Zohran Kwame Mamdani, 1991 yılında Uganda’nın başkenti Kampala’da, Hint kökenli Müslüman bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi.
Ailesi, 1970’lerdeki siyasi istikrarsızlık döneminde Uganda’dan ayrılmış, ancak Mamdani’nin doğumundan sonra kısa süreliğine geri dönmüştü. Babası, tanınmış akademisyen ve yazar Mahmood Mamdani, annesi ise film yapımcısı Mira Nair’dir. Zohran, hem entelektüel hem de kültürel açıdan zengin bir ortamda yetişti.
1998 yılında, henüz yedi yaşındayken ailesiyle birlikte Amerika Birleşik Devletleri’ne taşındı. Aile, New York’un Queens bölgesine yerleşti. Bu dönem, Mamdani’nin göçmen kimliğiyle ilk kez derin biçimde tanıştığı ve ilerideki politik duruşunu şekillendiren yılların başlangıcı oldu.
Mamdani, eğitimine New York’taki Bronx Bilim Lisesi’nde devam etti. Bu okul, ilerideki siyasi kariyerinde önem taşıyacak sosyal adalet ve eşitlik kavramlarına duyduğu ilgiyi güçlendirdi. Mezuniyetinin ardından Maine’deki Bowdoin Koleji’ne girdi ve Afrika Çalışmaları alanında öğrenim gördü.
Üniversite yıllarında Filistin meselesine yoğun ilgi duymaya başladı. İsrail’in Gazze’deki insan hakları ihlallerine karşı ses çıkaran öğrenci hareketlerine öncülük etti ve kampüste “Students for Justice in Palestine” (Filistin için Adalet Öğrencileri) adlı öğrenci örgütünü kurdu. Bu oluşum, Mamdani’nin siyasi kimliğinde kalıcı bir yer edindi.
2014 yılında Bowdoin Koleji’nden mezun olan Mamdani, mezuniyet sonrası dönemde toplumsal adalet odaklı çeşitli projelerde yer aldı.
New York’a dönen Mamdani, kentteki barınma krizi, kira artışları ve göçmen hakları üzerine çalıştı. Bu dönemde, toplumsal eşitsizliklere karşı mücadele eden yerel örgütlerle dayanışma içinde bulundu.
2020 yılında New York Eyalet Meclisi için adaylığını açıkladı ve Demokrat Parti çatısı altında seçime girdi. Kampanyasında “Ev herkesin hakkıdır” sloganını öne çıkararak, barınma sorununa dikkat çekti. Seçimi kazanarak New York Eyalet Meclisi Üyesi oldu ve eyaletin en genç temsilcilerinden biri olarak görevine başladı.
Göreve başladıktan sonra, hem eyalet düzeyinde hem de ulusal çapta dikkat çeken çıkışlar yaptı. Özellikle Filistin’e destek veren açıklamaları ve İsrail hükümetinin politikalarını eleştirmesiyle gündeme geldi.
2023 yılında, Beyaz Saray önünde düzenlenen Gazze’de ateşkes çağrısına destek amacıyla gerçekleştirilen açlık grevine katıldı. Bu eylem, onu ABD’de Filistin yanlısı ilerici hareketin sembol isimlerinden biri haline getirdi. Aynı yıl, “Boykot, Tecrit ve Yaptırımlar (BDS)” hareketine verdiği destek nedeniyle bazı çevrelerin tepkisini çekti ancak kendi tabanında geniş bir sempati kazandı.
2024 yılında Mamdani, New York Belediye Başkanlığı için Demokrat Parti’den adaylığını açıkladı. Kampanyasının merkezine adil barınma, yaşam maliyetlerinin düşürülmesi ve sosyal eşitlik temalarını yerleştirdi. New York’ta yaşamak çok pahalı ve çok zor diyerek kentteki ekonomik zorluklara dikkat çekti.
24 Haziran 2025’te yapılan Demokrat Parti ön seçimlerinde birinci olarak partinin adayı oldu. 4 Kasım 2025’teki genel seçimlerde oyların yüzde 50,6’sını alarak, rakibi bağımsız aday Andrew Cuomo’yu (yüzde 41,4) ve Cumhuriyetçi aday Curtis Sliwa’yı (yüzde 7,3) geride bıraktı. Böylece New York tarihinin ilk Müslüman belediye başkanı seçilerek tarihe geçti.
Zafer konuşmasına “Umut yaşıyor” sözleriyle başlayan Mamdani, “New York artık İslamofobi üzerinden seçim kazanabileceğiniz bir şehir olmayacak” diyerek toplumsal kapsayıcılık mesajı verdi.
Kendisine “komünist” diyerek saldıran Donald Trump’a, “Donald Trump, madem izliyorsun, sana iki kelimem var: Sesi aç” ifadesiyle yanıt verdi. Konuşmasında ayrıca şu vurguyu yaptı:
“New York göçmenlerin şehridir. Göçmenler tarafından inşa edilen, göçmenler tarafından yönetilen ve bu geceden itibaren bir göçmen tarafından yönetilmeye devam edecek. Ben Müslümanım ve bunun için özür dilemeyeceğim.
