standard, zirvede Putin’in zirve tiyatrosunun yönetmeni olduğunu ve ateşkes ile anlaşma sağlanamadığını yazdı. Kamu yayıncısı ORF de zirvenin Moskova için başarı, Ukrayna için hayal kırıklığı olduğunu belirtti.
Avrupa basını, Alaska zirvesinin Ukrayna-Rusya savaşında çözüm getirmediği görüşünde birleşti. Trump’ın diplomatik zayıflığı öne çıkarken, Putin’in uluslararası arenada güç kazandığı yorumları sıkça tekrarlandı. Zirve, liderler arasındaki ilerlemeye rağmen somut bir anlaşma veya ateşkes ile sonuçlanmadı.
Avrupa basınında genel hava ‘’olumsuz’’ yönde
Avrupa basını, Alaska zirvesini genel olarak somut bir başarı elde edilemeyen diplomatik bir görüşme olarak değerlendirdi.
Zirve, iki liderin karşılıklı olarak görüşmelerde bulunduğu, resmi açıklamalara göre “verimli ve yapıcı” bir diyalog sergilediği bir ortam sağlasa da Ukrayna-Rusya savaşında ateşkes veya kalıcı çözüm sağlayacak bir anlaşma çıkmadığı için eleştirilerin odağı oldu.

Trump’ın diplomasisi, birçok Avrupa medyasında “amatörce” ve hazırlıksız olarak nitelendirildi. Liderin, Putin’e gösterdiği aşırı saygının ve ABD çıkarlarını korumaktaki zayıf duruşunun, zirvenin etkisiz olmasına yol açtığı yorumları yapıldı. Bazı gazeteler, Trump’ın Zelenski’e karşı daha agresif ve küçümseyici tavrı ile Alaska zirvesindeki tavrını karşılaştırarak, ABD başkanının diplomatik tutarsızlığını vurguladı.
Öte yandan Putin’in zirvede kazançlı çıktığı yorumu, neredeyse bütün Avrupa basınında öne çıktı. Liderin, ABD’nin itibarını sorgulayan veya baskı kuran tavırları karşısında soğukkanlı ve kontrollü davranması, Avrupa medyasında “Putin’in Alaska’da istediğini aldığı” şeklinde değerlendirildi.

Zirve, Rusya liderinin uluslararası arenadaki pozisyonunu güçlendirdiği ve yaptırımların hafifletilmesi veya diplomatik izolasyonun son bulması yönünde avantaj sağladığı bir süreç olarak yorumlandı.
Zirvenin Ukrayna açısından sonuçsuzluğu ise Avrupa basınında özellikle vurgulanan bir diğer nokta oldu. Ateşkesin çıkmaması, savaşın seyrinin belirsizliğini koruması ve Ukrayna’nın güvenlik garantilerinin sağlanamaması, zirveyi Ukrayna açısından hayal kırıklığı olarak öne çıkardı. Liderlerin açıklamalarında ilerleme kaydedildiği belirtilse de, bu ilerlemenin somut adımlara dönüşmemesi, Avrupa medyasında eleştirilerin temel gerekçesi oldu.
Sonuç olarak, Avrupa basını Alaska zirvesini, Trump’ın diplomatik zayıflığı ve Putin’in stratejik üstünlüğü bağlamında bir denge değerlendirmesi yaparak okurlarına aktardı. Zirve, medyada “cevaplardan çok soru işaretleri bırakan görüşme” olarak lanse edildi; liderler arasındaki diyaloğa rağmen, gerçek anlamda bir çözüm veya ateşkes çıkmaması zirveyi “başarısız” olarak kayda geçirdi.
Kaynak: AA