Tayland – Kamboçya sınır hattında son dönemde yeniden artan gerilim, sınır çatışmalarına dönüştü. İki taraf, birbirini sınır ihlali ile suçlarken, Kamboçyalı 20 askerin esir alması tansiyonu daha da yükseltti.
Tayland ile Kamboçya arasında yapılacak önemli görüşmeler öncesinde Tayland ordusu, çatışmalarda yaralanan iki Kamboçyalı askeri iade etti.

Kamboçya Savunma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, askerlerin Cuma günü, Tayland’ın Surin vilayeti ile Kamboçya’nın Oddar Meanchey bölgesini birbirine bağlayan bir sınır kapısından teslim alındığı bildirildi.
Ateşkese rağmen 18 asker hâlâ Tayland’da
İki askerin iadesi, geçen hafta patlak veren ve beş gün süren çatışmaların ardından sağlanan geçici ateşkesin hemen ardından gerçekleşti.
Kamboçya tarafı ise ateşkesten sadece saatler sonra yaşanan çatışmalarda yakalanan 18 askerin hâlâ Tayland’ın elinde olduğunu ve bu durumun uluslararası insancıl hukuka aykırı olduğunu savunuyor.

Kamboçya Savunma Bakanlığı Sözcüsü Maly Socheata, yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Yaralı askerler belirlenmiş bir sınır noktasından tarafımıza teslim edildi. Geri kalan askerlerin de aynı insani ilkeler doğrultusunda bir an önce iade edilmesini bekliyoruz.”
İki ülke birbirini suçlamaya devam ediyor
Askerlerin iadesi, bölgede artan diplomatik gerilimi yatıştırmaya yetmedi. Her iki ülke de yaşanan çatışmalarda sivillerin hedef alındığı ve uluslararası hukuk ihlallerinin yaşandığı yönünde karşılıklı suçlamalarda bulunuyor. Tayland ile Kamboçya, askerlerin nasıl yakalandığı konusunda da birbirinden oldukça farklı açıklamalar yaptı.

Phnom Penh yönetimi, kendi askerlerinin Tayland mevzilerine barışçıl selamlaşma amacıyla yaklaştığını ve herhangi bir saldırı niyeti taşımadığını savunuyor. Ancak Bangkok yönetimi ise bu askerlerin Tayland topraklarına düşmanca bir tutumla girdiğini ve bu nedenle gözaltına alındıklarını iddia ediyor.
Taylandlı yetkililer, askerlerin durumu hakkında yasal prosedürlerin işlediğini, ancak ne zaman serbest bırakılacaklarına dair bir tarih veremediklerini açıkladı.
Sosyal medyada milliyetçilik ve karşılıklı suçlamalar artıyor
Ateşkese rağmen, her iki ülkede de sosyal medyada milliyetçi söylemler ve karşılıklı suçlamalar hız kesmeden devam ediyor. Facebook, X ve TikTok gibi platformlarda paylaşılan içerikler, halklar arasındaki öfkeyi ve güvensizliği derinleştiriyor.
Karşılıklı saha gezileriyle “algı savaşı” sürüyor
İki ülke de uluslararası kamuoyunu etkilemek amacıyla, çatışmaların yaşandığı bölgelerde diplomatlara ve gözlemcilere rehberli turlar düzenlemeye başladı.

Her iki taraf da bu turlar sırasında birbirini altyapı tahribatı, sivil zararları ve gereksiz güç kullanımıyla suçladı. Bu saha ziyaretleri, tarafların uluslararası destek arayışlarının bir parçası olarak değerlendiriliyor.
Çatışmalar: Roketler, hava saldırıları ve topçu ateşi
Son çatışmalarda piyade birlikleri arasındaki sıcak temasın yanı sıra, Kamboçya’nın roket saldırıları, Tayland’ın hava harekâtları ve karşılıklı topçu atışları yaşandı.
Beş gün süren bu çatışmalarda 30’dan fazla kişi hayatını kaybetti, aralarında sivillerin de bulunduğu 260 binden fazla kişi evlerini terk etmek zorunda kaldı.
Genel Sınır Komitesi, 4-7 Ağustos’ta toplanıyor
Gerilimin düşürülmesi için alınan ateşkes kararına rağmen, temel sınır ihtilafı hâlâ çözülmüş değil. Ancak taraflar, askerî iş birliği, sınır güvenliği ve birliklerin konumlandırılması konularında bir yol haritası oluşturmak için Malezya’da 4-7 Ağustos tarihleri arasında bir araya gelecek.

Bu görüşmelere, Tayland Savunma Bakan Vekili Nattaphon Narkphanit’in açıklamasına göre, ASEAN üyesi ülkelerle birlikte ABD ve Çin’in savunma ataşeleri de davet edilecek. Malezya Hükûmeti, ASEAN dönem başkanlığını yürüten ülke olarak bu toplantının koordinasyonunu üstlenmiş durumda.
Kamboçya’dan Trump’a Nobel adaylığı
Öte yandan, Cuma günü Kamboçya Başbakan Yardımcısı Sun Chanthol, ABD Başkanı Donald Trump’ın Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterileceğini açıkladı.
Chanthol, Trump’ın bu süreçte ateşkesin sağlanmasındaki arabulucu rolüne dikkat çekerek, kendisinin barışa yaptığı katkının görmezden gelinmemesi gerektiğini ifade etti:
“Başkan Trump’a minnettarız. Barışı getirdi. Nobel’i hak ediyor.”
Benzer adaylık çağrıları daha önce Pakistan ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu tarafından da yapılmıştı. Her iki lider de Trump’ın bölgesel krizlerde oynadığı rolü gerekçe göstermişti.
Kaynak: Al Jazeera


