Karanlık Aydınlık

Rusya’nın savaş uçağı planları hacker sızıntısıyla ortaya çıktı

Rusya’daki sızıntı bilgilere göre Cezayir Su-57’yi, İran 48 Su-35’i, Etiyopya ise 6 Su-35’i envanterine katmaya hazırlanıyor.

Rusya’nın devlet savunma sanayi devi Rostec’e ait olduğu öne sürülen yeni bir belge sızıntısı, Moskova’nın gizli tutulan bazı savaş uçağı ihracat planlarını gün yüzüne çıkardı. Belgeler, “Black Mirror” adlı hacker grubunun 3 Ekim’de çevrimiçi olarak yayımladığı bir veri seti içinde yer aldı.

Grubun iddiasına göre 300’den fazla iç yazışma, sunum ve sözleşmeden oluşan bu sızıntı; Rusya’nın İran, Cezayir ve Etiyopya gibi ülkelerle yürüttüğü ileri seviye savunma iş birliklerine dair ayrıntılı bilgiler içeriyor. Belgelerin doğruluğu henüz bağımsız kaynaklarca teyit edilmemiş olsa da, içerik daha önce basına yansıyan ihracat görüşmeleriyle büyük ölçüde örtüşüyor.

Sızıntıdaki en dikkat çekici bölüm, Rostec’in elektronik harp ve aviyonik sistemlerde uzman yan kuruluşu KRET’e ait olduğu belirtilen bir tablo oldu. Bu belgede ülkeler Rusya’nın kendi kod sistemine göre tanımlanmış: “364” kodu İran’ı, “012” kodu Cezayir’i, “231” kodu ise Etiyopya’yı temsil ediyor.

Tabloya göre İran 48 adet Su-35 çok rollü savaş uçağı, Cezayir 12 adet Su-57 beşinci nesil savaş uçağı ile 14 adet Su-34 taktik bombardıman uçağı, Etiyopya ise 6 adet Su-35 siparişi vermiş durumda. Bu anlaşmalar doğruysa, Rusya’nın Ukrayna işgalinden bu yana yaptığı en kapsamlı savaş uçağı ihracatlarından biri anlamına geliyor.

Belgelerde teslimat planlarına ilişkin teknik detaylar da bulunuyor. Örneğin İran’ın Su-35’leri için KRET firması tarafından üretilecek elektronik harp sistemlerinin, ön ödeme alındıktan 16–18 ay ile 46–48 ay arasında sevk edilmesi öngörülüyor. Eğer İran 2022’de ilk ödemesini yaptıysa, alt sistemlerin sevki 2024–2026 dönemine denk geliyor. Bu durumda uçakların montajı, test uçuşları ve teslimat süreci göz önüne alındığında İran’ın yeni Su-35 filosunu 2026–2028 arasında hizmete alabileceği tahmin ediliyor. Benzer şekilde Cezayir’e yönelik Su-57 ve Su-34 parçalarının da 2024–2026 arasında gönderilmesi planlanıyor. Bu da ülkenin Rusya’nın yeni nesil gizlilik (stealth) teknolojisine sahip ilk yabancı müşterisi olabileceği anlamına geliyor.

Etiyopya’ya ilişkin veriler daha sınırlı olsa da, belgelerde 6 adet Su-35 için elektronik harp ve aviyonik sistem tedarikine dair kayıtlar bulunuyor. Bu, anlaşmanın ya son aşamaya geldiğini ya da teslimatların başladığını gösteriyor olabilir. Tüm bu siparişlerin, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırısının hemen öncesinde veya sonrasında imzalandığı, teslimat takvimlerinin ise 2030’lara kadar uzandığı anlaşılıyor. Belgelerde ayrıca Rus savunma sanayisinin ihracat yükümlülüklerini yerine getirebilmek için üretim zincirini yeniden organize ettiği, iç talep ile dış siparişleri dengelemeye çalıştığı da dikkat çekiyor.

Sızıntının ardından Rostec ya da Rus yetkililerden herhangi bir doğrulama gelmedi. Ancak belgelerde yer alan üretim kodları, teslimat takvimleri ve teknik ayrıntılar, daha önce Cezayir’in Su-57 alımı, İran’ın Su-35 anlaşması ve Etiyopya’nın olası Su-35 tedariki hakkında yayımlanan bağımsız raporlarla büyük ölçüde örtüşüyor. Uzmanlara göre eğer sızan bilgiler doğruysa, bu anlaşmalar Rusya’nın yaptırımlara rağmen savunma ihracatında ciddi bir ivme yakaladığını ve Batı dışı ülkelerle savunma bağlarını derinleştirdiğini gösteriyor.

Sızdırılan potansiyel satışların doğrulanması hâlinde, bölgesel güç dengelerinde de önemli değişiklikler yaşanabilir. İran, uzun süredir modern savaş uçağı eksikliği çekerken Su-35 filosu ile bölgesel hava üstünlüğü iddiasını güçlendirebilir. Cezayir’in Su-57 edinmesi, Kuzey Afrika’da gizlilik teknolojisine sahip ilk hava kuvveti olmasını sağlayarak Mısır ve Fas karşısında stratejik avantaj yaratabilir. Etiyopya için ise Su-35’ler, komşu ülkelerle yaşanan gerilimlerde caydırıcılığı artıran bir unsur olarak değerlendiriliyor.

Her ne kadar bu belgeler, Rusya’nın ihracat stratejisinin perde arkasına dair çarpıcı bir tablo sunsa da, şu aşamada doğruluğu teyit edilmemiş bilgiler olarak kalıyor. Belgelerin gerçekliği ve anlaşmaların yürürlükte olup olmadığı, önümüzdeki dönemde ortaya çıkacak yeni sızıntılar, resmi açıklamalar veya uydu görüntüleriyle netlik kazanacak gibi görünüyor.

Kaynak: Defence Blog

Yorum yaz Yorum yaz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki Haber

Avukat Serdar Öktem kimdir?

Sonraki Haber

İtalyan savunma heyeti Bayraktar TB3, AKINCI ve KIZILELMA testlerini izledi