Babcock, SSN-AUKUS nükleer denizaltı programında ilk üretim adımını attı. Denizaltı sistemleri konusunda uzmanlaşmış Birleşik Krallık merkezli bir savunma şirketi olan Babcock’un Mission Systems bölümü, mali yıl içinde imzaladığı sözleşmelerden biriyle yeni denizaltı sınıfına ait silah taşıma ve fırlatma sistemlerinin ilk bileşenlerini tedarik etmeye başladı. Daha önce Astute ve Dreadnought sınıflarına da katkı sunan şirket, füze tüpü üretimiyle biliniyor.
Bu gelişme, Birleşik Krallık, Avustralya ve ABD arasında yürütülen üçlü girişimde Birleşik Krallık’ın sanayi katkısının ilk adımlarından biri olarak kayıtlara geçti.
SSN-AUKUS denizaltısı Astute sınıfının yerini alacak
SSN-AUKUS sınıfı, Birleşik Krallık’ın mevcut Astute sınıfı denizaltılarının yerini almak üzere geliştiriliyor. 2025 Stratejik Savunma Gözden Geçirmesi belgesine göre, bu geçiş önümüzdeki on yıl içinde kademeli olarak gerçekleşecek ve Birleşik Krallık’ın denizaltı filosu modernize edilecek. Yeni sınıf denizaltıları, ileri teknoloji sistemlerle donatarak uzun ömürlü görev kabiliyeti hedefleniyor.
Aynı zamanda SSN-AUKUS, Avustralya’nın ilk konvansiyonel silahlı, nükleer tahrikli denizaltı filosunun temelini oluşturacak. Bu üçlü iş birliği, AUKUS anlaşmasının savunma teknolojileri odağındaki ilk ayağı olan Pillar 1 kapsamında yürütülüyor. Tasarım, Birleşik Krallık’ın 2018’de başlattığı Maritime Underwater Future Capability (MUFC) programına dayanan SSN(R) konseptinden evrildi.
2023 yılında Avustralya’nın resmen katılımıyla programın adı SSN-AUKUS olarak değiştirildi. Bu tarihten itibaren Birleşik Krallık ve Avustralya, ABD teknolojilerinin de entegrasyonuyla yeni sınıfı ortaklaşa geliştiriyor.

Üretim ve teknik özellikler
Birleşik Krallık, SSN-AUKUS sınıfından 12 adet, Avustralya ise Osborne Tersanesi’nde 5 adet denizaltı inşa etmeyi planlıyor. Ayrıca Avustralya, ABD’den 5 Virginia sınıfı denizaltı tedarik etmeyi hedefliyor.
Denizaltının 10.000 tonun üzerinde deplasmana sahip olması, PWR3 nükleer reaktörüyle çalışan turbo-elektrik tahrik sistemi, X formunda kontrol yüzeyleri, sessiz hareket sağlayan kapalı pervane sistemi ve optik direklerle donatılması bekleniyor. Silah sisteminde 6 torpido tüpü ve 3 modüler yük bölmesinde toplam 21 dikey fırlatma sistemi yer alacak. Sensör sistemleri, baş sonar, yan diziler ve kuleye monte sensörlerden oluşacak.
İlk denizaltının yapımına 2020’lerin sonlarında başlanması, hizmete girişinin ise 2030’ların sonunu bulması planlanıyor. Avustralya’nın ilk biriminin üretimi 2030 sonuna kadar başlayacak ve 2040’ların başında teslim edilmesi öngörülüyor.
Silah sisteminde altı adet 21 inç torpido tüpü, mayınlar ve insansız su altı araçları için imkanlar ile her biri yedi dikey fırlatma tüpü içeren üç modüler yük bölmesi planlanıyor. Sensör sistemlerinin baş sonar, yan diziler ve kuleye monte sensörleri içermesi bekleniyor. Bu teknik özellikler, kamuya açık konsept çizimlerine ve analizlere dayanıyor.
İlk İngiliz SSN-AUKUS denizaltısının yapımına 2020’lerin sonlarında başlanacak ve hizmete girişi 2030’ların sonlarını bulacak. Avustralya’nın ilk biriminin üretimi ise 2030 sonuna kadar başlayacak ve teslimatın 2040’ların başında yapılması hedefleniyor.

Astute sınıfı sorunları ve çözüm arayışları
Astute sınıfı denizaltı programında yaşanan yapısal zorluklar, SSN-AUKUS tasarımında dikkate alınıyor. Astute sınıfı yedi denizaltıdan sadece beşi aktif hizmette, ikisi ise yapım aşamasında. Altyapı yetersizlikleri nedeniyle Devonport ve Faslane tesislerinde gecikmeler yaşandı. HMS Ambush ve HMS Artful üç yıla yakın süredir operasyon dışı, HMS Audacious ise 18 ay boyunca bakım için bekledi.
SSN-AUKUS sınıfı, bakım ve modernizasyon olanakları açısından daha gelişmiş özellikler sunacak. Birleşik Krallık, Project EUSTON kapsamında yüzer havuzlar edinerek mevcut bakım tesislerindeki yoğunluğu azaltmayı amaçlıyor. Ancak personel alımında zorluklar devam ediyor; özellikle sivil sektördeki rekabet nedeniyle denizaltı görevlerine insan kaynağı sağlamak zorlaşıyor.

Avustralya nükleer yakıt üretemez
Avustralya, Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması (NPT) kapsamında nükleer silah sahibi olmayan bir ülke olarak, nükleer yakıt üretme ve nükleer reaktörlerde kullanılacak zenginleştirilmiş uranyumu kendisi işleme yetkisine sahip değil. Bu nedenle SSN-AUKUS programı kapsamında kullanılacak nükleer reaktörler Birleşik Krallık’ta üretilip, uluslararası denetim altında mühürlenerek Avustralya’ya sevk edilecek. Bu uygulama, nükleer silahların yayılmasını önleme prensiplerine uygun olarak geliştirilmiş özel bir çözüm. 2024 yılında imzalanan Birleşik Krallık-ABD Kuvvet Statüsü Anlaşması da bu süreci desteklemek ve iş birliğini kolaylaştırmak amacıyla devreye alındı.
ABD tarafında ise hem kendi donanmasına hem de Avustralya’ya üretim yetiştirme kapasitesi tartışma konusu olduğu aktarılıyor. Pentagon bu endişelere yönelik bir inceleme başlatması da yankı uyandırdı. ABD’li yetkililer, Avustralya’nın savunma bütçesini %2’den %3,5’e çıkarmasını önerdi. Bazı Avustralyalı politikacılar ise teslimatların gecikmesi ihtimaline karşı alternatif planlar yapılması gerektiğini savunuyor.
Kaynak: Australian Naval Institute


