ALTAY Tankı seri üretim tesisi açıldı: İlk teslimatlar yapıldı

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, ALTAY Ana Muharebe Tankı Seri Üretim Tesisi’nin açılışı ve ilk tank teslimat töreninde yaptığı konuşmada, Türkiye’nin savunma sanayiinde tarihi bir eşiği geçtiğini belirtti.

Görgün, ALTAY projesinin özel sektör, Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı şirketleri, mühendisler ve işçilerin ortak emeğiyle hayata geçirildiğini vurgulayarak, “Bu ülke, tarihinde ilk kez kendi ana muharebe tankını tasarlamış, test etmiş ve seri üretim aşamasına getirmiştir. Bu başarı; yerli aklın, milli iradenin ve Türk mühendisinin eseridir.” dedi.

“Her fabrika, tam bağımsızlığın yeni bir sembolü”

Açılışı yapılan tesisin yalnızca ALTAY tanklarının üretim hattı olmadığını belirten Görgün, fabrikanın Türkiye’nin teknolojik kabiliyetine, mühendislik gücüne ve stratejik vizyonuna olan güvenin somut bir göstergesi olduğunu söyledi.

Görgün, “Bu topraklarda yükselen her fabrika, savunma sanayiinde tam bağımsızlığın yeni bir nişanesidir. Üretilen her milli araç, milletimizin azmi ve kararlılığının bir ifadesidir.” diye konuştu.

Başlangıçta bir hedef olarak belirlenen yerli ve milli üretim anlayışının bugün artık bir standart haline geldiğine dikkat çeken Görgün, “ALTAY Projesi yalnızca bir tank projesi değil, savunma sanayiimizin yeteneklerini geliştiren bir okul, bir vizyonun merkezidir.” ifadelerini kullandı.

“Yerli üretim artık bir hedef değil, bir gerçek”

Görgün, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “tam bağımsız savunma sanayii” vizyonunun bugün sistematik, kurumsallaşmış bir ekosisteme dönüştüğünü söyledi.

“Bir zamanlar dışarıdan temin ettiğimiz birçok alt sistemi artık kendimiz üretiyoruz,” diyen Görgün, şu ifadeleri kullandı:

“Bugün daha güçlü, daha dayanıklı, daha akıllı sistemler geliştiriyoruz. Üstelik bunları yalnızca kendimiz için değil, dünya pazarında rekabet edecek şekilde üretiyoruz. Yerlileştirme hamleleri sayesinde, tanklarımızın kritik alt sistemlerini tamamen yerli imkanlarla entegre edebiliyoruz.”

ALTAY projesiyle birlikte Türkiye’nin büyük kalibre silah üretimi, kompozit zırh sistemleri geliştirme ve aktif koruma teknolojileri gibi daha önce sahip olmadığı kabiliyetleri kazandığını belirten Görgün, ASELSAN tarafından geliştirilen AKKOR Aktif Koruma Sistemi ve Atış Kontrol Sistemi gibi teknolojilerin dünya standartlarında ürünler olduğunu söyledi.

“800 mühendis, 1250 işçi ve dev bir üretim seferberliği”

ALTAY’ın geliştirilme sürecine ilişkin rakamları paylaşan Görgün, projede 800 mühendis, 1250 işçi ve 90 alt yükleniciden oluşan dev bir ekibin görev yaptığını belirtti.

“Yeni ALTAY, 17,5 milyon mühendislik saati, 35 bin kilometre test sürüşü ve 3 bin 700 atışla geleceğe hazırlandı. Tankımız 2 yıl garanti, 6 yıl lojistik destekle sahada uzun ömürlü bir başarıyı garanti ediyor. 35 bin sayfa tasarım dokümanı, 16 bin gereksinim, 120 test prosedürü ve 50 bin test adımıyla her detayı mükemmelliğe adanmış bir mühendislik harikası ortaya çıktı.”

“Geleceğin zırhlı araçları bu tesiste doğacak”

Görgün, yeni tesisin yalnızca bugünün ihtiyaçlarını değil, geleceğin teknolojilerini de şekillendireceğini söyledi. Tesisteki Zırh Açık Test Alanı, Balistik Koruma Merkezi ve kapsamlı test laboratuvarlarının Türk savunma sanayiine büyük katkı sağlayacağını ifade etti.

“Bu güçlü altyapı, geleceğin tanklarını ve zırhlı araçlarını ortaya çıkaracak. HAB Bölgesi’nde yükselen bu tesis, Türkiye’yi dünyanın önde gelen zırhlı araç üretim merkezlerinden biri haline getirdi.”

682 bin metrekarelik alana kurulan fabrikada, robotik kaynak teknolojileriyle yılda 96 adet ALTAY tankı üretilebilecek. Görgün, fabrikanın dijital dönüşüm odaklı, otonom kontrol sistemleri ve veri analitiğiyle desteklenmiş bir “gelecek fabrikası” olarak tasarlandığını kaydetti.

“Türkiye artık sadece üreten değil, standart belirleyen bir ülke”

Görgün, Türkiye’nin savunma sanayiinde ulaştığı seviyenin artık sadece kendi ihtiyaçlarını karşılayan değil, dünyaya teknoloji ihraç eden bir yapıya dönüştüğünü vurguladı.

“Savunma sanayiimiz artık sınırları aşan, ortak projeler yürüten, teknoloji geliştiren bir ekosistem haline geldi. Bugün açılışını yaptığımız bu tesis ve teslim ettiğimiz tanklar, sadece üretim başarısı değil; stratejik aklın, liderliğin ve azmin sonucudur.”