Son günlerde 20 yaşını aşmış araç sahipleri için ÖTV indirimi ve hurda teşviki beklentisi yeniden gündemde.
Hurda teşviki, eski araçların trafikten çekilerek yerine daha yeni, çevre dostu otomobillerin alınmasını teşvik eden bir uygulamadır. Uygulama, hem araç parkının yaş ortalamasını düşürmeyi hem de karbon salımını azaltmayı hedefliyor.

Daha önce Türkiye’de farklı dönemlerde uygulanan bu teşvik, MHP’li milletvekillerinin Meclis’e sunduğu yeni teklif ile tekrar tartışmaya açıldı.
Meclis’teki yasa teklifi ne durumda?
Ocak 2025 itibarıyla hurda araç teslimine karşılık ÖTV indirimi sağlayacak bir yasa teklifi Meclis gündemine girdi.
Teklif, eski araçlarını devlete veya yetkili mercilere teslim eden vatandaşlara, sıfır araç alımlarında mali avantaj sunmayı amaçlıyor. Ancak süreç henüz tamamlanmadı; yasa onaylanmadan uygulanmaya başlanması mümkün değil. Bu nedenle gelişmeleri resmi kaynaklardan izlemek kritik öneme sahip.
“İlk Arabam Yerli Otomobil Aile Destek Programı” neyi hedefliyor?
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı koordinasyonunda planlanan bu proje, yerli otomobil sektörüne destek sağlarken, 3 ve üzeri çocuğu olan ailelerin ilk kez sıfır araç sahibi olmasına imkân tanımayı hedefliyor.

Program kapsamında düşük faizli, uzun vadeli kredi seçenekleri gündeme gelebilir. Böylece hem aileler için ödenebilir taksitler sağlanacak hem de yerli üretim araçlara talep artırılacak.
Başvuru şartlarının başında Türkiye’de ikamet etmek ve vergi mükellefi olmak yer alıyor. Bunun yanında, programın öncelikli hedef kitlesi 3 veya daha fazla çocuğa sahip aileler. Gelir seviyesi düşük veya orta düzeyde olan vatandaşlar için de özel kredi koşulları planlanıyor.

Şu an için resmi başvuru tarihleri açıklanmadı. Meclis’te yasal süreç tamamlandıktan sonra Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın resmi internet sitesi ve basın açıklamaları üzerinden tarihler duyurulacak. Geçmiş uygulamalara bakıldığında, yasanın kabulünden kısa süre sonra başvuruların başlaması beklenebilir.
ÖTV İndirimi ve Hurda teşviki nasıl uygulanacak?
Yeni düzenlemeye göre ÖTV indirimi ve hurda teşviki, birbiriyle bağlantılı şekilde hayata geçirilecek. Amaç, 20 yaşını aşmış araçların trafikten çekilmesi ve vatandaşların daha düşük maliyetle sıfır araca geçebilmesi olacak. Bu sistem, geçmişte uygulanan hurda teşviklerinden farklı olarak ÖTV avantajıyla desteklenecek.
Öncelikle vatandaşların eski araçlarını devletin belirlediği yetkili kurumlara veya lisanslı hurda merkezlerine teslim etmesi gerekecek. Hurdaya ayrılan araç için kişiye bir “hurda belgesi” verilecek. Bu belge, yeni araç satın alırken ÖTV indiriminden yararlanmanın temel şartı olacak. Yani araç hurdaya verilmeden ÖTV indirimi uygulanmayacak.

