İstanbul’un Silivri açıklarında Marmara Denizi’nde meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki deprem şehir genelinde yoğun şekilde hissedildi. Depremin ardından ilk 15-20 dakikalık kritik sürede GSM operatörlerinin altyapısında ciddi aksamalar yaşandı. Vatandaşlar, yakınlarıyla iletişim kurmakta büyük güçlük çekti.
Bu süreçte amatör telsizciler devreye girerek kendilerine ayrılan frekanslar üzerinden etkili bir iletişim ağı oluşturdu. İletişim, İstanbul’un stratejik noktalarına konumlandırılmış röleler aracılığıyla gerçekleştirildi. Bu röleler, telsiz sinyallerinin kapsama alanını genişleterek daha büyük bir coğrafyada haberleşmeyi mümkün hale getirdi.
Röle sistemlerinin sağladığı altyapı sayesinde amatör telsizciler bulundukları yerin koordinat bilgilerini anlık olarak internete aktarabildi. Böylece afet sırasında sahadaki bireylerin konum bilgileri harita üzerinde kolaylıkla görülebilir hale geldi. Bu durum, arama kurtarma ve kriz yönetimi açısından önemli bir avantaj sundu.
Rölelerin çalışmadığı durumlarda ise amatör telsizciler, belirlenmiş frekanslarda taşınabilir cihazlarıyla haberleşmeye devam etti. Her bireyin kendi telsiz cihazıyla bir iletişim istasyonu kurabilmesi, sistemin sürekliliğini ve dayanıklılığını artırdı. Bu yapı sayesinde, afet anında iletişimin tamamen kesilmesi neredeyse imkansız hale geldi.
Deprem sonrasında yaşanan iletişim problemleri, GSM operatörlerinin afet anlarında yeterli hizmet verememesi sorununu bir kez daha gündeme getirdi. Uzmanlar, kalıcı çözümün güçlü bir GSM altyapısıyla mümkün olacağını vurgularken, amatör telsizcilerin düzenli tatbikatlarla afet sonrası iletişimi sağlamada önemli bir görev üstlendiklerine dikkat çekti.