Karanlık Aydınlık

Rusya, Çernobil’e Yapılan İHA Saldırısını İnkâr Ediyor

Rusya, Çernobil Nükleer Santrali’ne düzenlenen insansız hava aracı (İHA) saldırısına ilişkin suçlamaları reddetti.

Rusya, Çernobil Nükleer Santrali’ne düzenlenen insansız hava aracı (İHA) saldırısına ilişkin suçlamaları reddetti.

Ukrayna yetkilileri, saldırı sonrası olay yerinde İran destekli Shahed-136 model bir İHA’nın enkazını ele geçirdi. Rusya tarafından Geran-2 adı altında kullanılan bu kamikaze İHA’larının, savaş boyunca Ukrayna’nın kritik altyapısını hedef aldığı biliniyor.

Ukrayna Devlet Acil Servisi, saldırının 14 Şubat gecesi Çernobil Nükleer Santrali’nin 4 No’lu Reaktörü çevreleyen koruyucu muhafaza yapısına gerçekleştirildiğini doğruladı.

Yetkililer, patlamanın ardından bölgede radyasyon seviyelerinde herhangi bir artış yaşanmadığını belirtti. Ancak olay yerinde çekilen görüntüler, saldırının yapısal hasara neden olduğunu ortaya koydu.

Yayımlanan fotoğraflarda, Shahed-136 İHA’sının motoru ve gövde parçaları açıkça görülebiliyor.

Kremlin, Somut Delillere Rağmen Saldırıyı Reddediyor

Saldırı anı, Ukraynalı yetkililer tarafından görüntülenerek kamuoyuyla paylaşıldı. Video kayıtları, İHA’nın hedefe çarpma anını ve patlamayı açıkça gözler önüne seriyor. Ancak Kremlin, Ukrayna’nın nükleer altyapısını hedef aldığı yönündeki suçlamaları kesin bir dille reddetti. Kremlin Sözcüsü Dmitry Peskov, saldırıya dair suçlamaları “provokasyon ve çarpıtma” olarak nitelendirdi.

Rusya, Ukrayna’ya yönelik geniş çaplı işgalini başlattığı 24 Şubat 2022’den bu yana Çernobil Yasak Bölgesi’ni askeri amaçlarla kullanıyor.

İşgalin ilk günlerinde Rus kuvvetleri bu bölgeden Ukrayna’ya girmiş ve santrali ele geçirmişti. O tarihten bu yana Çernobil çevresinde zaman zaman askeri hareketlilik yaşandığına dair raporlar yayımlandı. Şimdi ise Rusya’nın doğrudan santral bölgesini hedef aldığına dair yeni bir saldırı kayda geçti.

Rusya’nın İnkâr Politikası Devam Ediyor

Rusya’nın saldırıları inkâr etme politikası, Moldova’da yaşanan benzer bir olayla yeniden gündeme geldi. 13 Şubat’ta Moldova’nın güneyindeki Çumai ve Çadır-Lunga kasabalarına Rusya menşeli İHA’lar düştü. Moldova güvenlik güçleri, bu İHA’ları olay yerinde ele geçirdi ve Rusya’nın saldırılarla bağlantısını belgelemek için enkazı Moskova’ya sundu.

Moldova’daki Rusya özel elçisi Oleg Ozorov, Moldova Dışişleri Bakanlığı tarafından çağrılarak İHA’ların enkazıyla yüzleştirildi. Bakanlık, görüşme sırasında Ozorov’un, İHA parçalarının sergilendiği odaya girdiği anların görüntülerini yayımladı. Ancak Rus elçi, fiziksel kanıtların bulunmasına rağmen İHA’ların Rusya’ya ait olduğunu kabul etmedi ve “Bunların Rusya’ya ait olduğunu nereden biliyorsunuz?” sorusunu yöneltti.

Bu olay, Rusya’nın uluslararası normları hiçe sayarak saldırılarını reddetme stratejisinin bir parçası olarak değerlendiriliyor. Kremlin, geçmişte de benzer taktikler uygulamış, işlediği savaş suçlarını ve yasa dışı askeri operasyonları “Batı propagandası” olarak nitelendirerek sorumluluktan kaçmaya çalışmıştı.

Rusya’nın Nükleer Tesisleri Hedef Alması Küresel Endişeleri Artırıyor

Bu, Rus güçlerinin Çernobil bölgesine yönelik ilk askeri harekâtı değil. Son üç yılda bölgede Rus İHA’larının uçuş yaptığına dair çeşitli raporlar yayımlandı.

Çernobil Nükleer Santrali, 1986’da yaşanan felaketin ardından radyoaktif atıkların güvenli bir şekilde muhafaza edilmesi için özel önlemler alınan bir bölge olarak korunuyordu. Ancak Rusya’nın burada askeri operasyonlar düzenlemesi, büyük bir güvenlik riski oluşturuyor.

Rusya, Avrupa’nın en büyük nükleer santrali olan Zaporijya’yı ele geçiren ve orada askeri varlığını sürdüren ülke konumunda bulunuyor.

Ukrayna ve Batılı ülkeler, Zaporijya’daki Rus askeri faaliyetlerinin büyük bir nükleer felaket riskini beraberinde getirdiğini sık sık dile getiriyor. Çernobil’deki son İHA saldırısı da Rusya’nın nükleer tesislere yönelik saldırgan tutumunun yeni bir örneği olarak değerlendiriliyor.

Çernobil’de Shahed-136 İHA enkazının bulunması, bölgenin uzun vadeli güvenliği konusunda ciddi soru işaretleri doğurdu.

Uzmanlar, savaş koşullarında nükleer tesislerin doğrudan askeri hedef haline gelmesinin, hem Ukrayna hem de küresel nükleer güvenlik açısından büyük bir tehdit oluşturduğunu vurguluyor.

Kaynak: Defence Blog

Yorum yaz Yorum yaz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Önceki Haber

İsrail Ateşkese Uymuyor; Hava Saldırısı

Sonraki Haber

Ofer Hapishanesi’ndeki Baskınlardan İsrail Sorumlu Tutuluyor