Fransa’da Başbakan Sebastien Lecornu, yeni kurduğu hükümete yönelik yoğun eleştirilerin ardından istifa etti. Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron tarafından 9 Eylül’de başbakan olarak atanan Lecornu, 3,5 haftalık müzakerelerin ardından dün akşam saatlerinde yeni kabinesini açıklamıştı.
Lecornu hükümetinin, eski bakanlar ve Macron’a yakın isimlerden oluşması kamuoyunda ve siyasiler arasında tepkiye neden oldu. Kabinede, Meclisin en büyük siyasi ittifakı olan solcu Yeni Halk Cephesi (NFP) ile en büyük parti konumundaki aşırı sağcı Ulusal Birlik’ten (RN) hiçbir isme yer verilmemesi eleştirilerin merkezinde yer aldı.
Macron istifayı kabul etti
Eleştirilerin ardından Lecornu, sabah saatlerinde Cumhurbaşkanı Macron’a istifasını sundu. Macron’un istifayı kabul etmesiyle birlikte Lecornu, yalnızca üç hafta süren görev süresiyle 5. Cumhuriyet tarihinin en kısa süre görev yapan başbakanı oldu. Bu unvan daha önce, 4 Aralık 2024’te muhalefetin gensoru önergesiyle görevden alınan Michel Barnier’e aitti.
Siyasi tepkiler büyüyor
Aşırı sağcı RN Genel Sekreteri Jordan Bardella, BFMTV kanalında yaptığı açıklamada, “sandığa gitmeden siyasi istikrarın sağlanamayacağını” belirterek, Macron’a Ulusal Meclisi feshetme çağrısında bulundu. RN tarafından yapılan açıklamada ise “Macronculuk ayakta öldü.” ifadeleri yer aldı. Parti, Macron’un ya erken seçime gitmesini ya da istifa etmesini talep etti.
Aşırı solcu Boyun Eğmeyen Fransa (LFI) lideri Jean-Luc Melenchon da sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, daha önce 104 milletvekilinin imzasıyla yapılan Macron’un azledilmesi başvurusunun değerlendirmeye alınmasını istedi.
Cumhuriyetçiler Partisi (LR) Başkan Yardımcısı ve Cannes Belediye Başkanı David Lisnard ise Macron’un istifasını “Fransızların çıkarına” olacağını belirtti.
Lecornu: Bütçe uzlaşısı sağlanamadı
İstifasının ardından açıklamalarda bulunan Sebastien Lecornu, hükümet krizlerinin odağında olan bütçe meselesine değindi. Muhalefetin talepleri doğrultusunda işsizlik sigortası, vergi adaleti ve emeklilik gibi konularda değişiklikler yaptıklarını ifade eden Lecornu, ancak bunun yeterli olmadığını belirtti.
Geçen haftalarda hükümetin Anayasa’nın 49. maddesinin 3. fıkrasına başvurmadan bütçeyi geçireceğini taahhüt ettiğini hatırlatan Lecornu, buna rağmen siyasi partilerin destek vermediğini dile getirdi. Parçalı meclis yapısında siyasi partilerin kendi programlarında ısrarcı olduğunu ve uzlaşıdan uzaklaştığını vurguladı.
Lecornu, 2027 Cumhurbaşkanlığı seçimleri yaklaşırken siyasi partilerin partizan yaklaşımlarının da süreci tıkadığını ifade etti.
Fransa’da süregelen hükümet krizi
Fransa’da 2025 bütçesi üzerindeki anlaşmazlıklar nedeniyle siyasi istikrarsızlık sürüyor. Merkez sağcı Michel Barnier hükümeti, bütçe görüşmelerinde muhalefetle uzlaşamaması üzerine 4 Aralık 2024’te düşmüştü. Ardından başbakan olarak atanan François Bayrou hükümeti ise 8 Eylül’de yapılan güven oylamasında başarısız olmuştu.
Kamu borçları nedeniyle zor durumda olan Fransa’da yeni bütçe görüşmeleri, iktidar ile muhalefet arasında derin fikir ayrılıklarına yol açıyor. Bayrou, halktan tepki çeken 2026 bütçesi öncesinde güven oylamasına gitmiş ancak destek bulamamıştı. Lecornu’nun istifasıyla birlikte Fransa’da siyasi belirsizlik yeniden gündeme geldi.
Kaynak: AA