ABD merkezli Mach Industries tarafından tanıtılan Viper İHA-füzesi, savunma çevrelerinde büyük yankı uyandırdı. Şirketin geliştirdiği VTOL İHA yetenekli seyir füzesi, taktik savaş doktrinlerini değiştirmeye hazırlanıyor
HIMARS sistemleriyle uyumlu çalışabilen, 290 kilometrelik menzili, 10 kg’lık savaş başlığı ve dikey kalkış yapabilen seyir füzesi tasarımıyla öne çıkan Viper, yüksek hassasiyet, düşük maliyet ve ön saflarda kullanılabilirlik gibi özellikleri tek sistemde buluşturuyor.

Yaklaşık 100 bin dolarlık birim maliyetiyle, bu sistemin kitlesel üretime uygun ve harcanabilir olması, onu yeni nesil taktik operasyonların vazgeçilmez bir bileşeni haline getirebilir.
Seyir füzesi ile İHA arasında: Viper’ın hibrit yapısı
Viper, tanımından da anlaşılacağı gibi hem seyir füzesi hem de İHA özelliklerini taşıyor. Yüksek subsonik hızlara ulaşabilen, GPS olmayan ortamlarda bile görev yapabilen, yapay zekâ destekli çok frekanslı RF yönlendirme sistemine sahip olan bu İHA-Füze, pist ya da sabit altyapı gerektirmeden dikey kalkışla görev yapabiliyor.
Bu özellikleriyle Viper, Tomahawk gibi büyük sistemlerin lojistik yükünden uzak ama benzer etki düzeyine sahip esnek bir çözüm sunuyor.
Hızlı geliştirme süreci: 2023’te fikir, 2025’te uçuş
Viper’ın geliştirme süreci, modern savaş alanlarının hızla değişen dinamiklerine uygun olarak, geleneksel silah sistemlerinden çok daha hızlı ilerledi.
2023’te başlatılan kavramsal çalışmalar, ABD Kara Kuvvetleri Uygulama Laboratuvarı (Army Applications Lab) ve özel yatırımcıların desteğiyle hız kazandı. İlk uçuş testi Ocak 2025’te başarıyla tamamlandı.
Şirket, üretim altyapısını genişletirken, tasarım ve prototip geliştirme sürecinde askerlerden gelen saha geri bildirimlerini de doğrudan tasarıma yansıttı.

Hızlı gelişim modeli, Ukrayna’daki savaş sırasında gözlemlenen çevik mühendislik yaklaşımlarını, ABD sanayi ve askeri standartlarına entegre etmiş durumda.
Menzil, hız ve maliyet avantajı
Viper, benzer görevlerde kullanılan İsrail yapımı Hero-120 veya Rusya’nın KUB-BLA sistemlerine göre neredeyse üç kat menzil ve daha yüksek hız sunuyor.

ATACMS gibi stratejik füzelere kıyasla çok daha düşük maliyetli olması, onu çok daha geniş ölçekli konuşlandırmalara uygun hale getiriyor. İddialara göre ATACMS sistemleri 1 milyon doların üzerinde maliyete sahipken, Viper bu etkiyi 10’da 1 maliyetle sağlayacak. Üstelik Soğuk Savaş döneminin taktik balistik füze görevlerini de İHA benzeri bir sistemle yerine getirecek.
Viper’ın devreye girmesi, savaş alanında vurucu gücün dağıtım şeklini radikal biçimde değiştirebilir. Bu sistem sayesinde küçük birlikler, merkezi komutadan bağımsız olarak lojistik merkezleri, radar sistemleri veya topçu mevzilerini hassas şekilde vurabilecek. Bu da geleneksel olarak hava desteği gerektiren görevleri doğrudan sahadaki timlerin gerçekleştirmesine olanak tanıyor. Aynı zamanda bu kabiliyet, JADC2 (Tüm Alanlarda Ortak Komuta ve Kontrol) gibi yeni askeri doktrinlerle de örtüşüyor.
Caydırıcılıkta yeni bir anlayış
Viper’ın NATO envanterine dahil edilmesi halinde, ittifak üyeleri hava üstünlüğünün sağlanamadığı bölgelerde bile hızla hassas vuruş kapasitesi elde edebilecek.
Vuruşun menşei ve zamanlaması konusunda belirsizlik yaratarak, potansiyel düşmanların planlama sürecini karmaşıklaştıracak. Bu yönüyle de Viper, asimetrik caydırıcılık unsuru olarak da önem kazanıyor. Viper’ın piyasaya çıkışı, savaş alanında vurucu gücün daha küçük, daha ekonomik ve daha erişilebilir sistemlere kaydığını gösteriyor.

Planlanan testler ve sahaya sürme takvimi gerçekleştiği takdirde Viper geleceğin taktik operasyonlarının temel taşlarından biri olmaya aday olarak gösterilebilir. Çünkü sistem, İHA savaşı ile uzun menzilli füze gücünün birleştiği yeni bir savaş döneminin kapılarını aralıyor.
Ukrayna savaşı ile ortaya çıkan yeni sınıf: İHA – Füze
Ukrayna da seyir füzeleriyle insansız hava araçlarının özelliklerini bir araya getiren yeni nesil silah sistemleri geliştirme yolunda önemli adımlar atıyor. Bu çabaların en dikkat çekici örneklerinden biri, 2024 yılında geliştirilen Bars adlı İHA-füzesi oldu.

Bars, yaklaşık 700 ila 800 kilometre menzile sahip orta menzilli bir silah kategorisine giriyor ve 50 kilogram civarında savaş başlığı taşıyabiliyor. Tasarımı ve uçuş yapısı, turbojet motorla çalışan, uzun mesafeleri yüksek hızla kat edebilen küçük bir uçağı andırıyor.
Bars’ın yanı sıra Ukrayna, Peklo, Palianytsia ve Ruta isimli başka uzun menzilli İHA-füzeleri üzerinde de çalışmalar yürütüyor. Bu sistemler de üretim sürecinde yalın mühendislik ilkeleri esas alınarak geliştiriliyor. Metal gövde yapısı, sabit kanatlar ve V biçimli kuyruk tasarımı gibi unsurlar ön planda. Yönlendirme sistemleri ise uydu tabanlı konumlama ya da ataletsel navigasyon yöntemleriyle sağlanabiliyor.
Kaynak: Mezha Media