İsrail Hava Kuvvetleri Komutanı Tomer Bar ve üst düzey komutanlar, Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıların durdurulmasını isteyen ve bu talebi mektupla bildiren yaklaşık 1000 personeli ordudan ihraç etmekle tehdit etti.
Haaretz gazetesinin haberine göre, İsrail Hava Kuvvetleri yetkilileri, savaşa karşı çıkan ancak hizmet etmeyi reddetmeyen 970 yedek pilot ve askere, imzalarını geri çekmemeleri halinde görevden alınacaklarını bildirdi.
Komutanlar, mektubu imzalayan aktif görevdeki yedek pilotları bizzat telefonla arayarak uyardı. Yapılan bu baskılara rağmen sadece 25 personel imzasını geri çekti, 8 asker ise mektubu imzalamaktan vazgeçti. Geriye kalan 937 personel ise imzalarını geri çekmedi.
The Times of Israel’a göre, bazı pilotlar, mektubu imzaladıktan sonra İsrail Hava Kuvvetleri’nin operasyonlarının artık İsrail’in güvenliğine değil, Netanyahu’nun siyasi çıkarlarına hizmet ettiğini düşündüklerini belirtti. Bu durum, ordu içindeki görev motivasyonunu ciddi şekilde etkiledi.
Komutanlar askerleri ikna etmeye çalıştı
İsrail Hava Kuvvetleri Komutanı Tomer Bar, bu krizin büyümemesi için askerlerle görüşmeler düzenledi. Bar’ın, Gazze Şeridi’nde çatışmaların durdurulması ve rehinelerin serbest bırakılması konusunda yakında bir anlaşma sağlanabileceğini ifade ederek askerleri ikna etmeye çalıştığı belirtildi.
Bar’ın, mektubun dağıtılmasını engellemek için ordudaki yedek pilotlar ve askerlerle toplantılar yaptığı, bu toplantılardan birine İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir’in de katıldığı aktarıldı.
Ancak toplantılarda askerler, bu tehdidin yasal ve ahlaki sınırları aştığını, ifade özgürlüğünü kısıtladığını vurguladı. Ayrıca, Gazze Şeridi’nde yürütülen operasyonların esirlerin hayatını tehlikeye attığı eleştirileri yapıldı.
Bar ise bu eleştirilere karşılık olarak, Hava Kuvvetlerinin eylemlerinde esirlerin zarar görmediğinden emin olduklarını savundu. Haaretz’e göre bazı pilotlar, mevcut politikaların esirlerin kurtarılmasını zorlaştırdığına ve orduya olan güveni zayıflattığına dikkat çekti.
Muhalefetten sert tepki geldi
Yaşanan bu gelişmeler, İsrail iç siyasetinde de çatışmalara neden oldu. Ana muhalefetteki Gelecek Var Partisi lideri Yair Lapid, Netanyahu’nun bu tavrını eleştirerek, “Haredilerin kitlesel reddini ve kaçışını teşvik edenler ahlak vaazı vermemeli” dedi.
Lapid, mektupta savaşa karşı çıkıldığı fakat hizmet etmeyi reddetme çağrısı bulunmadığına dikkat çekerek, Netanyahu’nun bu mektuptan “hizmeti reddetme” anlamı çıkarmasını eleştirdi.
Demokratlar Partisi lideri Yair Golan ise Netanyahu’yu doğrudan hedef alarak, “Gerçek retçi Netanyahu’dur. Devletin güvenliğini tehlikeye atan, İsrail ordusunun altını oyan ve İsrail’i yıkıma sürükleyen kişi Netanyahu’dur” dedi.
Jerusalem Post’a göre, bazı muhalif siyasetçiler pilotların tutumunu bir “vicdan hareketi” olarak değerlendirirken, hükümetin bu krizi bastırma yöntemi demokrasinin sınırlarını zorlamakla suçlandı.
Krizin nedeni Gazze’ye yönelik saldırılar
Gazze’ye yönelik saldırıların durdurulması çağrısıyla kaleme alınan ve 970 yedek pilot ile askerin imzaladığı mektup, saldırıların İsrail’in güvenliğine değil, hükümetin siyasi hedeflerine hizmet ettiğini öne sürüyordu. Pilotlar, operasyonların hem esirlerin hayatını tehlikeye attığını hem de sivillerin can kaybına yol açtığını vurguladı.
Bu çıkış, yalnızca siyasi bir eleştiri değil, aynı zamanda İsrail ordusu içinde büyüyen bir huzursuzluğun da göstergesi olarak değerlendirildi. Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir’in, Hava Kuvvetleri Komutanı Tomer Bar’ın mektubu imzalayanları ordudan ihraç etme kararını onaylaması, Savunma Bakanı Yisrael Katz’ın ise bu sürece tam yetki vermesi ordu içi baskının boyutunu ortaya koydu.
Ynet’in analizine göre, bu tavır ordu içinde fikir ayrılıklarını daha da derinleştiriyor ve uzun vadede İsrail ordusunun iç bütünlüğü açısından risk teşkil edebilir.
Kaynak: AA, Haaretz, Ynet News