Uygulanacak ÖTV indiriminin oranı, hurdaya verilen aracın yaşına ve tipine göre değişebilir. Bazı araçlarda tamamen ÖTV muafiyeti sağlanması gündeme gelebilirken, bazı araçlarda kısmi indirim uygulanması söz konusu olabilir. Böylece vatandaş, sıfır araç satın alırken çok daha düşük vergi yüküyle karşılaşacak.
Teşvikten yararlanmak için alınacak sıfır aracın belirli emisyon standartlarına uygun olması da muhtemeldir. Özellikle hibrit, elektrikli veya düşük emisyonlu araçların tercih edilmesi teşvik edilecektir. Ayrıca yerli otomobil markalarına öncelik verilmesi planlar arasında yer alıyor. Bu durum, programın hem çevresel hem de ekonomik açıdan ülke içi üretimi destekleyen bir yönü olacağını gösteriyor.

Vatandaş açısından en önemli kazanım, eski aracını hurdaya vererek yeni aracı daha uygun fiyata satın alma imkânı olacak. ÖTV indirimi ile düşen fiyatın yanı sıra, düşük faizli ve uzun vadeli kredi seçenekleri de sağlanabilir. Bu sayede özellikle düşük ve orta gelir grubuna mensup ailelerin sıfır araca erişimi kolaylaşacak.
Ekonomik ve çevresel etkiler açısından da önemli sonuçlar bekleniyor. Türkiye’de araç parkının yaş ortalaması düşecek, trafikteki eski ve yüksek emisyonlu araçlar azalacak. Bu durum hem yakıt tasarrufu sağlayacak hem de karbon salımını azaltarak hava kalitesine katkı sunacak. Aynı zamanda sıfır araç satışlarının artması, otomotiv sektörüne canlılık getirecek ve dolaylı olarak devletin vergi gelirlerini artıracak.

Farklı ülkelerde uygulama biçimleri değişiklik gösterse de temel amaç; yaşlı araçların trafikten çekilmesi, karbon salımının azaltılması ve vatandaşların daha güvenli, daha verimli araçlara yönlendirilmesi oluyor.
Almanya’da süreç nasıl işliyor?
2009 küresel ekonomik kriz döneminde Almanya, “Abwrackprämie” yani Hurda Primi adıyla bilinen hurda teşvik programını başlattı. Bu program kapsamında 9 yaş ve üzeri araçlarını hurdaya teslim eden vatandaşlar, yeni araç alımlarında devlet desteği aldı.

Hem otomotiv piyasası canlandı hem de çevreye zararlı araçların sayısı hızla azaldı. Almanya’nın bu modeli, daha sonra birçok ülkeye örnek oldu.
Fransa ve İtalya’daki uygulamalar
Fransa, uzun süredir “prime à la conversion” adıyla hurda teşviki uyguluyor. Eski araçlarını bırakanlara elektrikli veya düşük emisyonlu araçlara geçişte ciddi vergi indirimleri ve nakit teşvikler sunuluyor.

İtalya’da ise benzer bir şekilde hurda araçlarını teslim eden vatandaşlara, hibrit ve elektrikli araç alımlarında önemli oranda ÖTV ve KDV indirimi uygulanıyor.
ABD’de Cash for Clunkers desteği
Amerika Birleşik Devletleri’nde 2009 yılında yürürlüğe giren “Cash for Clunkers” programı, eski araçlarını hurdaya veren vatandaşlara yeni araç alımında 3.500 – 4.500 dolar arasında destek sağladı.

Kısa sürede milyonlarca araç trafikten çekildi, ancak programın bütçesi hızla tükendiği için uzun vadede devam edemedi. Buna rağmen, çevresel fayda ve ekonomik hareketlilik açısından örnek olarak gösteriliyor.
Çin ve Hindistan örneği
Çin ve Hindistan gibi yoğun nüfuslu ülkelerde hurda teşvikleri daha çok çevresel kaygılar üzerinden ilerliyor. Çin’de devlet, eski ve yüksek emisyonlu araçların yerine elektrikli veya hibrit araç alınması durumunda vergi avantajı sağlıyor.
Hindistan ise özellikle büyük şehirlerde hava kirliliğini azaltmak amacıyla 20 yaş üstü araçlar için hurda teşvikini gündeme aldı.