Fransız otomotiv devi Renault, Ukrayna’da insansız hava aracı (İHA) üretimine dâhil olacağı bildirildi. Bu gelişme, otomotiv sektörü ile savunma sanayii arasında kurulan sıra dışı bir ortaklık olarak değerlendiriliyor.
Fransız basınında yer alan bilgilere göre Renault, küçük ölçekli bir Fransız savunma şirketiyle birlikte Ukrayna’da üretim yapacak. Geliştirilecek İHA’ların hem Ukrayna ordusu hem de Fransa Silahlı Kuvvetleri tarafından kullanılacağı belirtiliyor.
Renault: “Hükûmetle iletişim halindeyiz, ancak karar alınmadı”
Fransa Savunma Bakanı Sébastien Lecornu, 6 Haziran’da yaptığı açıklamada, önde gelen bir Fransız otomobil üreticisinin, bir savunma sanayii KOBİ’siyle birlikte Ukrayna’da İHA üretimine başlayacağını duyurmuş ancak şirket ismi vermemişti. Bakan, bu kararın ilgili üreticiye ait olduğunu ve açıklama yapıp yapmama tercihinin Renault’ya bırakıldığını belirtmişti. Lecornu, ortaklığı “emsalsiz bir iş birliği” olarak tanımladı.
France Info’ya konuşan Renault yönetimi ise hükûmet tarafından temasa geçildiğini doğruladı. Ancak şu aşamada henüz kesin bir karar alınmadığını ifade etti.
Üretim hattı Ukrayna’da, montajdan Ukraynalılar sorumlu olacak
Proje kapsamında üretim hatlarının, cephe hattından uzak bir bölgede kurulacağı ifade ediliyor. Montaj işlemlerinin tamamen Ukraynalı personel tarafından gerçekleştirileceği bildirildi. Fransız yetkililer, Ukrayna tarafının İHA geliştirme ve bunları savaşta etkin biçimde kullanma konusundaki yetkinliğine dikkat çekti.
Savunma Bakanı Lecornu, “İHA tasarımı ve bu sistemlerin savaş stratejileriyle bütünleştirilmesi konusunda bizden daha ilerideler” dedi. Bakan ayrıca, Fransız personelin üretim hattında görev almasına ihtiyaç olmadığını vurguladı.
FPV tipi İHA’lar modern savaşın merkezinde yer alıyor
Rusya-Ukrayna Savaşı’nın başından bu yana insansız sistemler, savaşın gidişatını etkileyen temel unsurlardan biri haline geldi. Özellikle Ukrayna’nın geliştirdiği FPV tipi İHA’larla (birinci şahıs görüşlü insansız hava araçları) Rus stratejik hava gücüne verdiği hasar, bu araçların klasik yöntemlerin ötesinde bir etki yarattığını ortaya koydu.
Ukrayna, sahadaki ihtiyaçlara hızlıca yanıt vererek İHA tabanlı savaş birimlerini oluşturdu. Ukrayna Devlet Demiryolları İcra Kurulu Başkanı Oleksandr Kamyshin’in Mart 2025’te yaptığı açıklamaya göre, Ukraynalı üreticiler yıllık 5 milyondan fazla FPV İHA üretebilecek kapasiteye ulaştı.
Renault stratejik yön değişimi içinde olabilir mi?
Renault, yıllardır otomobil üretimiyle özdeşleşmiş bir marka. İHA üretimine yönelmesi, şirketin sadece bir otomotiv üreticisi olmaktan çıkıp çok yönlü bir teknoloji sağlayıcısı haline gelme niyetinde olduğuna işaret edebilir. Elektrikli araçlar, batarya teknolojileri ve yazılım altyapısı gibi alanlara yapılan yatırımların ardından savunma sanayiiyle temasa geçmek, Renault’nun krizlere karşı daha dirençli bir iş modeli inşa etmeye çalıştığını gösterebilir.
Bu kararın Renault tarafından değil, doğrudan Fransız hükûmetiyle yapılan temaslar sonucunda gündeme gelmiş olması, devletin büyük şirketleri savunma sektörüne yönlendirme çabasını da yansıtıyor. Avrupa’da artan savunma harcamaları ve Ukrayna’daki savaşın uzaması, hem siyasi hem de ekonomik düzeyde özel sektörün askeri üretime daha fazla entegre olmasını teşvik ediyor. Renault bu süreçte sembolik bir rol üstlenebilir.
Renault’nun Ukrayna’da İHA üretimine dâhil olması, mevcut üretim hatlarını savunma sanayii ihtiyaçlarına uyarlama potansiyeli açısından anlamlı olacaktır. Otomotiv sektöründe yıllardır uygulanan yalın üretim, tedarik zinciri yönetimi ve kalite kontrol sistemleri, İHA üretiminde maliyetleri düşürürken verimliliği artırabilir. Ancak sivil üretim deneyiminin askeri standartlara uyarlanması kolay olmayabilir.
Ukrayna’da üretim yapacak olması da sadece ekonomik değil, politik bir mesaj da taşıyor. Fransa’nın Ukrayna’ya desteği sembolik düzeyden çıkıp üretim iş birliğine dönüşüyor. Bu sayede Renault, Avrupa’daki siyasi gündemle de uyumlu hareket ederek uzun vadede kamu ihalelerinde elini güçlendirebilir. Ukrayna’nın savaş deneyimi sayesinde İHA’lara yönelik saha geri bildirimi doğrudan üretim süreçlerine yansıtılabilir.
Her ne kadar savunma sanayii ciddi bir gelir potansiyeli sunsa da, Renault gibi küresel bir markanın bu alana girmesi bazı riskleri de beraberinde getirebilir. Şirketin kamuoyundaki sivil imajı ile askeri projeler arasında denge kurması gerekecek. Özellikle silah ihracatına karşı duyarlı olan bazı pazarlarda bu karar eleştiriyle karşılanabilir. Renault, bu süreci doğru bir iletişim stratejisiyle yönetmek zorunda kalacak.
Kaynak: France INFO
